SEKTÖRDEN HABERLER
Enerji Sektörü ‘Dijitalleşme Zirvesi’nde Buluştu

Gelişen teknoloji ve dijitalleşme ile büyük bir değişimden geçen enerji sektörü, 4 Kasım Perşembe günü İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Dijitalleşme Zirvesi’nde buluştu. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) ve Huawei iş birliğinde gerçekleştirilen zirvede, “enerji sektöründeki dijital dönüşüm trendleri, dijital dönüşüm ışığında sektörün geleceği, akıllı şebekeler, akıllı veri merkezleri ve yeni nesil kesintisiz güç kaynakları” gibi pek çok konu ele alınarak sektörün dijitalleşme sürecindeki yol haritasına ışık tutuldu.

Zirvenin açılışında konuşan Elder Genel Sekreteri Mustafa Özge Özden, “Teknolojiyle uyumu en iyi şekilde yakalamak, günün ve geleceğin ihtiyaçlarına yönelik olarak şekil alabilmek gerek elektrik dağıtım sektörü gerekse tüm sektörler için büyük önem arz ediyor. Elektrik dağıtım sektörü, inovasyonla gelişmiş, yeni teknolojileri, faaliyetlerinin tamamına yakınında uygulayarak ilerlemiş ve bugün dijitalleşmeyi merkezine almıştır. Öncelikli hedeflerimiz arasında aldığımız iklim değişikliği ile mücadelede; teknolojiyi çevre odağında ele alarak dijitalleşme sürecinin bu kavramlar doğrultusunda daha sürdürülebilir, hızlı ve güçlü bir çerçeve içerisinde birleşeceğine inanıyoruz” dedi.

“Bugün Elder çatısı altında, dağıtım sektöründe doğru bir dijitalleşme sürecinin nasıl olması gerektiğine ve ‘sektörümüze uyumlu teknolojiler nelerdir?’ sorusuna yanıt arıyor bu yöndeki çalışmalara destek veriyoruz” diyen Özden sözlerine şöyle devam etti:

“Sektörümüz özelinde yürütülmekte olan en büyük Ar-Ge projelerine destek verirken toplam proje bedeli 62 milyon TL’yi geçen 19 Ar-Ge projesine koordinatörlük yapmaktayız. Ar-Ge ve teknoloji alanında sadece ulusal fonlu projeler ile sınırlı kalmayıp, uluslararası fonlu projelerde de sadece Elder payı olarak yaklaşık 1,5 milyon Euro’luk bir hacme ulaştık. Dijitalleşme için olmasa olmaz olan sürdürülebilir bir girişimcilik ekosistemini tesis ederek, Elder’i enerji sektörünün inovasyon merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu çerçevede “sürdürülebilir çözümler” üretecek projeleri, fikirleri bu fikirlerin arkasındaki gençleri sektörümüze kazandırmak için Enerjim Sensin Hızlandırma Programını, EPDK ve OTDÜ Teknokent iş birliğinde hayata geçirdik. Elder olarak sektörde dijital olgunluk seviyesinin artmasını, enerji alanında giderek yükselen dijital değere sahip olunmasını, Türkiye enerji sektöründeki dijital dönüşüm kabiliyetleri ve potansiyelinin yurtiçi, yurtdışı ve sektörler arasında bilinirliğinin arttırılmasını hedeflemekteyiz.”

