ELDER E-Bülten

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen "Dünyada ve Türkiye’de Enerji Trendleri" sempozyumuna katıldı.

Enerji fiyatlarındaki ani ve şok dalgalanmaların son zamanlarda maliyetleri artırdığını belirten Dönmez, doğal gaz, petrol ve kömür gibi kaynakların fiyatlarındaki olağan dışı artışların nihai olarak hem evsel tüketicileri hem de sanayiyi olumsuz etkilediğini söyledi. Dönmez, olağanüstü bir dönemden geçildiğine dikkati çekerek, "Tüketiciyi koruyan geçici önlemlerin alınması elzem hale geldi. EPDK, önceki gün elektrik üretim santralleri için azami uzlaştırma fiyatlarını belirledi. Böylece hem vatandaşlarımızı yüksek maliyetten koruyacağız hem de arz güvenliğimizi sağlayacağız" diye konuştu.

Uzlaştırma fiyatlarının doğal gaz ve ithal kömür santralleri için MWh başına 2 bin 500 TL, diğer santraller için 1.200 TL olarak belirlendiğini anımsatan Dönmez, sözlerine şöyle devam etti:

"Böylece santrallerin üretime sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlayacağız. Bir tarafta maliyeti düşük santraller var, diğer tarafta maliyeti yüksek santraller. İstihdam ve sağladıkları enerjinin miktarını da korunması gerekiyor. Bu nedenle piyasa yapısını bozmadan, piyasanın güçlü ve dengeli bir şekilde desteklenmesi gerekiyordu. Öte yandan bu destekle birlikte fiyat artışlarının faturalara yansımasını da engelleyeceğiz. Bugüne kadar elektrik ve doğal gaz faturalarına 100 milyar TL’lik bir destek sağladık. Bu sübvansiyon bu yıl da devam edecek. Bu desteklere ilaveten sosyal yardım alan vatandaşlarımıza verdiğimiz kömür desteğinin, doğal gaz desteği olarak verilmesinin önünü açtık. Ancak şu hususu da göz önüne almamız gerekiyor. Özellikle ithal kaynaklarla üretim yapan santrallerin son dönemde ciddi girdi maliyetleri oluşmaya başladı. Oluşan küresel fiyatlar içerideki maliyetleri de zorluyor. Devletimiz büyük oranda sübvansiyon uyguluyor ancak son raddede artışları minimum düzeyde yansıtmak zorunda kalıyoruz."

Dönmez, Kovid-19 sonrası küresel ekonomilerin toparlanma sürecinde talepteki hızlı artışa arzın yetişemediğini aktararak, yatırım eksikliği, üretime hızla dönülememesi ve arz kesintisi politikalarının enerji fiyatlarının önce kademeli olarak sonra ise hızla yükselmesine neden olduğunu söyledi.

Dünyanın ciddi bir enerji dönüşümüne girdiğini belirten Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: "İhtiyacımız olan şey daha fazla enerji, daha az emisyon. Bu enerji dönüşümü bir enerji dönüşümünden çok emtia dönüşümüne benziyor. Temiz enerji dönüşümünü başarabilirsek, bugün fosil yakıt üreticilerinin yerini belki bakır, lityum, kobalt, alüminyum üreticileri alacak. Peki, bu durum gerçek bir çözüm olacak mı? Hayır. Çünkü bir bağımlılığı başka bir bağımlılığa dönüştürmüş olacağız. Bu sebeple tıpkı satranç gibi bir sonraki adımı hesaplayarak hareket etmek gerekecek. Bugün enerji sektöründe bir yandan enerji krizini, fiyatları, fosil yakıtlarda arz eksikliğini konuşuyoruz bir yandan da yeşil dönüşümü, iklim değişikliğiyle mücadeleyi konuşuyoruz. Bütün bu çelişkiler içerisinde doğru yolu bulmaya çalışıyoruz."

