
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Güneş Enerjisi Santralleri-3 (YEKA GES-3) yarışması sonunda ağırlıklı ortalama fiyatın kWh başına 21,5 kuruş olduğunu belirterek, "Santrallerin kurulumuyla birlikte yaklaşık 6 milyar liralık yatırım hayata geçirilecek. Yılda 1,7 milyar kWh elektrik üretimiyle de 600 binden fazla hanenin elektrik ihtiyacını buradan karşılamış olacağız." dedi.
YEKA GES-3 Sözleşme İmza Töreni'nde konuşan Dönmez, bugüne kadar 2 güneş ve 2 rüzgar YEKA yarışmalarının tamamlandığını hatırlattı. Dönmez, YEKA GES-3 yarışmasına Türkiye'nin farklı şehirlerinden 700'den fazla başvuru olduğunu ifade ederek, bunun yenilenebilir enerjinin Türkiye'ye yayılması için önemli olduğunu söyledi.
YEKA GES-3 yarışması sonunda ağırlıklı ortalama fiyatın kWh başına 21,5 kuruş olduğunu kaydeden Dönmez, şöyle devam etti:
"Santrallerin kurulumuyla birlikte yaklaşık 6 milyar liralık yatırım hayata geçirilecek. Yılda 1,7 milyar kWh elektrik üretimiyle de 600 binden fazla hanenin elektrik ihtiyacını buradan karşılamış olacağız. YEKA GES-3 yarışmalarımız birçok ilki de bünyesinde barındırdı. Yenilenebilir enerji sektöründe Türk lirası bazında belirlenen tavan fiyatı üzerinden eksiltme usulüyle yapılan ilk yarışma oldu. Bakan Dönmez, YEKA GES-3'ün tamamlanmasının ardından bin MW’lık 42 YEKA RES-3 yarışmasının bu yılın son çeyreğinde gerçekleştirileceğini belirterek, başvuru tarihinin 12 Ekim olduğunu bildirdi.
YEKA RES-3'ün yerli türbin kullanımı koşuluyla gerçekleştirileceğini vurgulayan Dönmez, "Kurulacak santrallerde ilk defa 'Made in Türkiye' etiketli invertör kullanılacak. Blue wafer’ın işlenmesiyle üretilecek yerli hücreleri ihtiva eden en az yüzde 70 yerlilik oranına sahip yerli üretim fotovoltaik modüller kullanılacak." ifadelerini kullandı.
Konuşmanın sonunda bütün firmaları temsilen en düşük teklifi veren 3 firmaya sözleşmeleri teslim edildi.
İlk firma, 15 MW’lık Osmaniye-2 bağlantı bölgesi için kWh başına 18,2 kuruşluk teklif veren Margün Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ikinci firma Uşak-2 bağlantı bölgesi için kWh başına 18,5 kuruşluk teklif veren KON-TEK Kontrol Teknolojileri ve Otomasyon Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ve üçüncü firma Mardin-3 bağlantı bölgesi için kWh başına 18,5 kuruşluk teklif veren Özdem Turizm ve Ticaret Sanayi Anonim Şirketi oldu.
Kaynak: Bloomberg HT

Fortune 500 Türkiye 2020 listesinde yer alan şirketlerin net satışları bir önceki yıla göre yüzde 6,3 artarak 1 trilyon 939 milyar TL'ye yükseldi.
Fortune Dergisi Yayın Yönetmeni Şule Laleli, "Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ), uzun yıllardır Fortune 500 Türkiye'nin bir numarası olan TÜPRAŞ'ı geçerek, zirvenin yeni sahibi oldu. 2020 yılında net satış gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 20,3 artırarak 105,8 milyar liraya çıkaran EPİAŞ, açık ara Fortune Türkiye 500 sıralamasının birincisi oldu." dedi.
Fortune Türkiye ve CRIF Türkiye'nin 2008 yılından bu yana birlikte gerçekleştirdiği ve Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin listelendiği "Fortune 500 Türkiye 2020 Araştırması"nın sonuçları, Fortune Dergisi Yayın Yönetmeni Şule Laleli, Fortune 500 Türkiye Editörü Ersan Taylan ve CRIF Analitik Birim Müdürü Yavuz Arsoy'un katıldığı toplantıda paylaşıldı. Verilen bilgiye göre, Fortune 500 Türkiye 2020 listesinde finansal kurumlar ve holding şirketleri hariç, tüm sektörlerde faaliyet gösteren şirketler incelendi. Borsa İstanbul’da işlem gören, verilerini kamuoyu ile paylaşan şirketlerin bilgileri ilgili kaynaklardan, diğer şirketlerin bilgileri ise kendilerinden temin edildi.