Huawei Enterprise Küresel Enerji İş Birimi Başkan Yardımcısı Robin Lu da “Enerji sektörünün dönüşümü için benzersiz bir değer yaratmak adına dijital teknolojilerden yararlanmak” başlıklı bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Robin Lu, “Gelecekteki enerji çağı, elektrik üretimi, enerji depolama ve akıllı elektrikli cihazlarda milyarlarca yenilenebilir enerjiden oluşacak ve ‘parçalanmış enerji sistemini’ oluşturacak. Bu nedenle yeniden yapılandırılması ve dijital dünyaya entegre edilmesi gerekiyor. Dijital teknolojiler, enerji dönüşümü için önemli bir destek. 5G, IoT, AI, blok zinciri, bulut bilişim, büyük veri ve uç bilgi işlem gibi teknolojiler, enerji sektörünü güçlendirmek ve enerji, karbon ve bilgi akışlarının yakınsamasını desteklemek için kullanılıyor. Biz, enerji üretimi, iletimi, depolaması ve tüketiminin dijitalleşmesini ve zekasını hızlandıran ve birden fazla ağı entegre eden sıfır karbonlu bir akıllı enerji sistemi oluşturuyoruz. Huawei'nin Akıllı Enerji Santrali çözümü, dijital olarak algılanan bir ağ ve enerji santrallerinin tüm nesnelerini, süreçlerini ve hizmetlerini kapsayan birleşik bir akıllı platform. Üretim verilerini doğru bir şekilde algılayarak, üretim süreçlerini optimize ederken manuel müdahaleyi azaltıyor. Böylece güvenli, katılım gerektirmeyen, devriye denetimi, enerji tasarrufu ve emisyon azaltımı içermeyen akıllı bir enerji santrali inşa edilmesi mümkün oluyor. Hedefimizi enerji santrallerinin çoklu sistem yakınsamasına ve tam durumsal farkındalığa ulaşmasını sağlayarak kapsamlı dijitalleştirilmesi diye özetleyebilirim ” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasını, “Şirketin misyonu, yüksek kaliteli sürdürülebilir kalkınmayı sürdürmek ve sosyal değeri artırmak” şeklinde devam ettiren Lu, “Huawei olarak temel mantığımız toplum için daha fazla değer yaratmak üzere dijital olanak sağlamak için en son teknolojileri ve mimarileri kullanmak” dedi.

Huawei Enterprise Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Francis Shen ise 170’i aşkın ülkede, 197 bin çalışan ile faaliyet gösterdiklerini belirterek, “Çalışanlarımızın yüzde 53,4’ü Ar-Ge alanında görev yapıyor. Dünyada en fazla Ar-Ge yatırımı yapan üçüncü şirketiz.  Fortune 500’de 44’üncü sırada yer alıyoruz. Avrupa pazarına girdiğimizden beri Türkiye’de de varız. Türkiye bizim için her zaman stratejik bir pazar oldu. Enerji, finans ve kamu en önemli müşterilerimiz arasında yer alıyor” değerlendirmesinde bulundu. Enerji sektörünün bir değişimden geçtiğini ifade eden Shen, küresel müşterilerinden öğrendiklerini ve tecrübelerini Türkiye’ye getirdiklerini dile getirdi.

Ardından söz alan IDC Türkiye Kıdemli Araştırma Müdürü Eren Eser de ‘Dijital dönüşümün ışığında enerji sektörünün geleceği’ konulu bir konuşma yaptı. Zirvede Huawei Enterprise Türkiye’den; Enerji Sektörü Kıdemli İş Geliştirme Müdürü İlker Nefşioğulları, “Enerji sektöründe akıllı şebekeler ve dijitalleşme”, Kıdemli Çözüm Yöneticisi Ali Murat Karaoğlu ‘Dijital operasyon’,  CTO Burak Bıçakhan “Huawei akıllı ağ mimarisi”, CIO Fatih Akgül “Güvenilir, çevre dostu ve akıllı all flash veri merkezi çözümleri”, Cloud İş Grubu Ülke Müdürü Bobby Zhang “Geleceğin vizyonu Huawei Cloud” ile Veri Merkezi Çözümleri Kıdemli Yöneticisi Barış Saygı da “Akıllı Veri merkezleri yeni nesil kesintisiz güç kaynakları” konulu sunumlar gerçekleştirdi.

Cezayir ile LNG Ticareti Görüşmeleri Olumlu Seyrediyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye ve Cezayir arasında 30 yıldan fazla süredir devam eden sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) anlaşmasının 2024'te sona ereceğini belirterek, "Mevcut kontratın uzatılması ve kapasitenin artırılması da dahil olmak üzere, diğer ticari konular ve yeni iş birliği alanları konularındaki görüşmelerimiz olumlu seyrediyor" dedi.

Bakan Dönmez, Türkiye-Cezayir Karma Ekonomik Komisyonu 11. Dönem Toplantısının ardından protokol ve anlaşmaların imza töreninde, mevkidaşı Muhammed Arkab ile basın toplantısı düzenledi. İki ülke arasındaki son komisyon toplantısının 2012'de yapıldığını anımsatan Dönmez, "Mevkidaşım ile detaylı bir görüşmemiz oldu. Yeni iş birliği alanlarını ve muhtemel fırsatları değerlendirdik. Bu temasların sonuçlarını çok kısa bir süre içinde göreceğiz inşallah" ifadelerini kullandı.