Dönmez, enerjinin ekonomiye, uluslararası ilişkilere, güvenlik politikalarına ve iç siyasi dinamiklere bağlı bir alan olduğuna dikkati çekerek, "Bu değişen denklemde değişmeyen tek şey Türkiye’nin bölgedeki yapıcı tavrıdır. Çevremizdeki kaynakların uluslararası pazarlara ulaşması için en ekonomik ve makul yolun Türkiye olduğunu, en rasyonel rotanın Türkiye olduğunu defalarca belirttik. Biz iş birliğine, dayanışmaya ve birlikte hareket etmeye hazırız. Son dönemde yaşanan jeopolitik gerilimler şunu açıkça gösteriyor ki güvenilir ve ekonomik kaynakların sisteme entegre edilmesi önemli. Hem arz güvenliğini teminat altına alacak hem kaynak çeşitliliği sağlayacak hem de enerjiyi makul bir fiyattan temin edecek her proje sadece bizim değil bölgemizin de çıkarınadır" ifadelerini kullandı.

Yenilenebilir enerjiye önem veren ancak sistemin emisyon dengesini bozmayacak baz santrallerin devreye alındığını anımsatan Dönmez, daha fazla yerli daha fazla yenilenebilir stratejisine devam edileceğini vurguladı. Dönmez, piyasa kuralları içerisinde bir dönüşüm sürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Kimseyi kapatmadan, kapatmaya zorlamadan, piyasa kuralları içerisinde bir dönüşümü başlattık. Türkiye'nin elektrikli otobüslerden, rüzgar türbinlerine, güneş panellerine, bu enerji dönüşümünün bir emtia dönüşümü olduğunu görerek, madencilik ve sanayide bir dönüşümümüz olmalı. Kimseyle yarışmadan, kimseyle kendimizi kıyaslamadan, kendi ihtiyaçlarımız ve önceliğimizi esas alan bir dönüşümden bahsediyorum. Bunun ilk yolu enerji teknolojilerinin üretimi. Bugün güneşte yüzde 70, rüzgarda yüzde 60, jeotermalde yüzde 50-55 ve biyokütlede yüzde 60-65 arası yerli ekipman kullanılıyor. Türkiye artık yenilenebilir enerji teknolojilerinin üretiminde önemli bir noktaya geldi demek. Biz enerji bağımsızlığını teknoloji bağımsızlığından ayrı görmüyoruz."

Kaynak: ENERJİ BAKANLIĞI

Türkiye Yenilenebilir Enerjideki Atılımıyla Dünyada Ön Plana Çıkıyor

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarından fiili elektrik üretiminde oranın arttığını, rüzgar enerjisinde dünyada 10, Avrupa'da da 5'inci sıraya yerleştiğini bildirdi. Altunyaldız, yaptığı açıklamada, Türkiye'de hayata geçirilen kurulu gücün neredeyse tamamına yakınının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığını söyledi.

Türkiye'nin enerji alanında kaynak çeşitliliğini başarıyla hayata geçirdiğine işaret eden Altunyaldız, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede yeşil dönüşüm sürecinin öne çıktığını dile getirdi.

Kovid-19 salgını sonrasında da dünyanın her yerinde sayısı hızla artan afetlerle tecrübe edilen iklim değişikliğinin doğayla iyi ilişkiler geliştirilmesi gerektiğini hatırlattığını anlatan Altunyaldız, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede yeşil dönüşüm sürecinin öne çıktığını kaydetti.

Yeşil dönüşümün anahtarlarından birinin de enerjinin temiz ve sürdürülebilir şekilde üretilmesi olduğuna değinen Altunyaldız, şöyle konuştu:

"Dünya uzun bir süredir fosil yakıtlarla büyümesini ve kalkınmasını sağlıyor ancak yeni dönem, yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin öne çıktığı bir dönem olacak. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği yeşil kalkınma devrimi vizyonumuz ışığında yenilenebilir enerji kaynaklarının ülkemizde yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2020'de devreye aldığımız kurulu gücün tamamına yakını yenilenebilir kaynaklardan oluşuyor. Keza bu başarılı performansımızı 2021'de de sürdürdük."

