E-Bülten
 
Sayı:90 - Ekim 2016
 
 
    

Ekim ayı süresince devam eden çağrı merkezi açılışları Kasım ayının sonuna kadar devam edecek. Toplam 9 ilde gerçekleştirilecek olan çağrı merkezi açılışlarının 4’üncüsü Konya’da Meram EDAŞ ve Sakarya EDAŞ tarafından gerçekleştirildi. Açılan yeni çağrı merkezleriyle Meram EDAŞ’ın çağrı merkezi çalışan sayısı ek 109 kişilik istihdamla 150 kişiye ulaşırken, SEDAŞ’ın müşteri temsilcisi sayısı ilave 76 kişilik istihdamla 125 kişiye ulaştı.

Meram EDAŞ ile Sakarya EDAŞ’ın Konya’daki çağrı merkezleri açılış töreni, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Konya Valisi Yakup Canbolat, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, TEDAŞ Genel Müdürü Halil İbrahim Leventoğlu, Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, Alarko Holding Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu ve SEDAŞ İcra Kurulu Başkanı Bekir Sami Güven’in katılımıyla gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Albayrak, elektrik dağıtımında açılacak 9 çağrı merkezinden 4’üncüsünün hizmete girdiğini ve bundan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Kasım ayı bitmeden 9 çağrı merkezinin açılışının tamamlanacağını ifade eden Albayrak, böylece Bakanlık bünyesindeki hedeflerinden küçük ama önemli bir adımı daha tamamlamış olacaklarını aktardı.

Türkiye'nin büyümesini devam ettirmek ve tüketici memnuniyeti noktasında çıtayı yukarı taşımak zorunda olduğunu vurgulayan Albayrak, AK Parti iktidarının çıtayı her zaman yukarı taşıdığına işaret ederek, "Yeni bir dönemdeyiz ve bu süreci daha yukarı taşımak için büyük bir yük yüklendiğimizin farkındayız. Bu çerçevede millet odaklı hizmet siyasetine devam edeceğiz. Konya ve Türkiye için önemli bir açıklamayı Karapınar'da yaparak kritik bir adımın başlangıcına şahit olduk. Türkiye, büyümek zorunda. Bu çerçevede biz enerjinin her alanında çok önemli adımlar atıyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde, bu yılsonu itibarıyla özellikle doğalgaz alanında önemli yatırımlarla birlikte Türkiye'nin çok büyük projeleri hayata geçireceği bir döneme şahitlik edeceğiz” dedi.

5 bin kişilik yeni istihdam

Yakın dönemde teknik konularda çalışmak üzere yaklaşık 5 bin kişilik yeni bir istihdam kapasitesinin sağlanacağını kaydeden Albayrak, yapılacak yatırımları her zaman takip edeceklerinin altını çizerek şöyle konuştu:

"Önümüzdeki 5 yıllık planda göreceğiz ki, sektördeki eksiklerin birçoğunu çözmüş olacağız. 2011-2016 döneminde 8,8 milyar liralık bir yatırımdan bahsediyoruz, 2016-2020 döneminde bu yatırım bütçesini 18 milyar liraya çıkardık. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ana omurga sisteminde yaklaşık bir o kadar yatırımı da biz yapacağız. Kesintisiz ve kaliteli enerjiyi sağlamaya devam edeceğiz. Türkiye'nin her sektörde mükemmellik kalite ödülü standartlarını kurumsallaşma adına sağlaması için de bir önem ifade ediyor. Kamusuyla özeliyle bir Türkiye markasını yukarı taşımak zorundayız, marka ne kadar değerlenirse tüm Türkiye o kadar değerlenir."