Dönmez, Türkiye ile Cezayir arasındaki ticaret hacminin son 10 yılda en yüksek seviyesine 2014'te yaklaşık 5 milyar dolarla ulaştığını kaydederek, son yıllarda ticaret hacminin salgının da etkisiyle azaldığını söyledi.

Bakan Dönmez, Türkiye'nin Cezayir'den ithalatında enerjinin payının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

"Ülkelerimiz arasında enerji alanında iş birliği potansiyeli, yalnızca LNG ithalatı ile sınırlı değildir. Başta hidrokarbonlar, madencilik ve yenilenebilir enerji olmak üzere enerjinin diğer alanlarında da önemli iş birliği potansiyelimiz bulunmaktadır. Bu ziyaretimizde hidrokarbonlar alanında Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), madencilik alanında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), muhataplarıyla önemli temaslarda bulundular. Bu temaslarla iş birliğimizi daha da ileri seviyeye götüreceğimize şüphem yoktur."

Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliğini artırmak için farklı ülke ve kaynak opsiyonlarını her zaman değerlendirdiğini vurgulayan Dönmez, "Cezayir ile de uzun yıllara dayanan bir LNG ticaretimiz söz konusu. BOTAŞ ve Sonatrach arasında 30 yılı aşkın bir süredir devam eden LNG alım anlaşması 2024'te sona eriyor. Mevcut kontratın uzatılması ve kapasitenin artırılması da dahil olmak üzere, diğer ticari konular ve yeni iş birliği alanları konularındaki görüşmelerimiz olumlu seyrediyor. Cezayir ile her konuda olduğu gibi LNG alımında da iş birliğimizi ilerletmek arzusundayız. Gerek heyetler arası görüşmede gerekse de Sayın Bakan ile yaptığımız ikili görüşmede bu anlamda olumlu neticeler aldık" diye konuştu.

Dönmez, konuşmaların ardından basın mensuplarının Türkiye-Cezayir arasındaki enerji ilişkilerine ilişkin sorduğu bir soruya ise "LNG için yıllardır güven içinde bir ilişkimiz söz konusu. Cezayir LPG ithalatında da önemli bir tedarikçi. Ayrıca Ceyhan'da Sonatrach'ın yatırımı var ve 'kazan-kazan' ilkesiyle Sonatrach'ın uç ürün üretme stratejisini destekliyoruz. Konuyu bir ürünün ticareti ile sınırlandırmadan farklı iş birliği fırsatları olabilir” diye yanıt verdi.

Kaynak: AA

IEA Başkanı Birol: Dünyada Yeni Bir Enerji Sistemi Doğuyor

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), “Dünyada Enerji ve İklim Trendleri ve Türkiye’ye Yansımaları” konferansı düzenledi. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Daha sürdürülebilir bir geleceği, enerji güvenliğini, rekabetçiliği ve temiz enerjiye geçişi destekleyen enerji politikaları, sürdürülebilir değer odaklı yatırımlar ve yenilikçi iş modelleri ve temiz enerji teknolojileri ile sağlayabiliriz. Sabancı Üniversitesi olarak, enerji ve iklim konularına uzun süredir öncelik veriyoruz. IICEC’i, bir enerji ve iklim merkezi olarak, bu iki konunun birbirinden ayrılamayacağı vizyonu ile daha temiz ve daha güvenli, dolayısıyla da ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve yeni nesil için daha iyi bir enerji geleceğine katkı sunmak üzere kurduk. Bugün Sabancı Üniversitesi ile ilgili bir bilgiye de ilk defa sizlerle paylaşmak istiyorum. Sabancı Üniversitesi kampüsünü net-sıfır yapmayı hedefliyoruz. Bunun için çalışmalara başladık. Neticelerini de yine sizlerle paylaşacağız” diye konuştu.