Altunyaldız, yenilenebilir enerji kaynaklarından fiili elektrik üretiminde oranın arttığını vurgulayarak, "Sadece son 10 yılda jeotermal enerji kapasitemizi 100 kat artırdık. Rüzgarda 10 bin megavatı geçtik. Dünyada bu alanda 10, Avrupa'da da 5'inci sıradayız. Yenilenebilir enerjide kurulu gücümüzle dünyada 12, Avrupa'da 5'inci sıradayız. Yenilenebilir enerji alanında çalışmalarımız ve katettiğimiz mesafe dünyaya örnek teşkil ediyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABERTÜRK

Elektrikli araçlara elektrik enerjisi temininin sağlandığı şarj ünitesi ve istasyonlarının kurulması, şarj ağı ve şarj ağına bağlı istasyonların işletilmesi ile şarj hizmetinin sunulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) "Şarj Hizmeti Yönetmeliği", Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, şarj ağı işletmeciliği EPDK'dan alınan şarj ağı işletmeci lisansı kapsamında yürütülecek. Lisans hiçbir surette devredilemeyecek. Lisans almak için, EPDK tarafından belirlenen usul ve esaslar uyarınca sunulması gereken bilgi ve belgelerle EPDK Başvuru Sistemi üzerinden başvuruda bulunulacak. Lisans başvurusunda bulunacak tüzel kişinin Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda anonim şirket ya da limited şirket olarak kurulmuş olması, kamu iktisadi teşebbüsleri tarafından yapılan başvurular hariç asgari sermayesinin kurulca çıkarılan usul ve esaslara göre belirlenen tutardan az olmaması gerekecek.

Anonim şirket olarak kurulmuş olması halinde, sermaye piyasası mevzuatına göre borsada işlem görenler dışındaki paylarının tamamının nama yazılı olması ve şirketin borsada işlem görmek üzere ihraç edilecekler hariç hamiline yazılı pay çıkarmaması zorunlu olacak. Lisans en fazla 49 yıla kadar verilebilecek. Lisans süresi, lisans sahibinin talebi üzerine lisans süresinin bitiminden başlamak üzere ve öngörülen azami lisans süresi gözetilmek suretiyle uzatılabilecek.

Şarj ağı işletmecisi, lisansının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde en az 50 adet şarj ünitesinden ve en az 5 farklı ilçedeki şarj istasyonundan oluşacak şekilde şarj ağını oluşturacak. Şarj ağında yer alan şarj ünitelerinin en az yüzde 5'i ile Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğu altında bulunan otoyollar ve devlet otoyollarında yer alan şarj ünitelerinin en az yüzde 50'sinin DC 50 kilovat (kW) ve üzeri güçteki şarj niteliğinde olması zorunlu olacak.

Şarj istasyonunun elektrik ihtiyacını karşılamak üzere Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisi ile Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği kapsamında da şarj istasyonu bünyesinde tüketim tesisine bütünleşik elektrik depolama tesisi kurulabilecek. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içerisinde şarj hizmeti sağlayan kişilerin durumlarını bu yönetmeliğe uygun hale getirmesi gerekecek.

Şarj ağı işletmeci lisansı başvurusunda asgari sermaye tutarı 4 milyon 500 bin TL olacak

Karara göre, Şarj Hizmeti Yönetmeliğinin ilgili maddesi çerçevesinde şarj ağı işletmeci lisansı başvurusunda bulunacak tüzel kişiler için asgari sermaye tutarının 4 milyon 500 bin TL olması kararlaştırıldı. Şarj ağı işletmeci lisansına ilişkin 2022 yılında uygulanacak olan lisans alma bedeli 300 bin TL, lisans tadili bedeli 14 bin TL ve lisans sureti çıkartma bedeli de 3 bin TL olarak belirlendi.

