ELDER E-Bülten

Türkiye'de enerji sektöründe yapılan uluslararası doğrudan yatırımlar, bu yılın 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 3 katına yükselerek 649 milyon dolar oldu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri Bülteni'nden derlenen bilgilere göre, uluslarası doğrudan yatırım girişi bu yılın ocak-mayıs döneminde toplam 2,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Bu dönemde uluslararası doğrudan yatırım girişinin en çok gerçekleştiği sektör, son dönemde büyük projelerin hayata geçirildiği enerji oldu. Yabancıların Türkiye'ye yaptıkları doğrudan enerji yatırımları üç katına yükseldi. Geçen yılın ocak-mayıs döneminde 202 milyon dolar seviyesinde gerçekleşen enerji sektöründeki doğrudan yatırımlar, bu yılın aynı döneminde 649 milyon dolar olarak kayıtlarda yer aldı. Böylece bu yılın 5 ayında hayata geçirilen uluslararası doğrudan yatırımların da yaklaşık 3'te 1'i enerji sektörüne yapıldı.

Söz konusu dönemde uluslararası yatırım girişinin en çok olduğu diğer sektörler, 416 milyon dolarla imalat sanayisi ve 347 milyon dolarla ulaştırma, haberleşme ve depolama olarak sıralandı.

En çok yatırım AB ülkelerinden

Uluslararası doğrudan yatırım verilerinin ülkelere göre dağılımı incelendiğinde ise bu yılın ocak-mayıs döneminde nakit sermaye girişinin yüzde 64,3'ü Avrupa Birliği (AB) ülkeleri kaynaklı oldu.

Sermaye girişinin yaklaşık 1,4 milyar doları AB ülkelerinden, 409 milyon doları Asya ülkelerinden, 175 milyon doları ABD ve 172 milyon doları diğer Avrupa ülkelerinden gerçekleşti.

AB ülkelerinden kaynaklanan nakit sermaye girişlerine bakıldığında yaklaşık 1,4 milyar dolarlık girişin 318 milyon doları Avusturya'dan geldi. Bu yılın ocak-mayıs döneminde Avusturya'dan kaynaklanan nakit sermaye girişi geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3 katına çıktı.

Kaynak: AA

Elektrik piyasasında önlisans ile lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf olunan ve bazı üretim tesislerinde yapılan üretim faaliyetlerinin kapsamı genişletildi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, ‘Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ’ (TETAŞ) ibaresi tanımlar bölümünden çıkarılarak, bölüme Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü ibaresi eklendi. Yönetmeliğin bazı maddelerinde yer alan ‘Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’ ibaresi ise ‘Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’ olarak, TETAŞ ibaresi ise EÜAŞ olarak değiştirildi.

Yönetmelikte yapılan değişiklikle, elektrik piyasasında önlisans ile lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf olunan ve bazı üretim tesislerinde yapılan üretim faaliyetlerinin kapsamı da genişletildi.

Buna göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun belirleyeceği limitler ile usul ve esaslar çerçevesinde elektrik depolama ve talep tarafı katılımı kapsamında gerçekleştirilen piyasa faaliyetleri, önlisans ile lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutulacak.

Elektrik aboneliği Devlet Su İşlerine (DSİ) Genel Müdürlüğüne ait tarımsal sulama amaçlı tesislerin elektrik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, kurulu gücü tarımsal sulama tesisinin bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücü, birden fazla tesis için tesislerin sözleşme güçleri toplamı ile sınırlı olmak koşuluyla DSİ tarafından kurulan ve işletilen yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin de önlisans ile lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğü bulunmayacak.

Ayrıca, tedarik lisansı EÜAŞ’a, yükümlülüklerinin karşılanması için gereken elektrik enerjisi miktarını mevcut sözleşmeler kapsamında karşılayamaması durumunda, yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santrallerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar kapsamında elektriği sağlanması hakkı ve yükümlülüğü getirecek.

Kaynak: AA

Aydın, Denizli, Muğla, İzmir ve Manisa illerinde elektrik dağıtım hizmeti veren ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım şirketlerinin İcra Kurulu Başkanı Uğur Yüksel oldu.

Eylül 2011’den bu yana, elektrik dağıtım sektörünü temsil eden ELDER Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin genel sekreterliğini yürüten Uğur Yüksel, 8 Ağustos tarihinde ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı olarak göreve başlamıştır.  