IICEC Konferansı’nda, dünya enerji piyasalarında yeni bir trendin artık var olduğunu vurgulayan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol da “Enerji piyasalarında kesin bir trend var. Ufukta yeni bir dünya enerji sistemi doğuyor. Son 30 yılda dünya enerji piyasasına baktığınız zaman yüzde 80’i fosil yakıtlar olduğunu görüyoruz. Kömür, doğal gaz ve petrol hiç değişmedi ama artık bu değişim başladı. Değişim hızlı bir şekilde devam ediyor ve bunun hızının ne kadar olacağına hükümetler karar verecek. Dünyadaki bütün ülkeler sırasıyla Paris Antlaşması’nı kabul ettiler. Türkiye’de bu yasalaştı bu son derece güzel bir şey. Ülkelerin birçoğu 2050 ile ilgili bazıları biraz daha sonra emisyonları nasıl sıfıra indireceklerine dair hedef koydular. Glasgow’dan enerji dünyasına ve yatırımcılara son derece açık bir mesaj gitti. Mesaj da şu: ‘Sen yatırımcı bundan sonra eğer fosil yakıtlara yatırım yapmaya devam edersen et, ama bak dikkat et yatırımın biraz riskli olabilir’. Yani isterseniz iklim değişikliğine inanın istersiniz inanmayın, fosil yatırımı sevin veya sevmeyin artık yatırımcıların kafasında fosil yakıta özellikle kömüre yatırım yapmanın riski hesaplara bir parametre olarak girdi. Bence dünyadaki yatırımcılara Glasgow’dan çıkan en önemli mesaj bu, altını mutlaka çizmek lazım” dedi.

İklim değişikliğine neden olan emisyonların yüzde 80’inin enerjiden kaynaklandığına dikkat çeken Birol, “O halde iklim değişikliğine bulunacak çözüm enerji sektöründen geçiyor. Bunun içinde ne yapmak lazım enerji sektöründe müthiş bir dönüşüme ihtiyaç var. Güler Sabancı da söyledi. G7 liderleri COP Başkanlığı bize dedi ki; siz bir tane yol haritası hazırlar mısınız? 2050 yılına kadar enerji dünyasının ne olması gerekir ki, emisyonlar sıfıra gelsin. Büyük bir ekip kurduk ve birçok dünyadaki uluslararası teşkilatlarla çalışarak yol haritası hazırladık. Gerçekten baktığımda emisyonların sıfıra gelmesi için tarihte eşi benzeri olmamış değişimlerin olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Sıfır emisyon için üç ödevin olduğunu belirten Birol sözlerine şöyle devam etti: “Birincisi; özellikle dünya için son derece kritik olan 2030’a kadar şu anda piyasalarda olan kullandığımız temiz enerji teknolojilerinin artışını üç misli daha hızlandırmalıyız. İkincisi; şu anda piyasada olmayan ama araştırma geliştirme deneme faaliyetleri olan yeni temiz enerji teknolojilerini en kısa zamanda inovasyon yolu ile enerjinin bir parçası haline getirmeliyiz. Üçüncüsü; şu anda kullandığımız fosil yakıtların tüketiminde büyük bir düşüş görmemiz lazım.”

Kaynak: TEMİZ ENERJİ

Enerjisa Çanakkale’de İki Rüzgar Santrali Kuracak

Enerjisa, kazandığı YEKA ihaleleri kapsamında, 316 milyon lirayı aşan yatırımla Çanakkale’de 39 MW’lık Ovacık RES ile 33 MW’lık Harmancık RES kurup işletecek. 

Enerjisa Enerji Üretim A.Ş. tarafından Çanakkale İli, Bayramiç İlçesinde 39 MW kapasiteli Ovacık Rüzgâr Enerji Santrali (RES) ile Çanakkale’nin Merkez ve Lapseki ilçe sınırları içerisinde 33 MW’lık Harmancık RES kurulup işletilmesi planlanıyor. Yaklaşık 179 milyon TL yatırımla kurulacak olan Ovacık RES’in 13 rüzgar türbininden oluşması ve yılda 136.749.600 kWh elektrik üretmesi hedefleniyor. 137.5 milyon TL bedelli Harmancık RES’in ise 10 adet türbinden oluşması ve yılda 115.711.200 kWh elektrik üretmesi bekleniyor. Her iki proje de, Enerjisa'nın Rüzgar YEKA ihaleleri kapsamında kazandığı 500 MW'lik lisans hakkı kapsamında hayata geçirilecek tesislerden.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Dicle Elektrik’ten Özel Çocuklarımızın Eğitimine Katkı

Dicle Elektrik hizmet bölgesinde eğitime ve kültüre katkı sunmak için kurumsal sosyal sorumluluk projelerini sürdürüyor. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Sur Özel Eğitim Meslek Okulu bünyesinde yapımı tamamlanan Tarım Atölyesi ve Uygulama Serası öğrencilerin hizmetine sunuldu.