Öte yandan, EPDK'nin "Şarj Ağı İşletmeci Lisansı İşlemleri ile İlgili Başvurulara İlişkin Usul ve Esasları" kabul edilerek yayımlandı. Buna göre, lisans alma, sona erdirme, tadil başvuruları ve bu başvurulardan vazgeçilmesine ve şarj ağının değiştirilmesine yönelik başvurular EPDK Başvuru Sistemi üzerinden elektronik ortamda elektronik başvuru yetkilisi eliyle yapılacak. Elektronik başvuru yetkilisi EPDK Başvuru Sistemine muhatap yetkili olarak tanımlanacak. EPDK Başvuru Sistemine erişim e-devlet şifresi, elektronik imza veya mobil imza ile sağlanacak.

Kaynak: AA

‘Karbon-Nötr Şirket’ unvanına sahip Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi'nin (EPİAŞ), çevreye zararlı duman, karbonmonoksit gibi etkileri azaltabilmek, enerji tasarrufu ve kurumsal itibara katkı sağlamak amacı ile yönetim binası çatısına GES kurulumunu gerçekleştirdi. Sınırsız enerji kaynağı olan güneşten faydalanarak yenilenebilir ve temiz enerji kullanımını teşvik etmeyi amaçlayan EPİAŞ, Yönetim Binasının 1.093 metrekarelik çatı alanında ‘EPİAŞ Genel Müdürlük Binası Çatı Üzeri GES Projesini’ tamamlayarak hayata geçirdi. Proje ile, EPİAŞ Genel Müdürlük binasının tükettiği yıllık elektrik enerjisinin yüzde 7’si karşılanabilecek.

“70 kwp DC kurulu güç ve şebeke bağlantılı (On-Grid) Fotovoltaik Güneş Enerji Santralı (GES) Yapımı İşi” projesinde yüzde 65,40 yerlilik oranına sahip, 320 Wp gücünde 220 adet güneş paneli kullanıldı.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Türkiye’nin müşteri memnuniyetini en kapsamlı ve uçtan uca ölçen platformu Şikayetvar tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen A.C.E Awards (Achievement in Customer Excellence) 8 Mart Salı günü Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleştirildi. Trakya Elektrik Dağıtım AŞ (TREDAŞ), 2020 yılındaki başarısını 2021 yılına da taşıyarak, müşteri deneyimini en iyi yaşatan markalar arasında yer aldı ve Şikayetvar A.C.E Awards’ta iki yıl üst üste enerji dağıtım sektörünün birincisi oldu.

TREDAŞ, Şikayetvar A.C.E Awards'ta Enerji Dağıtım kategorisinde "Diamond" ödülü almaya hak kazandı. Düzenlenen gecede tüm ekip adına ödülü, TREDAŞ Müşteri İlişkileri ve Çağrı Merkezi Yöneticisi Ömer Yalçın aldı. Ödül töreninde bir konuşma gerçekleştiren Yalçın, Trakya bölgesinde sağladıkları elektrik dağıtım hizmetinde ana hedeflerinin kesintisiz ve kaliteli enerji ile tüm kullanıcıların konfor alanlarını artırmak olduğunu söyledi. Yalçın, şöyle konuştu:

“Müşteri ilişkileri ve çağrı merkezi faaliyetlerimiz sırasında müşterilerimizin talep ve önerilerini mümkün olan en kısa sürede çözerek katma değer yaratmak bizlere gurur veriyor. Bunun yanı sıra Şikayetvar süreçlerinde müşterilerimizin hizmet sonrası verdiği puanlar ile sektörde üst üste ikinci kez enerji dağıtım kategorisinde ilk sıraya taşımaları bizleri daha iyi projelere imza atmak için teşvik ediyor. Genel Müdürümüz Sayın Reşit Bilgili’ ye, süreç içindeki 1300 çalışma arkadaşıma ve bize bu ödülü layık gören Trakya halkına teşekkür ederim.”