Sonuçlara göre, Fortune 500 Türkiye 2020 listesinde yer alan şirketlerin net satışları bir önceki yıla göre yüzde 6,3 artarak 1 trilyon 939 milyar TL'ye yükseldi. 2018 yılında yüzde 31,8, 2019 yılında yüzde 14,9 artış göz önünde bulundurulduğunda 2020 yılında şirketlerin net satış gelirlerindeki artış hız keserken, Fortune 500 Türkiye şirketleri için 2020, son 10 yılda büyüme anlamında en düşük performansı gösterdikleri yıl oldu. ÜFE ile arındırıldığında net satışlar reel olarak yüzde 15,1 düşerken, Fortune 500 Türkiye 2020 Araştırması, bu anlamda küresel salgın nedeniyle yaşanan belirsizlik ve arz-talepte yaşanan şokların, şirketler ekosisteminde yarattığı olumsuzluğu ortaya koyduğu açıklandı.
Toplantıda sonuçlara ilişkin bilgi veren Fortune Dergisi Yayın Yönetmeni Şule Laleli, bu yıl 14'üncüsü açıklanan, finansal kurumlar ve holding dışındaki tüm sektörleri kapsayan Fortune 500 Türkiye 2020 listesinde en önemli değişimin zirvede yaşandığını söyledi.
EPİAŞ'ın, uzun yıllardır Fortune 500 Türkiye'nin bir numarası olan TÜPRAŞ'ı geçerek, zirvenin yeni sahibi olduğunu aktaran Laleli, şunları kaydetti:
"2020 yılında net satış gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 20,3 artırarak 105,8 milyar liraya çıkaran EPİAŞ, açık ara Fortune Türkiye 500 sıralamasının birincisi oldu. EPİAŞ'ın Fortune 500’de yer alan şirketlerin toplam net satış gelirlerinden aldığı pay ise yüzde 5,5 oldu. Net satış gelirleri itibariyle zirveye çıkan EPİAŞ, 78,5 milyon TL Faiz ve Vergi Öncesi Kar (FVÖK) ile kar sıralamasında listede ancak 316'ncı sırada yer alabildi. Petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün ve talepte meydana gelen azalışın sonucu üretimdeki daralmanın etkisiyle 2020 yılında bir önceki yıla göre net satış gelirleri yüzde 29,4 düşerek 63,2 milyar lira olan TÜPRAŞ, Fortune 500 Türkiye-2020 listesinde ikinciliğe geriledi. 2020 yılında net satış gelirini bir önceki yıla göre yüzde 38 artırarak 55,5 milyar liraya çıkaran BİM, uzun yıllardır sürdürdüğü istikrarlı büyümeyle Türkiye'nin en büyük üçüncü şirketi olmayı başardı.
2020 yılında bir önceki yıla göre yüksek oranlı büyümenin yaşandığı otomotiv sektörünün önde gelen şirketlerinden Ford Otomotiv, bir önceki yıla göre net satış gelirlerini yüzde 26,1 artışla 49,5 milyar TL'ye çıkararak Fortune 500 Türkiye listesinde dördüncülüğe yükseldi. Pandemi nedeniyle küresel anlamda yaşanan seyahat kısıtlamalarından olumsuz etkilenen Türk Hava Yolları'nın 2020 yılında net satış gelirleri, bir önceki yıla göre yüzde 38,2 düştü. 46,5 milyar net satış geliri ile Türk Hava Yolları, Fortune 500 Türkiye-2020 sıralamasında, bir önceki yıla göre iki basamak düşerek beşinciliğe geriledi."
Laleli, net satış gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 18,6 düşüşle 43,7 milyar TL'ye gerileyen Petrol Ofisi'nin de iki basamak düşerek Fortune 500 Türkiye 2020 listesine altıncı sıradan girdiğine işaret ederek, Ahlatçı Kuyumculuk ‘un 41,5 milyar TL net satış geliriyle yedinci sırada, Arçelik'in 40,9 milyar TL ile sekizinci sırada, bir önceki yıl beşinci sırada olan Opet'in ise 38,6 milyar TL net satış geliriyle listede dokuzuncu sırada yer aldığını bildirdi.