Sur İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan işbirliğiyle gerçekleştirilen ve tüm giderleri Dicle Elektrik tarafından karşılanan Tarım Atölyesi ve Uygulama Serası’nın hizmete girmesi dolayısıyla bir tören düzenlendi. Dicle Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Yaşar Arvas’ın açılışını yaptığı törene Sur İlçe Milli Eğitim Müdürü Bedii Öter ve Sur Özel Eğitim Meslek Okulu Müdürü Erkan Demirci’nin yanı sıra okul yöneticileri, öğrenciler ve veliler katıldı.

Açılış töreninde konuşan Dicle Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Yaşar Arvas, Tarım Atölyesi ve Uygulama Serası’nın özel çocukların eğitimindeki önemine dikkat çekerek, “Burası özel çocuklarımızın bölgede eğitim görebileceği alternatifi olmayan tek ve en kaliteli eğitim kurumu. Burada bugün itibariyle 46 çocuğumuz eğitim görüyor. Ancak aldığım bilgiye göre, önümüzdeki yıllarda bu sayı artacak ve 2023 yılında öğrenci sayısı 160’a ulaşacak. Bu da bu kıymetli okulumuza verdiğimiz (ve inşallah gelecekte de vereceğimiz) desteğin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor” dedi.

Genel Müdür Yaşar Arvas,  istihdam ve yatırım büyüklüğü açısından bölgenin en büyük ekonomik gücü olduklarına dikkat çekerek, “Sadece ticari anlayışla hareket etmiyoruz. Bölgemizin kalkınmasına, refahına, istihdamına katkı sunmayı görev addediyoruz. Bir yandan 8 bine yaklaşan çalışan sayımızla bölgenin en geniş istihdam imkanlarını sunarken, eğitim ve kültüre yönelik sosyal sorumluluk projelerimize de büyük önem veriyoruz” ifadesini kullandı.

Arvas, hizmet bölgesinde özelleştirmeden bu yana yaklaşık 4 milyar TL yatırım yaptıklarını belirterek, yıllık bazdaki rekorun ise 2021 yılında kırılacağını söyledi. Bu yılsonu itibariyle bölge genelinde 1,4 milyar TL’ye ulaşması beklenen altyapı ve şebeke yatırımından aslan payını 353 milyon TL ile Diyarbakır’ın aldığına dikkat çeken Arvas, “Hizmet bölgemizde tüketicilerimizin daha kaliteli enerji alması için dağıtım şebekemizi sürekli güçlendiriyoruz. Yeni dönemde de hizmet bölgemizin her yerinde farklı sosyal sorumluluk projelerimizi sürdürmeyi istiyoruz. Bölgenin en büyük ekonomik gücü olarak bölgeden aldığımızı bölgeye vermeyi bir görev olarak görüyoruz” diye konuştu.

Sur İlçe Milli Eğitim Müdürü Bedii Öter ise eğitime katkısından dolayı Dicle Elektrik’e teşekkür ederek, projenin dezavantajlı çocukların eğitimine yararlı olmasını diledi. Konuşmaların ardından Bedi Öter tarafından Dicle Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Yaşar Arvas’a bir teşekkür plaketi takdim edildi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Sur Özel Eğitim Meslek Okulu, 2019 yılında yapımı tamamlanarak hizmete girdi. Okul hafif düzeyde zihinsel engelli ve hafif düzeyde otizm tanısı konulmuş öğrencilere mesleki eğitim veriyor. 16 dersliğin bulunduğu ve 13 uzman öğretmenin görevli olduğu okulda 46 öğrenci eğitim görüyor. Okulda lise düzeyinde akademik derslerin yanı sıra el sanatları, tarım ve konaklama hizmetleri gibi alanlarda dersler veriliyor. Öğrencilerin özellikle modern tarım, fidan yetiştiriciliği, bahçe bitkileri ve peyzaj gibi sektörlerde istihdam şartlarının genişliği nedeniyle rahatça üretime katılabilecekleri ön görülüyor. Okul sonrasında çalışma hayatına adapte olarak hayatlarını kazanmaları hedefleniyor. Öte yandan okul binası içinde yapımı gerçekleştirilen Tarım Atölyesi ve okul bahçesinde inşa edilen Uygulama Serası uzmanların görüş ve önerileri doğrultusunda projelendirildi. Projede tarım ve toprakla uğraşmanın terapi etkisi de göz önünde bulunduruldu.

Enerjinin Perileri Halı Saha Turnuvasında Buluştu

Trakya Elektrik Dağıtım AŞ, (TREDAŞ) ve Trakya Elektrik Perakende Satış AŞ (TREPAŞ) tarafından ortak düzenlenen ve çalışanlarının katıldığı Trakya geneli “Halı Saha Turnuvası” turnuvasında kadınlar müsabakası beğeni topladı.