“Enerji merkezi Türkiye”

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen 23’üncü Dünya Enerji Kongresi'nde yapılan anlaşmalara dikkat çekerek Türkiye'nin enerji alanında çok önemli bir aktör olduğunu belirtti. Küresel gündemde ve Türkiye'nin de yer aldığı bölgede en önemli gündemin enerji olduğunu ifade eden Altunyaldız, şunları söyledi:

“Türkiye son 13 yılda ortalama yüzde 5 büyüdü. Türkiye OECD ülkeleri arasında Çin'den sonra dünyanın en fazla enerji talebi olan ülkesi galine geldi. Bu noktada Türkiye sürdürülebilir enerji, enerji güvenliği gibi konulardaki çalışmaları hızlandırdı. Son yıllarda yaptığı anlaşmalarla Türkiye, enerji güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra ülkenin enerji merkezi ve ticaret merkezi olduğunu da açık bir şekilde ortaya koydu."

“Elektrik piyasasında kaliteli hizmet asla ikinci plana itilemez”

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, Enerji Düzenleyicileri Bölgesel Birliği’nin (ERRA) 15’inci Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı’na katıldıklarını hatırlatarak orada yaptıkları görüşmelerde sıkça duydukları bir gerçeği yeniden gözleme fırsatı bulduklarını dile getirdi. Türkiye’nin enerji dünyasındaki rolünün her geçen gün daha da güçlendiğine işaret eden Yılmaz, "Türkiye bölgesel enerji politikaları açısından artık sözü daha fazla dinlenen bir ülke konumuna ulaştı. Bu gerçek, tüm görüşmelerimizde muhataplarımız tarafından bize ifade ediliyor. Bu durum, kurum olarak bizi daha fazla çalışmaya motive ediyor. Türkiye’nin kısa sürede aldığı bu mesafe sektörde yer alan her oyuncunun, her yöneticinin sorumluluğunu daha da artırmaktadır. Enerjide bölgesel bir aktör olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin kendi piyasalarındaki enerji sorunlarını da asgari düzeye indirmesi gerekmektedir. Özellikle müşteri memnuniyeti konusunda da Avrupa standartlarının üzerine çıkmamamız için herhangi bir neden yoktur" dedi.

Tüketicinin asıl patron olduğu elektrik piyasasında kaliteli hizmetin asla ikinci plana itilemeyeceğinin altını çizen Yılmaz, bu yüzden EPDK olarak çağrı merkezlerine büyük önem verdiklerini dile getirerek şöyle konuştu:

"Vatandaşlarımızın bu çağrı merkezlerini aradıklarında 45 saniye içerisinde karşılarında bir muhatap bulmalarını zorunlu kıldık. Unutulmamalıdır ki EPDK tüketici odaklı bir kurumdur. Kurum olarak asli görevimiz, elektrik enerjisinin kesintisiz, kaliteli ve ekonomik olarak tüketicilere temin edilmesi için düzenleme ve denetim yapmaktır. Tüm dağıtım şirketlerinin çağrı merkezleri ile ilgili belirlenen kriterlere uygun çalışmalarını bekliyoruz. Hatta belirlediğimiz kriterlerden daha üstün performans sergileyerek müşteri memnuniyeti konusunda birbirleri ile rekabet içerisinde olmalarını bekliyoruz. Tüketicilerimiz memnun oldukça, onu memnun eden şirketler kazanacak. Tüketicilerimiz mağdur oldukça ya da üzüldükçe onları üzen şirketler de üzülecek ve kaybedecektir."

“Çağrı merkezi 150 kişiye istihdam sağlayacak”