Net satış gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 16,7 artırarak 32 milyar liraya çıkaran Erdemir'in ise Fortune 500 Türkiye-2020 listesine, onuncu sırada girmeyi başardığının altını çizen Laleli, Fortune 500 Türkiye sıralamasında yer alan ilk 10 şirketin, 517,2 milyar TL net satış geliri ile toplam satışların yüzde 26,7'sini gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Açıklanan sonuçlara göre, Fortune 500 Türkiye-2019 listesinde 323 olan 1 milyar TL'nin üzerinde net satış gelirine sahip şirket sayısı, Fortune 500 Türkiye 2020 listesinde 353'e çıktı. Net satış gelirleri 10 milyar TL'nin üzerinde olan şirket sayısı ise 33'ten, 37'ye yükseldi. Listede, 500'üncü, yani en son sırada yer alan şirketin net satışları 629,3 milyon olarak gerçekleşirken, Fortune 500 Türkiye Araştırması'nın açıklandığı 2008 yılından itibaren bakıldığında listeye giriş çıtasının her yıl yükseldiği görüldü.
Diğer yandan Fortune 500 Türkiye listesinde yer alan şirketlerin, Türkiye'nin GSYH'si içindeki payı da yüzde 42,6'dan yüzde 38,4'e geriledi. Fortune 500 Türkiye şirketlerinin toplam ihracatı, 2020 yılında bir önceki yıla göre, TL bazında yüzde 8,7 düşerek 471 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. İhracat dolar bazında ise bir önceki yıla göre yüzde 26,1 azalarak 67,2 milyar dolara gerilerken, Fortune 500 Türkiye sıralamasında yer alan şirketlerin 388'i ihracat yaptı.
Fortune 500 Türkiye'de yer alan şirketlerin net satışlarının yüzde 75,7'si iç satışlardan oluşurken, ihracatın payı yüzde 24,3'e geriledi. Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 32,9'u Fortune 500 Türkiye şirketleri tarafından gerçekleştirilirken, Fortune 500 Türkiye ihracat listesinin uzun bir zamandan beri lideri olan THY, 2020 yılında da liderliği bırakmadı.
Ford Otomotiv en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci şirket olurken, Fortune 500 Türkiye sıralamasında Arçelik üçüncü, RC Rönesans dördüncü ve Anadolu Efes beşinci oldu.
Fortune 500 Türkiye 2020 listesinde yer alan şirketlerin, net satış gelirlerinde bir önceki yıla göre reel olarak gerilemenin yanında karda da düşüş gözlendi.
Listedeki şirketlerin toplam net karı, geçen yıla göre yüzde 15 düşerek 66,4 milyar TL'ye geriledi.
Şirketlerin esas faaliyet karları yüzde 14,6 artmasına rağmen, döviz kurlarında yaşanan artışın da etkisiyle finansman giderlerinde gerçekleşen yüzde 31,2 artış net karı olumsuz etkilerken, Fortune 500 Türkiye şirketlerinin net satış karlılığı, 2019 yılında yüzde 4,28 iken 2020 yılında yüzde 3,42 seviyesinde gerçekleşti. 2019 yılında yüzde 11,73 olan öz kaynak karlılığı ise 2020 yılında yüzde 8,27'ye düştü. Fortune 500 Türkiye şirketlerinden 407'si kar, 93'ü zarar açıkladı.
Fortune 500 listesindeki şirketlerin, 2019 yılında 1 milyon 351 bin olan istihdam sağladığı kişi sayısı, 2020 yılında 1 milyon 278 bin kişiye geriledi. Fortune 500 Türkiye listesinde BİM, 60 bin 663 çalışanı ile istihdamda ilk sırada yer aldı. RC Rönesans İnşaat Taahhüt 50 bin 794 çalışanıyla ikinci sırada yer alırken, 38 bin 458 çalışanı ile Migros Fortune 500 Türkiye listesinde en fazla istihdam sağlayan üçüncü şirket oldu. Bu yılki listede 99 Borsa İstanbul şirketi yer alırken, söz konusu şirketler Fortune 500 Türkiye listesinin sadece beşte birini oluşturdu.
Kaynak: Anadolu Ajansı

Avrupa Komisyonu tarafından Aralık 2019’da yayınlanan ve tüm dünyanın gündeminde olan Avrupa Yeşil Mutabakatı TESAB tarafından elektrik enerjisi sektörü açısından incelendi ve ülkemiz elektrik enerjisi sektörüne etkileri değerlendirilerek fırsatlar ve önerilerin de yer aldığı“Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye Elektrik Enerjisi Sektörü Değerlendirmesi” dokümanı hazırlandı.
Aralık 2019’da açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakatı; 2050 yılında karbondan arındırılmış ilk kıta olma hedefi ile Avrupa’nın yol haritasını çiziyor ve Avrupa Birliği üye ülkeleri söz konusu belge hedefleri doğrultusunda kendi sektörlerini yapılandırıyor.
Avrupa’nın en büyük ticaret ortaklarından biri olan Türkiye’nin bu gelişmelerin dışında kalmaması için konu ile ilgili olarak dünyada ve Avrupa’daki gelişmeler yakından takip edilerek, her bir sektör ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları tarafından çeşitli çalışmalar yapılıyor ve paylaşılıyor.
TESAB olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerinin ana konularından birisi olan elektrik enerjisi sektörü açısından mutabakatı incelemek, Türkiye elektrik enerjisi sektörünü bu kapsamda değerlendirmek amacı ile TESAB Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Dr. İzzet Alagöz liderliğinde “EURELECTRIC Türkiye Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu” oluşturuldu. Çalışma grubu üyeleri tarafından Yeşil Mutabakat’taki hedefler; iklim değişikliği, sınırda karbon vergileri, yenilenebilir enerji, kömür, termik ve nükleer, e-mobilite, enerji verimliliği ve inovasyon başlıklarında ve Türkiye elektrik enerjisi sektörü kapsamında değerlendirilerek Türkiye için fırsatlar ve önerilerin de yer aldığı “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye Elektrik Enerjisi Sektörü Değerlendirmesi” dokümanı hazırlandı.
TESAB çalışmalarının ilk aşaması olan bu doküman ilerleyen süreçte, sektörler bazında daha kapsamlı olarak irdelenecek. Ülkemiz elektrik enerjisi sektörüne faydalı olacağına inandığımız dokümana www.tesab.org.tr sayfasından ulaşılabilir. TESAB 2005 yılında elektrik enerjisi sektörü alanında faaliyet göstermek ve Türkiye’yi EURELECTRIC’ te temsil etmek üzere Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur.
EURELECTRIC ise Avrupa elektrik enerjisi sektörünü temsil eden güçlü bir lobi kuruluşudur (www.eurelectric.org). Türkiye, EURELECTRIC üyesi 32 ülke arasında yer almakta ve TESAB bünyesinde oluşturulan EURELECTRIC Türkiye ayna çalışma grupları ile faaliyetleri, raporları yakından takip edilmektedir.

Türkiye son yıllarda tüm dünyada kendisini gösteren iklim krizinin etkilerini daha fazla hissetmeye başladı. Özellikle yaz aylarında yaşanan sıcak dalgaları sosyal ve ekonomik hayatı zorlaştırıyor.
Sıcaklarda klima kullanımı artarken bu enerji şebekesi üzerinde ciddi bir yük yaratıyor. Bu yükün güneş enerjisiyle rahatlatılması gerektiğini söyleyen Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, “Yaz mevsiminde yaşadığımız ciddi bir klima yükü var. Bunu güneş santrallarının karşılaması gerekiyor ama yük doğalgaz santrallarında. Üstelik şu anda doğalgazdan enerji üretmek oldukça maliyetli. Bu da tüketici için problem” diye konuştu.
Türkiye’nin güneşte ve rüzgarda son yıllarda attığı adımların meyvesini almaya başladığını söyleyen Özkök, “Hala hedeflerin gerisindeyiz. 2 yıl sonrası için güneşte 15 bin MW rüzgarda 15 bin MW kurulu güce ulaşma hedefimiz vardı. Güneşte bunun çok gerisinde kaldık. Burada 10 bin hedefi daha ulaşılabilir görünüyor. Oysa Türkiye’nin güneşte ve rüzgarda olması gereken yer çok daha ilerisi. Çok büyük bir potansiyel var. Bunu kullanmak için elimizden geleni yapmalıyız” şeklinde konuştu.
Küresel enerji piyasasında bir kırılma yaşandığını ve artık tüm yolların yenilenebilir enerjiye çıktığını aktaran Özkök, şöyle konuştu: “Büyük bir değişimin içerisindeyiz. Bundan kaçamayız. Avrupa üretim süreçlerinin merkezine yeşil enerjiyi koydu. Bu rekabette temel unsur olacak. Ancak devam eden yenilenebilir enerji projelerinde ve ihalelerinde ilerleme oldukça yavaş. Atılan adımların hızlandırılması gerekiyor. İhalelerde çok düşük fiyatlar çıkıyor ama daha sonra bu fiyatlarla çalışmak zorluyor. Yatırımcılar beklemeye geçiyor. İhalelerden sonra adım atmıyor. Finansman bulmak zorlaşıyor.”
İklim krizinin sektörel bazda etkilerini farklı şekillerde göstermeye devam edeceğini söyleyen Özkök, “Görünün o ki etkileri çok daha yakından hissedeceğiz. Kimsenin sokağa çıkmadığı, üretimin durduğu pandemi döneminde bile karbon salınımındaki azalma istenilen seviyeye gelmedi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre; son 40 yılın en sıcak ve kurak yılını yaşadık ancak bizden sonraki nesiller belki de ‘en serin ve yağışlı yılını’ yaşamış olabilir. Son 4 yıldaki yağış ortalamaları son 100 yılın en kurak yıllarının yaşandığını göstermekte. Kamu sözleşmelerinde de mücbir sebep olarak sayılan kuraklığın hidroelektrik santrallerini de derinden etkilediği bir gerçek. Yani kısaca sosyo-ekonomik bir kuraklıkla karşı karşıyayız. Kuraklığın etkilerini azaltmak için aynı tarım sektörüne uygulandığı gibi HES’lere de destek verilmesi gerekmekte. Öncelikle içinde olduğumuz sene gibi olan yıllar ‘kurak yıl’ olarak nitelendirilmeli ve kamu tarafından pandemi de olduğu gibi mücbir sebep ilan edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Hürriyet

Toroslar EDAŞ, Hatay’da sürdürülebilir ve kaliteli enerji sağlamak üzere yeni yatırımlar gerçekleştirmeye devam ediyor Toroslar EDAŞ, 2020 yılında Hatay’ın Antakya, Arsuz, İskenderun, Erzin, Payas, Hassa, Samandağ ve Altınözü ilçelerinin çeşitli kesimlerinde elektrik hattı, aydınlatma tesisi, dağıtım merkezi ve KÖK binaları tesis yatırımlarını tamamladı.
Antakya ilçesi, Serinyol Mahallesi'nde yeni bağlantı taleplerini karşılamak ve elektrik arzı kalitesini artırmak için ilave trafo ve yeni şebeke tesis çalışması tamamlayan Toroslar EDAŞ, Odabaşı Mahallesi'nde de 4 kilometrelik aydınlatma tesisi çalışmasını da bitirerek bölgenin aydınlatma ihtiyacını giderdi.
Toroslar EDAŞ, Arsuz ilçesi Karaağaç Mahallesi'nde, yeni yerleşim yerlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için besleme noktası sayısını arttırırken, kesinti süresi ve sayısını minimize etmek ve bölgenin aydınlatma ihtiyacının gidermek amacıyla şebeke yenileme ve ilave tesis çalışmalarını tamamladı.

Sosyal sorumluluk projeleri ile adından söz ettiren Aras EDAŞ, bu kapsamda güzel bir proje gerçekleştirerek Ağrı Nurettin Dolgun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne malzeme yardımında bulundu.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde 7 ilde elektrik dağıtım hizmeti veren Aras EDAŞ, eğitime verdiği destek ile sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. Elektrik Tesisatları ve Dağıtımı Dalı müfredatına yüksek gerilim hatlarında çalışma dersinin eklenmesiyle Ağrı Nurettin Dolgun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne destek olan Aras EDAŞ, öğrenciler için okul içinde eğitim sahası oluşturdu.
Ağrı'da Nurettin Dolgun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin müfredatına yüksek gerilim hatlarında çalışma dersi konulması üzerine, uygulamalı eğitim sahasına ihtiyaç duyuldu. Bunun üzerine okulun elektrik hocalarından Ferdağ Düzkaya ve Erhan İnan tarafından bir proje başlatıldı.
Projede öncelikli olarak okul bahçesinin bir bölümü uygulamalı eğitim sahası olarak belirlendi. Daha sonra kullanılacak malzemelerin tespiti yapıldı. Aras EDAŞ Ağrı İl Koordinatörü Halil İbrahim Gök ile görüşen hocalar, malzeme listesini paylaşarak yardım istedi.
Eğitime her koşulda destek verdilerini dile getiren Halil İbrahim Gök, “Hocalarımız projelerinden bahsetti, çok hoşumuza gitti. Her türlü yardımı sağlayacağımızı söyledik. Öğrencilerin eğitim esnasında kullanmaları için A tipi direk ile kafes direk, klemens ve kablo malzemelerinin teminini sağladık. Bu projede yer alarak geleceğimizin neferleri olan öğrencilerimizin eğitimlerine katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Projede yer alan hocalardan Ferdağ Düzkaya ise “Öğrencilerimizin güvenli bir şekilde eğitim almaları ve eğitimin gereklerini yerine getirmelerini sağlanmak için bu sahayı hazırladık. Bu sayede çocuklarımız hem teorik hem de uygulama eğitimi almış olacak. Gerekli malzemelerin temini için desteklerini esirgemeyen Aras EDAŞ'a okulumuz ve öğrencilerimiz adına teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

Hidroelektrik yatırımlarında 2021-2030 döneminde son 10 yıla göre öngörülen yüzde 23 düşüş sıfır emisyon hedeflerini riske atabilir. Sıfır emisyon hedeflerini başarmak için hidroelektrik yatırımlarının canlanmasına ihtiyaç duyuluyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Hidroelektrik Piyasası Özel Raporu’na göre, küresel hidroelektrik kapasitesinin 2021-2030 döneminde yaklaşık 230 GW artması beklenirken, küresel hidroelektrik kurulu gücünün bu artışla birlikte 1557 GW’a ulaşacağı öngörülüyor.
Çin, Hindistan, Türkiye ve Etiyopya hidroelektrik enerjisindeki kapasite artışında lider ülkeler olarak öne çıkıyor. Hidroelektrikte 2021-2030 döneminde yaklaşık 540 milyar dolarlık yatırım yapılması, bu miktarın 127 milyar dolarının ise sadece eski santrallerin modernizasyonu için harcanacağı öngörülüyor.
Buna rağmen, dünya çapındaki eski hidroelektrik santrallerinin modernizasyonu için 300 milyar dolar daha yatırım gerekiyor. Rapora göre, söz konusu kapasite artışının son 10 yıldaki büyümenin yüzde 23 altında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Hidroelektrik yatırımlarındaki bu yavaşlamanın iklim değişikliğiyle mücadele ve sıfır emisyon hedeflerini riske atacağı öngörülüyor.
İklim değişikliğiyle mücadele hedeflerinde başarıya ulaşılmasında hidroelektrik yatırımlarının desteklenmesi ve hükümet politikalarının söz konusu yavaşlamanın önüne geçilecek şekilde oluşturulmasına ihtiyaç duyuluyor. Hidroelektrik halihazırda 28 yükselen ve gelişen ekonomide elektrik talebinin çoğunluğunu karşılarken, bu ülkelerde 800 milyon kişi yaşıyor.
Rapora göre, hidroelektrik santralleri küresel elektrik üretiminin 6'da 1'ini oluşturarak düşük karbonlu elektrik üretiminde en büyük kaynak olarak öne çıkıyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, hidroelektrik santrallerinin ülkelerin temiz enerji dönüşümlerini başarmaları açısından önemine işaret ederek şunları kaydetti:
"Hidroelektrik, temiz elektrik üretiminin 'unutulan devi' ve ülkeler net sıfır hedeflerine ulaşma konusunda kararlıysa, hidroelektriği enerji ve iklim ajandalarının merkezine tekrar koymaları gerekiyor. Hidroelektrik, ülkelerin temiz enerji dönüşümünü güvenle başarmaları konusunda doğal bir kolaylaştırıcı olabilir."