150 bin markanın, 7,5 milyon bireysel üyenin ve aylık milyonlarca ziyaretçinin buluştuğu Şikayetvar, 21. yılında mükemmel müşteri deneyimini yaşatan markaları yedinci kez belirledi. Firmaların şikayet verileri, pazar payları ve Şikayetvar tarafından uygulanan yıllık 1,5 milyonu aşkın anket temel alınarak hazırlanan Müşteri Deneyim Endeksi araştırması sonuçlarına göre, tüketicisine mükemmel müşteri deneyimi yaşatan markalar ödüllendirildi. Şirket yöneticileri ve davetlilerin hazır bulunduğu gecede TREDAŞ, Türkiye'de müşteri deneyimini en iyi yaşatan 57 sektörde, 96 marka arasında beğeni topladı.

Enerjisa Dağıtım Şirketleri Ar-Ge Müdürü Hülya Erdener Akınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerli üretim İHA'lar ile elektrik hatlarında arıza tespit ve bakımın daha da kolaylaştığını söyledi. Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ'ın yaklaşık 230 bin kilometrelik elektrik hattının işletiminden sorumlu olduğunu aktaran Akınç, "Özellikle yoğun kış koşullarında, hatlarda meydana gelebilecek iletken kopması, direk devrilmesi gibi durumları daha hızlı tespit edebilmek, bakım operasyonlarında iş gücünü daha etkin kullanabilmek üzere 2015 yılında insansız hava araçları ile ilgili ilk çalışmalarımıza başladık" ifadesini kullandı.

Akınç, hatların kontrolü için ilk olarak ticari kanatlı İHA ve multikopterler kullandıklarını dile getirerek, "Daha sonra iki tipin avantajlarını ortaya çıkaran VTOL tarzı İHA'yı ODTÜ iş birliğiyle kendimiz tasarladık ve patentledik. 2018 yılından beri bakım operasyonlarında İHA'ları aktif olarak kullanıyoruz" diye konuştu.

Şirket içinde ilgili birimlerde çalışanlara İHA pilotaj eğitimleri aldırdıklarını anlatan Akınç, "75 kişilik bir İHA pilot ekibi kurduk. Aynı zamanda geçtiğimiz yıllarda başladığımız bir projeyle İHA'lardan aldığımız görüntüleri işleyerek, envanter takibi ve anomali tespiti konularında analiz çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

Akınç, Türkiye'nin ilk akıllı şehir projelerinden birisini Gaziantep'te hayata geçirdiklerini belirterek, "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Ar-Ge fonu desteği ve Gaziantep Belediyesi iş birliğiyle 2017'de başlatılan projeyle Gaziantep Masal Park'ta güneşi takip ederek elektrik üretimi yapan iki adet güneş çiçeği kurulumu gerçekleştirdik" değerlendirmesinde bulundu.

Güneş çiçeğinden üretilen enerjiyi park içinde yer alan akıllı bank ve elektrikli engelli araç şarj istasyonlarında kullandıklarını anlatan Akınç, "Yenilenebilir enerjinin görünür kılınmasını ve bu anlamda farkındalık oluşturmayı hedefledik. Projenin ulaşım ayağında ise bir yıl boyunca hizmet veren elektrikli otobüs ile şehir içinde hava kirliliğine neden olan ulaşım kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefledik" diye konuştu.

Öte yandan Akınç, 2017'den beri Avrupa Birliği (AB) çerçeve programları "EUREKA" çatısı altında yer alan enerji odaklı Eurogia kümesinin teknik komitesi ve yönetim kurulunda görev aldığını ifade ederek, "Bu sayede, işin mutfağında bulunarak AB tarafında gerçekleştirilen enerji projelerini yakından inceleme ve ülkemizde yapılan çalışmalarla kıyaslama şansı buluyorum" ifadesini kullandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının düzenlediği Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar programında profesyonel kategoride ödül alan Akınç, toplumsal cinsiyet eşitliğine önem veren, sahadan yönetime her kademe kadın istihdamını ön planda tutan bir şirkette çalışmaktan memnun olduğunu söyledi.

