E-Bülten
 
Sayı:81 - Ağustos 2016
 
 
 

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, elektrik sektörünün Türkiye’nin en fazla yatırım yapan sektörlerinden biri olduğunu vurgulayarak, dağıtım şirketlerinin yatırım önceliğinin vatandaşlara daha kaliteli bir hizmet sunmak olduğunu bildirdi. Özdemir, 2016-2017 yıllarında sektörün 8 milyar TL’ye yakın bir yatırım gerçekleştireceğini ifade etti.

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, elektrik dağıtım sektörünün, kesintisiz elektrik hizmeti verdiğini ve vermeye devam edeceğini kaydederek, “Millete hizmete, yatırımları sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.

Çağrı merkezleri müşteri ihtiyacına göre yeniden yapılanacak

Elektrik dağıtım şirketlerinin 2016 ve 2017 yatırım planlarında bir değişiklik olmadığına işaret eden Özdemir, şirketlerin bu iki yıl için 8 milyar TL’ye yakın bir yatırım gerçekleştireceğini bildirdi. Elektrik sektörünün Türkiye’nin en fazla yatırım yapan sektörlerinden biri olduğunun altını çizen Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:

“Dağıtım şirketlerinin yatırım önceliği vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet sunmaktır. Elektrik sektörü, öncelikle müşterisine hızlı geri dönüşler yapmak üzere çağrı merkezlerini yeniden düzenliyor. Müşterilerin ihtiyaçlarına göre yapılanacak çağrı merkezlerimiz ile sorunların çözümüne bir adım daha yaklaşmış olacağız. Yaz aylarında klimaların aşırı çalışması ile elektrik talebinde büyük artış oldu. Ancak bugüne kadar yapılan yatırımlar sayesinde kesintisiz elektrik hizmeti sağlanabildi. Özellikle havai hatların yer altına alınması gibi tedbirlerin uygulanması ile kış şartlarına da hazırlığımızı yapıyoruz.”

 

Dünya genelinde sahip olduğu 85 AVM ile kendi sektörünün en büyük firmalarından biri olan Multi, Türkiye’deki 11 AVM’sinin LED dönüşümü için Current powered by GE ile birlikte hareket ediyor. Multi Turkey AVM'lerden Sorumlu Direktörü Joao Xavier ve Current powered by GE Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesi Genel Müdürü Erdem Soyal, projenin detaylarını Yeni Enerji Dergisi’ne anlattı.
 
Türkiye’deki AVM’lerinde LED dönüşümü projesini hayata geçirdiklerini söyleyen Joao Xavier, çünkü operasyonel maliyetleri düşürmek yolunda bunun bir zaruriyet hâline geldiğini vurguluyor. Xavier, neden böylesine bir hamle yaptıklarını şöyle detaylandırıyor: “Öncelikle filmi biraz geri sarmak isterim. Multi, 2,5 yıl önce Amerikan Blackstorm firması tarafından satın alındı. Blackstorm, dünya genelinde ve özellikle Avrupa’da sürdürülebilirlik ve verimlilik alanında önemli işlere imza atıyor. Bu doğrultuda da Multi’yi alır almaz hemen operasyonel maliyetler ve sürdürülebilirlik konularında daha verimli olunması adına işler yapmamızı istediler. Bu anlamda Türkiye pilot bölge oldu. Türkiye aslında sadece bu işte değil hemen hemen her işte pilot bölge konumunda. Zira Multi’nin toplam karlılığının yüzde 35’ü Türkiye’den sağlanıyor.

LED’e dönüşürken ana amacımızın sadece imaj ve sürdürülebilirlik olduğunu söyleyemeyeceğim. Bizim için çok kritik olan bir başka unsur da elektrik maliyetlerinin düşürülmesiydi. Türkiye’de diğer Avrupa ülkeleri ile kıyasladığımızda operasyonel maliyetleri kontrol etmenin çok daha zor olduğunu görüyoruz. Örneğin, bugünlerde güvenliğe harcadığımız maliyetleri 2 katına çıkarmak zorunda kaldık. Bu anlamda LED dönüşüm projesi çok zamanında geldi diyebiliriz. Çünkü birkaç kalemde artan maliyetlere karşı, LED’e dönüşümle birlikte aydınlatma kaleminde maliyet azaltmayı başarmamız, bir denge oluşması açısından iyi oldu. Multi’nin diğer AVM sahibi firmalardan farklı tarafı şu: Biz, kendi cebimizden önce kiracılarımızın cebini düşünen bir firmayız. Bizim yaptığımız bu tarz yatırımlar kiracılarımızın da operasyonel verimliliğine katkıda bulunacak”.