Trakya genelinde elektriği sürekli, kaliteli ve kesintisiz vermek için 7 gün 24 saat çalışan TREDAŞ ile çağdaş ve hizmet odaklı vizyonu doğrultusunda hizmetlerinin merkezinde müşteri memnuniyeti bulunan TREPAŞ, Halı Saha Turnuvası’nda buluştu.  TREDAŞ ve TREPAŞ, düzenlenen halı saha turnuvası ile yoğun tempoda çalışan personellerinin, temelinde dostluk bulunan sıcak bir rekabet ortamının yaşandığı eğlenceli ve sportif bir etkinliğe katılma imkanı sağlamış oldu.

Turnuva kapsamında, Trakya genelindeki çalışanlarından oluşan 13 takım Tekirdağ’da bir araya getirilirken, kadın çalışanların da iki takım çıkararak turnuvaya dahil olması büyük beğeni topladı.

“Neden Olmasın” sloganıyla cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek isteyerek turnuvaya dahil olan kadın çalışanlar, turnuva öncesinde sıkı bir hazırlık antrenmanı yaptı. Ardından Bayan Münih ve Real Women adında iki takım kuran çalışanlar, final maçı öncesinde gösteri müsabakası düzenledi. TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili’nin santra vuruşu ile başlayan müsabaka, 1-1 sona erdi. Ardından seri penaltı atışlarına geçildi. Penaltı atışları sonucunda Bayan Münih takımı maçtan 5-4 galip ayrıldı.

TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, kadınların hayatın her anında olmasının çok anlamlı olduğunu söyledi. Bilgili, "İlk olarak başladığımız halı saha turnuvasını inşallah geleneksel hale getireceğiz. Bu aktiviteler sayesinde ekibin ortak birlikteliği, kaynaşma ve bağlılığı artıyor. Turnuvada heyecanlı ve güzel hatıralar oldu. Kadın çalışanlarımız da bu turnuvaya renk kattılar. Herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Maç öncesi kadın çalışanlardan Yaprak Yoruç, şöyle konuştu:

“Ülkemizde, futbol için sadece erkeklere özgü bir spordur algısı bulunuyor. Bu algı, son yapılan organizasyonlar ve yatırımlarla yavaş yavaş değişiyor. Biz de kadınlar olarak alışılagelmiş bu düşünceyi kırmak ve bu değişimleri desteklemek için ‘neden olmasın’ diyerek takımlarımızı kurduk ve sahaya çıktık.”

DÜNYADAN HABERLER
Avrupa Merkez Bankası'ndan Enerji Fiyatları ve Arz Darboğazı Uyarısı

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomik ve Mali İşler Komitesi'nin "Parasal Diyalog" oturumuna video konferans yöntemiyle katıldı. Euro Bölgesi'nde ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 2,2 büyüdüğünü anımsatan Lagarde, Gayrisafi Yurt içi Hasıla'nın (GSYH) yıl sonuna kadar yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi seviyelere ulaşmasını beklediklerini ifade etti. Lagarde, "Arz darboğazları ve enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle büyüme hızı yavaşlıyor" diye konuştu.

Tüketici harcamalarının güçlü olmasına rağmen malzeme, ekipman ve iş gücü kıtlığının imalat üretimine yük olduğunu ve yakın vadeli ekonomik görünümü zayıflattığını belirten Lagarde, "Tedarik kısıtlamaları muhtemelen birkaç ay devam edecek ve 2022'de kademeli olarak hafifleyecek" değerlendirmesinde bulundu.

Lagarde, büyüme görünümüne yönelik aşağı yönlü tek risk kaynağının arz darboğazları olmadığını vurgulayarak, "Enerji fiyatlarının daha da artması satın alma gücünü düşürerek ve tüketimdeki toparlanmayı duraklatarak büyümeyi azaltabilir" dedi.

Enflasyonun, ekim ayında beklentilerinden daha fazla artarak yüzde 4,1 seviyesinde gerçekleştiğini anımsatan Lagarde, enflasyondaki yükselişin enerji fiyatlarındaki artış, ekonominin yeniden açılmasına bağlı olarak talepteki toparlanma ve Almanya'da geçen yıl uygulamaya alınan geçici KDV kesintilerine son verilmesinden kaynaklandığını anlattı. Lagarde, "Mevcut vadeli işlem fiyatları 2022'nin ilk yarısında enerji fiyatlarında gözle görülür bir gevşemeye işaret ediyor. Ekonomik toparlanma devam ettikçe ve arz darboğazları gevşedikçe mal ve hizmetler üzerindeki fiyat baskısının normale dönmesini bekleyebiliriz” ifadesini kullandı.