Enerji, bilişim ve savunma sanayii sektörlerinde 30 yılı aşan deneyime sahip olan Yüksel, iş hayatına 1987 yılında Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Müsteşarlığında başladı ve savunma sanayiinde ileri teknoloji geliştirilmesine yönelik projelerde Proje Yöneticisi olarak yer aldı.

2001’de Türkiye’nin ilk tekno parkı olan ODTÜ Teknokent ‘in kurucu genel müdürlüğünü üstlenen Yüksel, 2008- 2011 yılları arasında, Lotus Enerji’de Türkmenistan’da Enerji Santrali, iletim ve dağıtım hattı projelerinin yürütülmesinde Satın alma ve İş Geliştirme Direktörü olarak görev yaptı.

Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Elektrik Mühendisliği’nde tamamlayan Yüksel, Drexel Üniversitesi’nden (ABD) işletme yüksek lisans derecesine sahiptir.

5 milyon tüketiciye hizmet veren ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım şirketleri Yüksel’in tecrübeleri ile Türkiye için stratejik öneme sahip olan elektrik dağıtım sektörüne önemli katkılar sağlayacak ve başarılı performansları katlanarak artacaktır. 

Enerjisa Enerji, 30.06.2018 tarihi itibariyle mali tablolarını açıkladı. Elektrik dağıtım ve perakende satışında Türkiye’nin lider enerji şirketi Enerjisa Enerji, 2018 yılının ilk yarısında 1.723 milyon TL konsolide faaliyet geliri yaratarak, gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58 artırdı. Enerjisa Enerji’nin 2018’in ilk yarısında baz alınan net karı 411 milyon TL‘ye yükseldi.

• Gelirlerde güçlü büyüme devam etti
• Serbest nakit akımında iyileşme kaydedildi
• 2018 faaliyet geliri ve 2016 – 2020 orta vadeli hedefleri tekrarlandı

Enerjisa Enerji CFO’su Sascha Bibert, halka arz sonrasında ilk çeyrekte gerçekleşen güçlü büyümenin ikinci çeyrekte de devam ettiğini belirtti. Enerjisa’nın 2018 ilk yarıyıl performansını değerlendiren Bibert,  “Enerjisa Enerji ikinci çeyrekte planlanan yatırımlarına devam ederek, hem Dağıtım ve hem de Perakende satış gelirlerinin artışına bağlı olarak faaliyet gelirlerinde güçlü bir büyüme kaydetmiştir.  Buna ek olarak, gelirlerin nakit akımına dönüşümündeki etkiye bağlı olarak, serbest nakit akımında da toparlanma görülmüştür” dedi.

Gerçekleşen ikinci çeyrek rakamları sonrasında,  2018 yılına dair 3,0 - 3,3 milyar TL faaliyet gelir beklentisi bir kez daha teyit edildi.

Çin Ulusal Nükleer Kurumu, Çin’in Zhejiang bölgesinde yer alan ve dünyanın ilk AP1000 tipi nükleer reaktörü olan Sanmen 1 santralinin 11 Ağustos’tan beri %100 kapasite ile üretim yaptığını bildirdi. Sanmen 1 santrali 30 Haziran’da şebekeye bağlanmıştı. Bunun yanında Çin 23 Mayıs’ta Yangjiang Nükleer Santrali’nin 5. Ünitesini, 29 Haziran’da ise EPR tipi Taishan 1 Nükleer Santrali’ni devreye aldı.

Çin Nükleer Enerji Derneğine göre, Çin’in şuanda toplamda 36,9 gigawatt kapasitesi bulunan 38 nükleer enerji santrali bulunuyor. Bu yılın ilk yarısında nükleer santralleri Çin’in 1618 Terawatt saatlik toplam elektrik üretiminin %4’ünü üretti. 2017’nin aynı döneminde toplam nükleer güç üretimi %12’nin üzerindeydi. Çin nükleer santrallerindeki ortalama kullanım 3546 saat, kullanım oranı ise %82 civarında.

Bu sırada Sanmen 2 santrali 10 Temmuz’da yakıt yüklemesi için gerekli regülatif onayı aldı ve bu yılın sonunda faaliyete geçmeye hazır duruma geldi. Diğer iki AP1000 tipli reaktör ise Haiyang ve Shandong şehirlerinde yapım aşamasında. Haiyang 1 santralinde ilk yakıt yüklemesi 21 Haziran’da gerçekleştirildi.