“GE’nin bize sunduğu sadece basit bir ampul değiştirme işi değildi”

GE ile yola çıkma kararında, GE’nin sadece yaşanılan zamanı değil geleceği de gören bir yaklaşımda bulunmasının etkili olduğunu söyleyen Xavier, sadece görünüşü değil, içerisindeki tüm aksamlarıyla birlikte güzel bir araba almayı yeğlediklerini belirtiyor. Xavier, GE ile çalışma kararının alınma sürecini şöyle anlatıyor: “Firma olarak aydınlatma tarafında aldığımız bu dönüşüm kararını hayata geçirmek için ilk etapta nispeten küçük firmalarla görüştük. Yaptığımız görüşmeler neticesinde o firmaların bizim istediğimiz hizmet seviyesinden uzakta olduğunu gördük. Sonra kararımızı değiştirip, uluslararası hüviyete sahip ve bizim servis seviyemizi yakalayabilecek büyük firmalarla ilerleme fikrini benimsedik. Görüştüğümüz büyük firmalar arasında GE, bizim projemize en çok âşık olan firma oldu. Bize bir evlilik teklif ettiler, biz de hayır diyemezdik. GE’nin bize sunduğu sadece basit bir ampul değiştirme işi değildi. Akıllı çözümler, uzun süreli ortaklıklar ve Türkiye’de yaptıklarımızı Avrupa’ya nasıl yayarız gibi konular üzerinde yoğunlaşıldı. Bu da bizi oldukça fazla heyecanlandırdı.

GE, 1 yıl kadar süren çok ayrıntılı bir çalışma yaptı. Tek tek tüm alışveriş merkezlerinde saha çalışması yaptılar. Onlarla birlikte biz de çok şey öğrendik. Bu noktada en uygun ürünü kullanmamız çok önemliydi. Zira en nihayetinde paydaşlarımızı memnun etmek gibi bir durumumuz söz konusu. 2 tane önemli AVM projemizi bitirme safhasındayız. Görüyorum ki doğru yolda ilerliyoruz.

Hâsılı, sadece görünüşü güzel bir araba değil, içindeki tüm aksamlarıyla beraber güzel bir araba almayı yeğledik. Ürün verimliliği penceresinden bakıp, tek tek bütün firmaların ürünlerinin lüks seviyelerini, garanti sürelerini ve verdikleri aydınlatma şiddeti seviyelerini en ince ayrıntısına kadar inceledik. Zira bazı firmalar bunu manipüle de edebilirdi. Demin vurguladığım gibi, bütün olay sadece ampul değişimi değildi. GE, bize her zaman ‘gelecekte neler yapabiliriz?’i de gösterdi. Bu da onları bir adım öne çıkardı”.

“Kendimizi LED ile sınırlama gibi bir durumumuz da yok”

GE ile 11 AVM’yi kapsayan bir LED dönüşümü projesine imza attıklarını söyleyen Xavier, sadece LED ile sınırlı kalmayı da düşünmediklerinin altını çiziyor. Sürdürülebilirlik konusunda iddialı olduklarını vurgulayarak önümüzdeki süreç hakkında ipuçları veriyor: “Öncelikle 11 AVM ile başladık ve bu, 750 bin Euroluk bir iş oldu. Fakat Erdem Bey sağ olsun, bize her daim çok faydalı ve operasyonel maliyetleri düşürecek tekliflerle geliyor. Biz diğer tedarikçilerimizin de böyle olmasını isteriz. GE’nin bu tavrından oldukça memnunuz.

Biz her zaman kiracılarımız için sürdürülebilirliği artırmaya çalışıyoruz. Projenin de geri dönüşü 1 yıl 8 ay gibi bir süreyi kapsadı. Bir şeyleri düşürmeniz gerekiyor ki öngöremediğiniz diğer bir takım gelişmelerden gol yemeyesiniz. Baktığınız zaman Avrupa’da enflasyon yüzde 0’larda; fakat Türkiye’de böyle bir durum söz konusu değil. Örneğin; yılın başında asgari ücretlerdeki yüzde 30’luk artış bizim de öngöremediğimiz bir durumdu. Dolayısıyla operasyonel maliyetlerimizi fazlasıyla düşürmesi bakımından LED bizim için çok önemli. Bunun yanında LED ile kendimizi sınırlama gibi bir durumumuz da yok. Artık solar panelleri de düşünmeye başlıyoruz. İstanbul buna ne kadar uygun olacak bilemiyorum ama İzmir kesinlikle uyacaktır. AVM’lerimizin hem çatılarını hem de dış mekândaki parklarını solar panellerle donatmayı düşünüyoruz. Bunun da sürdürülebilirlik noktasında çok faydalı olacağını öngörüyoruz. Multi olarak, Türkiye’de sürdürülebilirlik kavramını en yukarıya taşımak adına çok iddialı bir firma olduğumuzu söyleyebilirim.”

Solar panellerden konu açılmışken, sorduğumuz “Türkiye güneş enerjisi sektörünün mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunun cevabını Erdem Soyal’dan alıyoruz. Bu noktada yeni kurulan Current powered by GE hakkında bilgiler veren Soyal, firmanın hangi alanlara kanalize olacağı noktasında şunları söylüyor: “Bu yeni firmaya, barındırdığı ana temalar açısından bakarsak, içinde enerji çözümleri, LED aydınlatma, solar paneller, pille depolama gibi başlıkların var olduğunu görüyoruz. Nihayetinde önemli olan şu: Güneş paneliyle enerji üreteceğiz, aydınlatma ile size vereceğiz veya pillerle depolayacağız. Sorunuza dönecek olursam; enerji regülasyonlarındaki şu anki enerji çözümlerinde bir gelişme olacak mı diye biz de araştırmalar yapıyoruz. Bir taraftan da özel sektörle ortaklıklara girmeyi düşünüyoruz. Baktığımızda çatı bağlamında müthiş bir potansiyel var. ‘Çatıları neden güneş paneli ile donatıp bu potansiyeli harekete geçirmeyelim’ düşüncesindeyiz.

Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz.


 

İngiltere’nin enerji regülatörü Ofgem, İngiltere'nin Elektrik İdaresi’ne (National Grid) elektrik ve doğal gaz iletimine yönelik ödeneklerin azaltılması, buna karşılık, akıllı şebekeye yönelik harcamaların artırılması önerisinde bulundu.

Ofgem, talep tarafı katılımının daha da geliştirilmesi için İngiltere'nin Elektrik İdaresi olan National Grid’e daha fazla fon sağlamak istiyor. Regülatör, gelişmekte olan elektrik şebekesine daha fazla yatırım yapılmasını sağlamak için birtakım öneriler sundu. Bu kapsamda, akıllı şebekelere yönelik 21.5 milyon sterlin ek fon önerisi getirildi. Öneriler üzerinde görüşmeler başladı.

Elektrik ve doğal gaz iletim ödeneklerinin azaltılması önerildi

Akıllı şebekeler için önerilen ilave fona karşılık, doğal gaz iletimine yönelik ödenekte 168.8 milyon sterlik, elektrik iletimine ilişkin ödenekte ise 38.1 milyon sterlin düzeyinde azalma önerildi. Öneriler üzerine yapılan istişarelerin yaz ayları süresince devam etmesi, nihai kararın ise önümüzdeki aylarda verilmesi bekleniyor. Öneri eğer kabul edilirse 2018 yılının Nisan ayında yürürlüğe girecek.  

Kaynak : businessgreen.com

 
 

Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ) arıza ve kesintileri minimuma indirmek için 700 bin TL yatırımla “Arıza Bulma Cihazı”nı devreye aldı. Her gün İstanbul’u turlayan bu cihaz, yeraltı ve yerüstündeki kablolarda arıza olacak noktaları tespit ediyor.

BEDAŞ tarafından devreye alınan ve arıza oluşacak notaları önceden tespit eden “Arıza Bulma Cihazı” sayesinde problem oluşması öngörülen bölgeler öncelikli olarak yatırım planına alınıyor. Yeni devreye alınacak kablolar da test ediliyor. BEDAŞ’tan biri mühendis, ikisi teknisyen üç kişi, her gün İstanbul’un Avrupa Yakası’nı turlayarak arıza oluşabilecek noktaları önceden tespit ediyor.

İslamoğlu: “En son teknolojiye yatırım yapıyoruz”

İstanbul’un Avrupa Yakası’nda dağıtım hizmeti veren BEDAŞ, yatırımlarla iki yılda arıza sayısını yüzde 26, kesinti sürelerini de yüzde 46 düşürdü. Bu yıl 341 milyon lira, beş yılda da 1.5 milyar lira yatırım yapılacağını belirten Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, arızaların en hızlı şekilde tespit edilebilmesi için en son teknolojilere yatırım yaptıklarını söyledi. İslamoğlu, şöyle konuştu:

“Yüzde 77 oran ile Türkiye’nin en yüksek yeraltı hattına sahip dağıtım şirketi olarak 35 bin 300 km’lik yeraltı hattını, oluşabilecek arızaları önceden tespit eden ileri teknoloji cihazlar ile test ediyoruz.  Yapılan bakım çalışmaları ile 2016 yılı başından itibaren trafo arızalarında yüzde 75 iyileşme sağlandı. Şirket hedefleri, şebeke planlama trendleri ve şebeke bulguları doğrultusunda bir yatırım planı oluşturuyoruz.”