Kaynak: International Energy Agency

Dünyada temiz enerji dönüşümünün 2050’ye kadar 122 milyon yeni istihdam yaratılabileceği ve küresel ekonomiyi gelecek 10 yılda yüzde 2,4 büyütebileceği hesaplanıyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın Dünya Enerji Dönüşümü Raporu’na göre, küresel sıcaklık artışını Paris Anlaşması kriterleriyle uyumlu olacak şekilde 1,5 dereceyle sınırlanmak için temiz enerji dönüşümü kritik rol oynuyor. Enerji dönüşümünü hızlandırmanın gelecek 10 yılda küresel ekonomik büyümeye yüzde 2,4 katkı sağlanabileceği öngörülürken, 2050’ye kadar 122 milyon yeni istihdam yaratılabileceği hesaplanıyor.
Bu yüzyıl ortasına kadar sıfır emisyon hedefini başarmak ve temiz enerji dönüşümünü gerçekleştirmek için enerji verimliliği, temiz enerji kaynakları, hidrojen, elektrik şebekelerinin esnekliği ve elektrifikasyon gibi çeşitli alanlarda 33 trilyon dolarlık yatırıma ihtiyaç duyuluyor. Öte yandan, sağlık harcamaları, hava kirliliği ve iklim değişikliğinin diğer etkileri de değerlendirildiğinde enerji dönüşümünün değerinin katlanacağı öngörülüyor.
Kaynak: IRENA

Royal Dutch Shell, Avrupa’nın en büyük yeşil hidrojen tesisini Almanya’da devreye aldı.
Kapasitesi 10 MW seviyesinde bulunan tesis, hidrojen elektroliz teknolojisinin endüstriyel seviyede kullanıldığı ilk tesis olma özelliğini taşıyor. Tesiste yılda yaklaşık bin 300 ton yeşil hidrojen üretimi yapılacak. Kaynak olarak rüzgar ve güneş enerjisi kullanılacak.
AB fonuyla kurulan tesisin konsorsiyumunda Shell’in yanı sıra elektrolizör üreticisi ITM Power, araştırma organizasyonu SINTEF ve danışman şirketler Sphera ve Element Energy de yer alıyor. Tesisin maliyeti 20 milyon avro seviyesinde bulunuyor.
Kaynak: Reuters

Çok Uluslu Kalkınma Bankaları (MDBs) 2020’de iklim finansmanına sağladığı 66 milyar dolar rekor seviyeye ulaştı.
Çok uluslu 8 kalkınma bankasının raporuna göre, söz konusu bankaların iklime aktardığı finansman 2019’de 61,6 milyar dolar seviyesindeydi. Bu rakam geçen yıl ise 66 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.
Finansmanın çoğunluğu Afrika Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Inter-Amerikan Kalkınma Bankası Grubu, İslami Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası Grubu tarafından oluşturuldu.
Söz konusu finansman miktarının önemli bir kısmı gelişmekte olan ve ekonomileri zayıf olan ülkelere aktarıldı. Toplam 66 milyar dolarlık finansmanın yüzde 57’si bu ülkelere sağlandı. Finansman aktarılan projelerin yüzde 70’i karbon emisyonlarını azaltmayı amaçlayan projelerde kullanıldı.
Kaynak: Smart Energy International
Blokchain, İklim Değişikliğini Önlemede Nasıl Yardımcı Olabilir?
Dünya Ekonomi Forumu’nun analizine göre, blokchain üzerinden oluşturulan akıllı kontratlar iklim değişikliği ve etkileriyle mücadelede yeni yollar oluşturulmasını sağlayabilir. Analizde, bu yollar üç farklı örnekle ifade ediliyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
IICEC Dünyada ve Avrupa Özelinde Net Sıfır Emisyon Geleceği ve Türkiye'ye Etkileri
9 Temmuz 2021
Enerjim Sensin Hızlandırma Programı Demo Day Organizasyonu
25 Ağustos 2021
Solar İstanbul
22 - 25 Eylül 2021
11. Türkiye Enerji Zirvesi & Istrade 2021
10 - 12 Ekim 2021
14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı
13 - 15 Ekim 2021
ISES SWC Dünya Güneş Kongresi
25 - 29 Ekim 2021
European Utility Week (Enlit Europe)
30 Kasım 02 Aralık 2021