Akınç, Bakanlığın başlattığı Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar programı kapsamında sektörde çalışan kadınların başarılarının öne çıkarıldığını belirterek, "Program kapsamında bu alanda bir farkındalık yaratılarak ilerleyen süreçte kadınların enerji sektöründe daha aktif rol oynamasının önünün açılacağını düşünüyorum. Enerji gibi kadın çalışan sayısının az olduğu bir sektörde, kadınların yaptıkları başarılı işleri vurgulayan bir ödülü aldığım için çok gurur duydum" dedi.

Kaynak: AA

Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu aydan itibaren Litvanya’da artık Rus gazı yok. Yıllar önce ülkem, bugün saldırganla enerji ilişkilerini hiç sıkıntısız kesmemize izin veren kararlar verdi. Biz yapabiliyorsak, Avrupa’nın kalanı da yapabilir” ifadelerini kullandı.

Litvanya Enerji Bakanı Dainius Kreivys, Rusya’dan gaz ithalatının durdurulmasını “Litvanya’nın enerji tarihinde bir dönüm noktası” olarak niteledi. Rus gazını terk eden ilk Avrupa ülkesi olduklarını belirten Kreivys, bu durumun yıllardır yürütülen tutarlı enerji politikalarının ve zamanında alınan altyapı kararlarının bir sonucu olduğunu söyledi.

Litvanya Enerji Bakanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamada, Rusya’nın Avrupa’daki “enerji şantajına” ve Ukrayna’daki savaşa yanıt olarak Rusya’dan gaz ithalatının durdurulduğu, Belarus üzerinden ülkeye Rus gazı akışını sağlayan Amber Grid şirketi verilerinin 2 Nisan itibarıyla sıfırı gösterdiği belirtildi.

Ülkenin gaz ihtiyacının tamamının sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) yolu ile sağlandığı belirtilerek, gelecek aylarda ithal edilecek doğal gaz miktarına ve söz konusu gazın hangi yollar üzerinden ülkeye getirileceğine ilişkin planlamanın LNG terminali işleten Klaipedos Nafta şirketi ile yapıldığı kaydedildi. İhtiyaç duyulması halinde Letonya ve 1 Mayıs’tan itibaren Polonya üzerinden ülkeye doğal gaz ithalatının gerçekleştirilebileceği aktarıldı.

Kaynak: AA

İngiltere Çalışma, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanı Kwasi Kwarteng Sunday Telegraph’a verdiği demeçte, İngiltere’nin Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından yerli enerjinin genişlemesinin bir parçası olarak yedi yeni nükleer santral inşa edebileceğini söyledi.

Sunday Telegraph, bakanların, bölgeleri belirlemek, planlama sürecini hızlandırmak için bürokrasiyi ortadan kaldırmak ve her bir siteyi işletmek için özel firmaları bir araya getirerek “Great British Nuclear” adlı yeni bir oluşum kurmayı kabul ettiklerini bildirdi.

İngiltere’nin önümüzdeki dönemde açıklanacak yeni enerji güvenliği stratejisinin, hükümeti küçük modüler reaktörlere ek olarak 2030 yılına kadar en az iki yeni büyük ölçekli nükleer santralin inşasını desteklemeye adaması bekleniyor.

Kaynak: REUTERS

Hollanda hükümeti, artan enerji krizi ve Rus doğalgazına bağımlılığı azaltmak için devlet dairelerindeki kaloriferlerin ısısını iki derece düşürecek. Resmi kurumlarda yaz aylarında da daha az klima kullanılacak. Hükümet, halka da kombileri gündüz en fazla 19 derece, gece ise 15 derecede tutmalarını ve duşta daha az kalmaları çağrısında bulundu.

Hollanda'da Mart ayı enflasyonu, 1975 yılındaki petrol krizinden bu yana en yüksek düzeye ulaşarak 11,9 oldu. Enflasyonun en büyük nedeni olarak Ukrayna'nın işgali ve yaşanan savaş nedeniyle enerji fiyatlarının hızla artması gösteriliyor.

Başbakan Mark Rutte, "Hepimiz biraz yoksullaşacağız" derken, hükümet enerji krizini önlemek ve Rus doğalgazına bağımlılığı azaltmak için ulusal çapta bir enerji tasarrufu kampanyası başattı.

Kaynak: BBC

Amerika merkezli elektrikli araç üreticisi Tesla, yılın ilk çeyreğinde elektrikli araç satışlarını yüzde 68 arttırarak 310 bin 48 adete çıkardı. ABD merkezli elektrikli araç üreticisi Tesla, çip krizine ve lojistik sorunlarına rağmen yılın ilk çeyreğinde 310 bin 48 araç satarak rekor seviyede elektrikli araç teslimatı yaptığını açıkladı. Teslimatların yüzde 95′ini Model 3 ve Model Y araçları oluşturdu. Geçen yılın aynı döneminde Tesla 184.800 elektrikli araç teslim etmişti. Tesla’nın ilk çeyrek satışları bir önceki yılın satışlarına göre yüzde 68’lik bir artışı ifade ediyor.

Açıklamada, tedarik zincirinde yaşanan sorun ve Çin'deki fabrikada üretimin askıya alınması nedeniyle üretimde bir önceki çeyreğe göre düşüş görüldüğü belirtildi. Tesla ilk çeyrekte 305 bin 407 araç üretti. Şirket, Covid-19 vakalarını ve Şanghay'daki karantina tedbirlerini gerekçe göstererek Çin’deki fabrikasında üretimi durdurmuştu.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Enerjide “Rüzgar” ve “Güneş” Yükselişe Geçti

İklim ve enerji düşünce kuruluşu Ember, 30 Mart’ta elektrik üretimine dair yeni raporunu yayınladı. Rapor, elektrik üretiminde en hızlı büyüyen kaynaklar olan rüzgar ve güneşin 2021 yılında küresel elektrik üretimindeki payının yüzde 10’u yakalayarak rekor seviyede yükselişe geçtiğini ortaya koyuyor. Bu seviyeye şu anda ulaşan ülke sayısı 50. Genel olarak 2021 yılında küresel elektriğin yüzde 38’i temiz kaynaklardan üretilirken kömüre dayalı üretimin seviyesi yüzde 36’da kaldı.

Ember’ın üçüncü yıllık Küresel Enerji Raporu, 209 ülke için 2000’den 2020’ye kadarki elektrik üretimini kapsarken küresel enerji talebinin yüzde 93’ünü temsil eden 75 ülke için 2021’ye dair en son verilere de yer veriyor. Rapor, 2021 yılında dünyanın en büyük beş ekonomisi de dahil olmak üzere 50 ülkenin elektrik üretiminde rüzgar ve güneşin payının yüzde 10’a ulaştığını ortaya koyuyor. Bu seviyeyi yedi yeni ülke 2021’de ilk kez geçti: Çin, Japonya, Moğolistan, Vietnam, Arjantin, Macaristan ve El Salvador. Dünya genelinde, Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015 yılından bu yana rüzgarın ve güneşin payı iki katına çıktı. En hızlı dönüşüm, elektrik talebinin yüzde 10’unun yalnızca son iki yılda fosil yakıtlardan rüzgar ve güneşe kaydığı Hollanda, Avustralya ve Vietnam’da gerçekleşti. 2021 yılında %52 ile Danimarka’nın başını çektiği 10 ülke, elektriğinin dörtte birinden fazlasını rüzgar ve güneşten üretti ve yüksek miktarda değişken yenilenebilir enerjinin şebekeye başarıyla entegre edilebileceğini gösterdi.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.