Enflasyonun gelecek yıl hafiflemesini öngördüklerini ancak enflasyondaki düşün daha önceki beklentilerinden daha uzun süreceğini anlatan Lagarde, "Enerji fiyatlarındaki artış veya arz kısıtlamaları devam ederse enflasyon mevcut beklentimizden daha uzun süre yüksek kalabilir. Bu durum daha yüksek ücretleri ve ardından daha yüksek fiyatları besleyebilir” diye konuştu.

Euro Bölgesi'nde, ekim ayında yıllık enflasyon yüzde 4,1'lik oranla son 13 yılın en yüksek seviyesinde ulaştı. Avrupa'da doğal gaz ve elektrik gibi enerji ürünleri başta olmak üzere genel fiyat artışı dikkat çekiyor.

Kaynak: AA

COP26 İklim Zirvesi’nde Varılan Anlaşma Neler Öngörüyor?

İskoçya'nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen 26. BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) ülkeler, iklim değişikliğine karşı alınacak bir dizi önlemi içeren bir anlaşmayı imzaladı. Anlaşmada, kömürün aşamalı olarak azaltılması taahhüdü, emisyon azaltma planlarının düzenli olarak gözden geçirilmesi ve gelişmekte olan ülkelere daha fazla finansal destek gibi önemli kararlar var. Ancak kömür taahhütleriyle ilgili taslak metinlerde yer alan ifadelerin değiştirilmesi de tartışmalara neden oldu.

Glasgow İklim Anlaşması ile birlikte "aşamalı olarak kömür kullanımının azaltılması" da planlanıyor. Bu yönüyle anlaşma, kömür kullanımını azaltmayı hedefleyen tarihteki ilk anlaşma. Ancak anlaşmanın daha önceki taslak metinlerinde kömürün "aşamalı olarak sonlandırılması" taahhüdü, son dakika Hindistan'ın itirazlarıyla karşılaştı. Hindistan İklim Bakanı Bhupender Yadav, "Kalkınma ve yoksullukla uğraşan gelişmekte olan ülkelerden, kömür ve fosil yakıt sübvansiyonlarını aşamalı olarak sonlandırma vaatleri vermesi nasıl beklenebilir?" dedi.

Bazı ülkeler hayal kırıklıklarını ifade ederken söz konusu ifade "aşamalı olarak azaltmak" şeklinde değiştirildi. Zirveye başkanlık eden Alok Sharma olayların böyle gelişmesi nedeniyle "çok üzgün" olduğunu söyledi. Ancak Sharma, anlaşmayı bir bütün olarak korumanın da hayati olduğunu ifade etti. Sharma, Pazar sabahı BBC One'daki Andrew Marr Show programında, kömür kısıtlamalarındaki son dakika değişikliği bir "başarısızlık" olarak tanımlayamayacağını söyledi. Bunun tarihi bir başarı olduğunu dile getiren Sharma şöyle devam etti: "1,5C hedefini ulaşılabilir tuttuk. Altı yıldır dünyayı koruyan Paris Anlaşması'nı kapattık. Bunu da İngiltere başkanlığında yaptık. İklim değişikliğine karşı korumasız ülkeler için daha fazla para sağladık. Kömürün tarih olacağı bir yolda olduğumuzu söyleyebiliriz."

İlk kez bir COP metninde kömürle ilgili bir ifadenin yer aldığını vurgulayan Sharma, "Günün sonunda, Çin ve Hindistan kendilerini diğer ülkelere açıklamak zorunda kalacaklar. En savunmasız ülkelerin [anlaşmadaki] bu değişikliğe tepkisini de gördünüz" diye konuştu.

Kaynak: BBC

ABD ile Çin İklim Konusunda Anlaşma Yaptı

Dünyanın en büyük iki karbon emisyonu üreten ülkesi ABD ve Çin, Glasgow İklim Zirvesi kapsamında iklim değişikliğiyle mücadelede iş birliğini hızlandırmak için anlaşma yaptıklarını açıkladı.