Uzun Zamandır Beklenen Bir Gelişme

Çin’deki AP1000 teknolojisi, ABD’deki Westinghouse Electric tarafından öncülük edilen benzer projelere göre daha hızlı tamamlanmasına yönelik önemli aşamalardan geçti. Ancak Çin’deki AP1000 tipli reaktörler de güvenlik endişelerinden ve tasarım değişikliklerinden kaynaklanan benzer gecikmelerden nasibini aldı.

Sanmen projesinin inşaati 2009 Nisan’da başladı. Sanmen 1’in aslında 2014 yılında tamamlanması planlanmıştı ancak birtakım teknolojik tasarım değişiklikleri, hatalı ekipman üretimi, inşaat proje yönetimindeki kesintiler ve uzun süren regülatif güvenlik taramaları gibi sayısız sorunlar yüzünden asıl zaman planından saptı.

Kaynak: Powermag

Avustralya bilim adamları, amonyaktan elde edilen karbonsuz yakıtla çalışan iki arabayı test etti. Avustralya hükümeti araştırma ajansından bir heyet olan Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Örgütü (CSIRO), bu öncü teknoloji çok iyi alev alabilen hidrojenin amonyak halinde güvenli bir şekilde taşındığını ve yaygın biçimde mevcut bir yakıt olarak kullanılabildiğini söylüyor.

CSIRO, hidrojenleri amonyaktan ayıran ve aynı zamanda diğer gazları engelleyerek, hidrojenin ultra saflığa sahip olmasını sağlayan bir metal katman geliştirdi. Amonyak (NH3) içindeki hidrojeni ortaya çıkartmak için kullanılan bu yöntemde, azot (N) dışarı çıkartılıyor. Ardından oldukça düşük bir enerji gereksinimiyle çıkan hidrojen, aracın yakıt deposuna transfer ediliyor.

Söz konusu teknoloji piyasa için yüksek potansiyele sahip bir yöntem sunuyor. Amaonyak, sıvı hidrojen gibi yoğun enerji depolayabilen bir sıvı türü. Söz konusu araştırmayı yapan ekip, teknolojilerine Japonya, Güney Kore ve Singapur’dan müşteri buldular.

Amonyak Kaynaklı hidrojen motoru ile çalışan bir araba tarihte ilk kez başarılı olarak test edilince Toyota ve Hyundai gibi piyasanın mevcut devleri de by teknolojiye destek vermeye başladılar. CSIRO adını önümüzdeki yıllarda bu teknoloji dolayısıyla daha sık duyacağa benziyoruz. En azından mevcut üreticilerin bu ekip ile ortaklık kurup çalışmalar yürütmesi gerekebilir.

Kaynak: Newsgram

Bu seneye kadar yaklaşık 1,4 milyon hane, seri halinde gelen fiyat artışlarından sonra İngiltere’de Big Six olarak tabir edilen, İngiltere’nin en büyük altı enerji tedarikçisini (British Gas, EDF Energy, E.ON, Npower, Scottish Power, SSE) bıraktı.

Energy UK tarafından yayınlanan rakamlara göre tedarikçi değişim sayısı mevcut oranda devam ederse en büyük tedarikçiler toplamda 2,35 milyon aboneyi 2018 sonuna kadar küçük ve orta-ölçekli şirketlere kaptırmış olacaklar.

British Gas geçen hafta bu yılın ikinci fiyat artışını duyurmuştu. Fiyat kıyaslama sitesi Uswith’e göre duyuruyu takip eden iki günde değişim (switch) işlemlerinde %40 artış yaşandı.

Küçük tedarikçiler hızla mesafe kaydediyorlar. Örneğin Bulb isimli şirket 700.000 aboneye yaklaşmış durumda. Octopus Eenergy ise batan Iresa şirketini almasıyla elde ettiği 90.000 abone ile birlikte 1,5 milyon aboneye ulaştı.

Energy UK’in icra başkanı Lawrence Slade: “Rekor seviyede yüksek sıcaklıklara rağmen Temmuz ayında neredeyse bir buçuk milyon abonenin daha iyi bir enerji sözleşmesine geçiş yapmış olduğunu görmek pozitif bir gelişme. Mevcut tedarikçinizi arayıp size daha iyi bir teklif sunmalarını talep etmek için daha iyi bir zaman olamaz. Switch işlemi 10 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşebiliyor, aboneler bu işlemin basitliği ve güvenilirliği konusunda müsterih olabilirler” dedi.

Kaynak: Telegraph

Teksas merkezli Frost & Sullivan araştırma şirketi tarafından hazırlanan rapora göre akıllı trafo pazarının büyüklüğü 2022 yılına kadar dünya çapında 35 milyar dolara ulaşacak.

Sadece Avrupa’da, pazarın 2020’ye kadar 600 milyon euroluk yatırım alması bekleniyor.

Küresel akıllı trafo pazarının, dağıtık enerji kaynaklarının ve iki yönlü elektrik akış sistemlerinin geniş yayılımı ile daha da büyümesi bekleniyor.

Bu bağlamda akıllı trafo satışlarının Kuzey Amerika, Almanya, Çin ve Hindistan’ın yanı sıra ilginin gittikçe arttığı Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Brezilya gibi ülkelerde yoğunlaşacağı tahmin ediliyor.

Frost & Sullivan’nın dijital şebekelerden sorumlu araştırma direktörü Farah Saeed konuyla ilgili olarak: “Şebeke modernizasyonu, akıllı şebekeler ve yüksek hızlı tren ve elektrikli araç şarj istasyonları ile hızlı transit demiryolu ağlarının akıllı trafolara olan talebi arttırması bekleniyor” dedi.

“Gelişmeye başlayan bu talebin karşılanabilmesi için orjinal malzeme üreticilerinin (OEM’ler) üretim tesisi kurulumlarına ciddi boyutlarda yatırım yapılması gerekiyor. Yerel aracılarla ve OEM’lerle işbirliği yapılması, onlara Asya-Pasifik pazarına, özellikle de Güneydoğu Asya’ya penetre olmaya çalışırken büyük avantaj sağlayacak. OEM’lere trafolarının tasarımının bulunduğu ülkelerdeki düzenleyici kurumlar tarafından belirlenen koşulları sağladığından emin olmaları için yerel firmalarla, yönetimlerle ve organizasyonlarla işbirliği yapmaları tavsiye ediliyor.”

“Küresel Pazar, daha yüksek hacimli satışları ve daha düşük fiyatlı trafolarından dolayı Çinli ve Güney Koreli üreticilerin katı rekabeti ile karşılaşıyor. Pazardaki ilk beş isim, iş modellerinde yenilik yapmak zorunda kalacak. Yapmazlarsa yaratıcı şirketlere Pazar payı kaybedecek” diye de ekledi.

Rapor, Slovakya ve Romanya gibi düşük maliyetli Avrupa ülkelerindeki OEM’lerin pazarı istila edeceğini tahmin ediyor.

Raporun önemli bulgularından bazıları:

• Orta Doğu: Elektrik tüketimindeki yüksek büyüme kilit etken. Birleşik Arap Emirlikleri’nde 2015 ile 2022 yılları arasında %4,5 ila %5 arasında, Katar’da ise %8 ile %10 arasında büyüme yaşanacak
• Kuzey Amerika: Var olan ve gelecekteki iletim ve dağıtım altyapısına iyileştirmeler, yenilemeler ve genişlemeler yoluyla yapılan ek yatırımlar, trafo pazarını güçlendirecek
• Asya-Pasifik: Asya-Pasifik’teki iletim ve dağıtım yatırımları 2014 ile 2035 yılları arasında 3,1 milyar dolar olarak gerçekleşecek

Kaynak: Smart Energy

Doğalgaz 2018 Raporu

Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yayınlanan rapora göre doğalgaz piyasalarında köklü dönüşümler yolda... Çin, süregelen ekonomik gelişimi ve güçlü politikanın da desteği ile küresel doğal gaz sahnesine giriş yapıyor, ABD küresel çapta bir LNG oyuncusu olmaya başlıyor ve sanayi sektörü doğal gaz talebinin en yoğun olduğu sektörler arasında enerjiyi geride bırakarak birinciliğe yükseliyor.

Doğalgaz 2018 raporu, tüm bu yapısal değişimleri ve önümüzdeki 5 yılda pazarın geçireceği evrimde belirleyici olacak diğer trendleri ortaya koyuyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.