Alarko Holding Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu, Cengiz Holding ve Alarko Holding işbirliğiyle Meram Elektrik Dağıtım AŞ'yi (MEDAŞ) 2009 yılında devraldıklarını belirtti. Yavrucu, devir öncesinde 2010 -2015 yılları arasında 703 milyon lira yatırım yaptıklarını, 2016-2020 yıllar arasında da planlanan yatırım tutarının 1,3 milyar lira olduğunu, bu yatırımın 258 milyon lirasını bu yıl bitmeden tamamlayacaklarını söyledi. Açılan merkezde elektrik dağıtımındaki 3 bin personeli ile yaklaşık 4,5 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti verileceğini kaydeden Yavrucu, "Geçen 6 yılda MEDAŞ’ı yeniden organize ederek, genç ve oldukça dinamik olan kadromuzun eğitimine büyük önem verdik. 'Müşteri velinimetimizdir' sözünün karşılığının ancak yetişmiş insan gücüyle yerine getirilebileceğine yürekten inanıyoruz. Devir öncesinde yani 2009 yılında yapılan tüm yatırım tutarı 36 milyon lirayken, 2010-2015 yılları arasında 703 milyon lira yatırım yaptık. 2016-2020 yıllar arasında da planladığımız yatırım tutarı 1,3 milyar liradır. Bunun 258 milyon lirasını bu yıl yapmış olacağız” dedi.

Denizli, Adana, Kars’taki çağrı merkezlerini takiben, Konya’da yapılan açılışı, Rize, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Adıyaman'daki açılışlar izleyecek.























 

Elektrik dağıtım sektörü, tüketici memnuniyetini 1 numaralı önceliği haline getirdi. Tüketici memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak amacıyla dağıtım şirketleri, 2016 yılında 3,7 milyar lira olan yatırım yükümlülüğünün üzerine çıktı ve yaklaşık 4,1 milyar liralık bir yatırım planlaması yaptı. Aras Elektrik Dağıtım AŞ Genel Müdürü Fikret Akbaş, Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Ş. Genel Müdürü Dr. Hidayet Atasoy ve Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Mesut Efe tüketici memnuniyetini artırmak amacıyla yaptıkları yatırımları anlattı.

Akıllı şebekelere geçişte diğer Avrupa ülkelerinin gerisinde kalan Almanya’nın önümüzdeki 10 yıl içerisinde akıllı şebeke altyapısına 23.6 milyar dolarlık yatırım yapması öngörülüyor.

Almanya’da uygulamaya geçen yeni regülasyonların ülkede akıllı şebekelerin yaygınlaşmasını teşvik etmesi bekleniyor. ABD merkezli Northeast Group şirketi tarafından yayımlanan yeni rapor, Almanya’nın ‘Avrupa’nın en büyük pazarı’ olmasına karşın akıllı şebekelere geçişte diğer ülkelerin gerisinde kaldığına dikkat çekti. Şirket, Almanya’nın akıllı şebeke altyapısına önümüzdeki 10 yıl içerisinde 44 milyon akıllı sayacı kapsamak üzere 23.6 milyar dolarlık yatırım yapacağı öngörüsünde bulundu.

Northeast Group’un Başkanı Ben Gardner, “Temmuz ayında Enerji’nin İletiminin Sayısallaşmasına İlişkin Kanun geçti. Bu kanun akıllı şebekelerin yaygınlaşmasını öngörüyor” dedi. Gardner, bunun yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektriğin entegrasyonu için akıllı şebekeye yapılması gerekli olan yatırımlarla ilgili bir zemin oluşturacağını bildirdi.

2032’de tamamen akıllı şebekelere geçiş hedefleniyor

Almanya, büyük yenilenebilir enerji hedeflerine karşın, akıllı şebekelerin yaygınlaştırılması noktasında diğer ülkelerin gerisinde kaldı. Birçok Avrupa ülkesinin 2020 yılına gelindiğinde yüzde 80 oranında akıllı şebekelere geçmiş olması bekleniyor. Almanya 2032 yılında tamamıyla akıllı şebekelere geçmeyi hedefliyor. Northeast Group, bu hedefin beklenenden daha önce yakalanabileceğini tahmin ediyor.

Kaynak: www.metering.com

2030 yılına kadar Avrupa’da üretilen elektriğin yarısının yenilenebilir kaynaklı olması hedefleniyor. Avrupa Komisyonu, bu hedefe ulaşmak için doğru koşulların oluşturulmasını sağlayacak bir Yenilenebilir Enerji Yönetmeliği teklifinde bulunmaya hazırlanıyor.

Avrupa Birliği’nde enerji alanında bu yılsonunda açıklanacak yeni tedbirler yenilenebilir enerji, (başta binalar olmak üzere) enerji verimliliği, elektrik piyasası tasarımı ve Enerji Birliği’nin yönetimi alanlarını kapsıyor. Bu tedbirlerin, AB’nin gayri safi yurtiçi hasılasını 2030 yılı itibariyle yüzde 1 artıracağı, AB ekonomisine ilave 190 milyar Avro ve 900 bin kişilik yeni istihdam yaratacağı belirtiliyor.

2030 yılına kadar Avrupa’da üretilen elektriğin yarısının yenilenebilir kaynaklı olması, 2050 yılına gelindiğinde ise, üretimin tamamen karbonsuz olması hedefleniyor. Avrupa Komisyonu’nun yapacağı Yenilenebilir Enerji Yönetmelik teklifinin ise, yenilenebilir enerji alanında bu hedeflere ulaşmak için doğru koşulların oluşturulmasını amaçlıyor. Elektrik piyasalarındaki teknolojik gelişmelerin, tüketicilerin piyasada daha etkin olmalarını sağlayacağı belirtildi. Tüketicilerin kolayca kendi elektriğini üreteceği ve depolayacağı kaydedildi.

Alışkanlıklar değişecek

Avrupa Komisyonu İklim Değişikliği ve Enerjiden Sorumlu Üyesi Miguel Arias Cañete, enerji sistemlerinin bir değişim sürecinden geçtiğini ve bu değişikliğin üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştireceğini bildirdi. Cañete, bu değişiklik için daha hızlı hareket etmek gerektiğini belirtti.

Kaynak: ec.europa.eu

Özgürlüklerin ve sorumlulukların sınırlarını belirleyen standartlar günümüzde oldukça önemlidir. Her mesleğin tanımının yapılması ve sınırlarının çizilmesi de, hem işçi hem işveren için, bir çok avantaj getirir. Ulusal Yeterlilik Sistemi, işçinin yükümlülük ve haklarını; işverenin ise beklenti ve ihtiyaçlarını bir standarda oturtuyor.

Ulusal Meslek Standardı (UMS) bir mesleğin başarı ile icra edilebilmesi için gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların neler olduğunu gösteren asgari normdur. Bu standartlara ilişkin çalışmalar Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından yürütülmektedir. Standardı hazırlanacak meslekler, iş piyasasının ve eğitim kurumlarının öncelikli ihtiyaçları ve sektör komitelerinin önerileri dikkate alınarak MYK Yönetim Kurulunca belirlenir.

Sistemin en önemli çıktısı da eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirmesidir; iş piyasası dikkate alınarak hazırlanan meslek standartları, okullar için eğitim altyapısını ve yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşları için de belgelendirme altyapısını sağlıyor. TÜRKAK tarafından akredite edilen ve MYK tarafından yetkilendirilen personel belgelendirme kuruluşları, TS EN IEC/ISO 17024 kalite sistemi kapsamında, uluslararası kriterler doğrultusunda sınavlar yaparak kişilere belge veriyor.

Bu standartlara uygun iş yaptığını belgeleyen kişiler ise söz konusu mesleği icra edebileceğini ulusal düzeyde kanıtlamış olur. İşveren söz konusu mesleği icra eden bir işçiye ihtiyaç duyduğunda, ayrıca sınav yapmaya gerek duymadan gönül rahatlığıyla nitelikli işgücüne ulaşır.

İşçi ise sahip olduğu becerileri belgelendirerek işgücü piyasasında daha sağlam bir pozisyon elde edecek ve gelecek kaygısını en aza indirebilecektir. Ayrıca yapılan işlerin hazırlanacak standartlar çerçevesinde gerçekleştirilmesi, hem etkinlik ve verimliliği artıracak, hem de bizimki gibi çok tehlikeli işlerde yaşanan iş kazalarınının olmamasına katkı sağlar.

ELDER 2011 yılından bugüne Ulusal Yeterlilik Sistemini aktif olarak desteklemektedir. Sektörümüzün hem mühendis hem de teknisyen/tekniker bazında mesleki eğitim ihtiyacı ve yaşanan iş kazaları, yeterlilik sistemine olan ihtiyacı açıkça ortaya koymaktadır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği uyarınca, kuvvetli akım tesislerinde, EKAT Eğitimi ve Belgesi olmayan kişilerin çalışması yasaktır. Diğer çalışanlar için ise bir düzenleme bulunmamaktadır. Derneğimiz, hem EKAT kapsamında çalışanların ve EKAT kapsamına girmeyen çalışanların eğitimini önemsemekte ve ulusal yeterlilik sistemini bu çerçevede sektörümüz için bir fırsat olarak değerlendirmektedir.

Ulusal yeterlilik sistemi, sektörümüzdeki meslekleri tanımlayarak, her biri için ihtiyaç duyulan mesleki eğitimleri de ortaya koyacaktır. Böylece çalışanların mevcut durumları ile sahip olmaları gereken bilgi ve beceri kıyaslanarak, eğitimlerin daha etkin ve daha verimli olması sağlanabilecektir.

Bu amaçla, sektörümüzdeki 10 mesleğin standardları tamamlanmıştır; 10 mesleğin 9 u doğrudan Derneğimiz tarafından ve 1 tanesi ise Derneğimiz işbirliği ile hazırlanmıştır.

Bu alandaki diğer önemli gelişme, belgelendirme alt yapısının temelini oluşturan ulusal yeterliliklerin hazırlanmasıdır. ELDER, ilk etapta 4 mesleğin yeterliliğini geliştirmiş, kalan 6 mesleğin ulusal yeterliliklerini ise Avrupa Birliği VOC-TEST MERKEZLERİ II. Hibe Programı kapsamında “Elektriği Dağıtan Mesleklerin Belgelendirilmesi Projesi”yle hazırlanmaktadır. Yine bu proje kapsamında ELDER MYM’nin TÜRKAK tarafından akredite olması sağlanmış, MYK tarafından yetkilendirilmesi çalışmalarına başlanmıştır.

Tüm bu çalışmalar ve projelerin en önemli çıktısı sektörümüzde son yıllarda tüm dünyada gelişmekte olan ulusal yeterlilik sistemi yaklaşımını yerleştirmektir. Sistem sayesinde, hem EKAT eğitimlerindeki kalitenin artması beklenmekte hem de oluşturulacak sınav ve belgelendirme sistemi sayesinde özellikle sektörümüzdeki teknik personelin güvenilir şekilde belgelendirilmesi sağlanacaktır. Bu sistem belirli sürelerde (belirli aralıklarla) çalışanların kendilerini tekrar ispat etmelerini gerektirdiğinden bu belgelendirme süreci çalışanların sürekli olarak kendilerini geliştirmelerini, sektörün ihtiyaçlarına ve gelişmelerine ayak uydurmalarını da sağlayacaktır.

Hazırlanacak standart ve yeterlilikler hem iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını hem kaliteye ilişkin çalışmaları hem de çevre mevzuatını içermektedir. Yani artık verilen eğitimlerde hem isg, hem kalite hem de çevre konularında eğitimler sağlanacaktır. Yine bu çerçevede gerçekleştirilecek sınavlarda bu konularda sorular yöneltilerek çalışanların taşımaları beklenen bu hassasiyetlere uygunluğu tespit edilebilecektir.

Yakup Hakan COŞKUN
VOC-Test Merkezleri II. Hibe Programı
Elektriği Dağıtan Mesleklerin Belgelendirilmesi Projesi Ölçme ve Yeterlilik Uzmanı