ABD Dışişleri tarafından paylaşılan iki ülke ortak açıklamasında, ABD ve Çin'in iklim değişikliği konusundaki çabaları memnuniyetle karşıladığı ancak Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için yapılması gerekenler ile mevcut çabalar arasında önemli bir boşluk olduğunu kabul ettiği ifade edildi. Açıklamada, iki tarafın iş birliği yapmayı planladığı konular, şöyle sıralandı:

"2020'lerde sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili düzenleyici çerçeveler ve çevresel standartlar oluşturmak; temiz enerji geçişinin toplumsal faydalarını maksimize etmek; son kullanım sektörlerinin karbon emisyonunu azaltmak ve elektrik kullanımını teşvik edecek politikalar üretmek, yeşil tasarım ve yenilenebilir kaynak kullanımı gibi döngüsel ekonomiyle ilgili kilit alanlar kurmak, doğrudan hava yakalama gibi teknolojileri konuşlandırmak ve uygulamak."

Anlaşmada, "ABD, 2035 yılına kadar karbon kirliliği içermeyen yüzde 100 elektriğe ulaşma hedefi belirlemiştir. Çin, ise beş yıllık plan kapsamında kömür tüketimini azaltacak ve bu çalışmayı hızlandırmak için elinden gelen çabayı gösterecektir" denildi.

Ortak açıklamada, anlaşmada her iki ülkenin gelişmekte olan ülkelerin iklim konusunda ihtiyaçlarını karşılamak için 2025 yılına kadar her yıl ortaklaşa 100 milyar dolar yardım yapmayı taahhüt ettiği bilgisi paylaşıldı.

Kaynak: STATE.GOV

İran Tek Başına 12 Avrupa Ülkesi Kadar Doğal Gaz Tüketiyor

İran Petrol Bakan Yardımcısı Mecid Çegini, ülkesinde tüketilen doğal gaz miktarının 12 Avrupa ülkesinin tüketimine eşit olduğunu söyledi. Çegini, İran devlet medyasında yer alan açıklamasında ülkesindeki doğal gaz tüketimiyle ilgili bilgi verdi. Doğal gaz tedarikinde üçüncü sırada yer alan İran'ın ABD, Rusya ve Çin'den sonra bu enerjiyi en fazla tüketen ülke olduğunu aktaran Çegini, şöyle devam etti:

"Ülkemizde tüketilen doğal gaz miktarı Avrupa'nın zengin 12 ülkesine denk. Bu oranlar enerji ve özellikle de doğal gaz tüketimiyle ilgili endişelerimizin neden arttığını ortaya koyuyor."

Çegini, İran'da toplam 25 milyon abonenin bulunduğunu ve günlük tüketilen doğal gaz miktarının geçen seneye göre 90 milyon metreküp artarak 480 milyon metreküpe çıktığına dikkati çekerek, bu nedenle santrallerde kısıtlamalara gittiklerini ve ihraç edilen doğal gaz miktarını da azaltacaklarını söyledi.

Kaynak: SPUTNIK NEWS

HAFTANIN RAPORU

Yeni Enerji Ekonomisi Elektrik Yoğun, Verimli, Birbirine Bağlı ve Temiz Olacak

Uluslararası Enerji Ajansı(IEA) 2021 Dünya Enerji Görünümü Raporu’nu yayınladı. Rapora göre, 2050 yılına kadar kritik ve zorlu net sıfır emisyon hedefine ulaşmak, toplum genelinde büyük çabalar gerektirecek ancak aynı zamanda insan sağlığı ve ekonomik kalkınma açısından da büyük avantajlar sunacak. Yeni raporda çok net bir şekilde ortaya çıkan şey ise rüzgar türbinleri, bataryalar, elektrolizörler ve bir dizi başka teknoloji üreticileri için temiz enerji geçişleriyle birlikte gelen büyük fırsatlar. Böylece bir dizi yeni tedarik zincirinde milyonlarca insana istihdam yaratma potansiyeline sahip yeni bir küresel enerji ekonomisi ortaya çıkıyor. Rapora göre yeni enerji ekonomisi daha elektrik yoğun, verimli, birbirine bağlı ve temiz olacak. Çoğu pazarda, güneş enerjisi veya rüzgar, artık yeni elektrik üretimi için mevcut en ucuz kaynağı temsil ediyor. Temiz enerji teknolojisi, yatırım ve istihdam için önemli bir saha ve uluslararası iş birliği ve rekabet için dinamik bir alan haline geliyor.

Raporun tamamına IEA ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK