SEKTÖRDEN HABERLER
Bakan Dönmez: Doğu Akdeniz'de Önemli Gelişmeler Olacak

Yavuz sondaj gemisi, Karadeniz'de doğalgaz üretiminin kritik aşamasında büyük kontrol sistemlerinin deniz tabanına yerleştirilmesi için Türkali-2 kuyusuna doğru yola çıktı. 65 tonluk kuyubaşı vanası Karadeniz'de derinliklere irdirilecek. Uğurlama töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Doğu Akdeniz'in enerji ve arz güvenliğinin yeni rotası olduğunu belirterek, "Son günlerde meydana gelen konjektürel gelişmeler daha fazla yerli daha fazla yenilenebilir mottosu ile yürüttüğümüz faaliyetlerin Türkiye'nin geleceği adına ne derece önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu" diye konuştu.

Önümüzdeki günlerde sadece Karadeniz'de değil Doğu Akdeniz'de de doğal gaz ile ilgili önemli gelişmeler olacağını söyleyen Bakan Dönmez sözlerine şöyle devam etti:

“Üç yıl önce Yavuz'u uğurlarken bölgedeki projeler için kilit ülkenin Türkiye olduğunu söylemiş, Türkiye'nin her zaman iş birliğine açık olduğunu bölgenin refah ve huzuru için elini taşın altına koymaktan hiçbir zaman çekinmeyeceğini belirtmiştik. Her zaman görüşmeye, konuşmaya açık olduğumuzu da ifade etmiştik. Bugün geldiğimiz nokta yürüttüğümüz politikaların ne denli doğru, ayakları yere basan ve uzun vadeli olduğunu bir kere daha göstermiş olduk. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz uluslararası projeler bizim referanslarımız. Bu projeler Türkiye'nin güvenilir, stabil ve stratejik bir ortak olduğunu bir kez daha ispat etti. Biz her zaman yapıcı bir tavırla tüm tarafların hak ve menfaatlerini gözeten anlayışla hareket ettik etmeye de devam edeceğiz. Bu çerçevede haklarımıza karşılıklı saygı ile Doğu Akdeniz'i de enerji arz güvenliğinin yeni rotası haline getirebiliriz. Doğal gaz kaynak çeşitliliğinin artması ve arz güvenliğinin sağlanması için kaynak ülke ve güzergah seçeneklerinin artmasından yana olduğumuzu belirtmek istiyorum.”

Kaynak: DÜNYA

Karapınar GES ile Elektrik Üretiminde Güneş Enerjisinin Payı Yüzde 20'ye Çıkacak

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Karapınar Güneş Enerjisi Santrali'nin (GES) yeşil kalkınma devrimine karbon emisyonunu azaltarak katkı sağlayacağını bildirdi. Altunyaldız, AA muhabirine, Konya'da yapımı süren ve tamamlandığında Türkiye'nin en büyük güneş enerjisi santrali olacak Karapınar GES'te gelinen durumu anlattı.

Kurulu gücün 628 megavata (MW) ulaştığı santralde, 812 bin 303 megavatsaatlik (MWh) üretimin gerçekleştirildiğini aktaran Altunyaldız, toplam kurulu gücü 1300 MW olacak santralde, 3,5 milyon güneş panelinin kullanılacağını anımsattı.

Altunyaldız, Karapınar GES'in tamamlandığında 2,5 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacağını belirterek, "Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyüğü, dünyanın ise 5'inci büyük güneş enerjisi santrali olacak Karapınar GES tamamlandığında ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyelinde önemli bir eşik atlamamıza katkı sağlayacak. 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğünde bir alan üzerine kurulu Karapınar GES, tamamlandığında ülkemizin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payını yüzde 20'ye çıkaracak" diye konuştu.

Karapınar GES ile elektrik üretiminin sürdüğünü vurgulayan Altunyaldız, şöyle devam etti: "Bugün itibarıyla yaklaşık 600 megavata ulaşan santralimiz 2022 sonunda ise 1348 megavat kurulu güce ulaşacak. Güneş enerjisi panelleri mühendislerimizce topraklarımızda üretiliyor. Karapınar GES'i toplamda 3,5 milyona ulaşacak yerli ve milli güneş enerjisi panelleriyle donatıyoruz. Nitelikli beşeri sermayeye de kucak açan önemli bir yatırımımız. Toplamda 3 bin kişilik yüksek nitelikli istihdamı ortaya çıkarıyoruz. Karapınar GES tamamlandığında yıllık 2 milyon tonun üzerinde karbon emisyonunun önüne geçeceğiz. Böylesine büyük bir yatırımla hem yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımızın elektriğini Konya'mızdan karşılayacağız hem de ülkemizin yeşil kalkınma devrimine karbon emisyonumuzu azaltarak katkı sağlayacağız. Tarımın ve sanayinin merkezi Konya'mız şimdi de yeşil dönüşümün ve yenilenebilir enerjinin merkezi oluyor."

Altunyaldız, Karapınar GES'in bünyesinde son dönemin en güncel yerli ve milli teknolojilerini barındırması açısından da önemli bir yatırım olduğunu dile getirdi. Milli Enerji ve Maden Politikası ile Türkiye'de hayata geçirilen kurulu gücün neredeyse tamamına yakınının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığını hatırlatan Altunyaldız, enerji alanında kaynak çeşitliliğinin başarıyla hayata geçirildiğini kaydetti.

Kaynak: AA

Enerji Dönüşüm Dairesi Başkanlığı Kuruldu

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bünyesinde Enerji Dönüşüm Dairesi Başkanlığı kuruldu; başkan yardımcısı kadrosu da 2’den 3’e çıkarıldı. 

EPDK Teşkilat Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 5380 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yayımlanarak yürürlüğe girdi. Enerji Dönüşüm Dairesi Başkanlığı, EPDK’nın sorumluluk alanı kapsamında Ar-Ge faaliyetlerini ve yenilikçi politikalar ve projeleri izleyecek; desteklenecek Ar-Ge projelerini tespit edecek; desteklerin kapsamı ve miktarını belirleyecek ve destekleme uygulamalarını izleyerek sonuçları değerlendirecek.  Yeni Daire Başkanlığı ayrıca, karbon piyasası, emisyon ticareti, yeşil sertifika ve benzeri piyasa ve süreçlerin tasarımı, mevzuatının geliştirilmesi konusunda da yetkili olacak; dijitalleşme süreçlerini izleyip değerlendirecek ve alternatif yakıtlarla ilgili araştırmalar yapacak. Enerji Dönüşüm Dairesi Başkanlığı elektrikli araçlar için kurulan şarj istasyonlarının eşgüdüm esasına uygun ve standartlara uygun şekilde kurulmasıyla ilgili işlemler ile şarj hizmetiyle ilgili mevzuatın geliştirilmesine çalışacak ve şarj hizmeti vermek isteyen kişilerle ilgili piyasaya giriş izni ve piyasa faaliyetlerinin izlenmesiyle ilgili işlemleri de yürütecek.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Türkiye, Deniz Üstü Rüzgar Potansiyeli Yüksek 4 Ülke Arasında

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), Türkiye'nin en yüksek deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip 4 ülke arasında yer aldığını bildirdi. GWEC Küresel Rüzgar Raporu 2022'den yapılan derlemeye göre, Türkiye, Azerbaycan, Avustralya ve Sri Lanka en yüksek deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip ülkeler olarak dikkati çekiyor.

Deniz üstü rüzgar enerjisinin ölçeklendirilebilir, rekabetçi ve etkili bir temiz enerji kaynağı olduğuna işaret edilen raporda, Türkiye'nin bu yıl yayımlanmak üzere uluslararası finans kuruluşlarıyla deniz üstü rüzgar enerjisi yol haritası üzerinde çalıştığı ifade edildi.

Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeli kapsamında ilan edilen ancak ertelenen 1,2 gigavat (GW) kapasiteli deniz üstü rüzgar enerjisi yarışmalarının da sektörün gündeminde olduğu belirtildi. Bu kapsamda Türkiye, 2030'a kadar 20 GW rüzgar kurulu gücünü elektrik sistemine dahil etmeyi planlıyor. Türkiye'nin karasal rüzgar enerjisi kurulu gücü 11 GW seviyesinde bulunuyor. Henüz deniz üstü rüzgar enerjisi santraline sahip olmayan ülkenin bu alandaki potansiyeli ise 70 GW olarak hesaplanıyor. Rapora göre, söz konusu 4 ülkede de bu alanda finansman desteğine ve iyi planlanmış projelere ihtiyaç duyuluyor.

Azerbaycan'ın yaklaşık 157 GW seviyesinde deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeli bulunuyor. Ülke, 2030'a kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerji payını yüzde 30'a çıkarmayı hedefliyor. Yaklaşık 5 teravat (TW) deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip Avustralya'da ise altyapı çalışmaları devam etmesine rağmen, düzenleme ve finansman eksikliği bu alandaki çalışmaları yavaşlatıcı etki olarak dikkati çekiyor. Sri Lanka'da 92 GW deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi "proje geliştirme" aşamasında bulunuyor. Ancak ülkede buna rağmen deniz üstü rüzgar enerjisi hedefi ya da taslağı bulunmuyor.

Deniz üstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veli Bilgihan Yaşacan, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'de deniz üstü rüzgar enerjisi santrali projesinin gerçekleştirilmesi için Marmara ve Ege Bölgesi'ndeki bazı limanlarda yapılan çalışmalarda ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti. Türkiye'de en büyük açık deniz rüzgar enerjisi potansiyelinin saniyede 9 metre hıza ulaşan Ege Bölgesi olarak hesaplandığını aktaran Yaşacan, "Karasal alanlarda inşa edilen rüzgar enerjisi santralleriyle kıyaslandığında deniz üstü rüzgar santralleri daha maliyetli ancak yüksek enerji üretimiyle bu maliyet dengeleniyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABERTÜRK

SEDAŞ ile TES–İŞ Sendikası Arasında Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı

Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ) ile Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) arasında şubat ayında başlayan görüşmeler, 11 Nisan tarihi itibarıyla sonuçlandı. Taraflar arasında gerçekleşen imza törenine, SEDAŞ Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, Yönetim Kurulu ve İcra Başkan Yardımcısı Jiri Holub, İnsan Kaynakları ve Kurumsal Yetkinlikler Direktörü Sinem Yorulmaz, Regülasyon ve Uyum Direktörü Mustafa Yılmaz, Dağıtım Operasyonları Direktörü Burhan Ak, Enerji Şebeke Yönetimi Direktörü Erol Sancak, İnsan Kaynakları Müdürü Emine Çetinkaya ve SEDAŞ İnsan Kaynakları Müdürlüğü ekibi ile TES-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ersin Akma, Genel Başkan Yardımcısı Sedat Çokol, Adapazarı Şube Başkanı İrfan Kabaloğlu ve TES-İŞ Adapazarı Şube Yönetim Kurulu üyeleri ile Baş temsilciler katıldı.

SEDAŞ ile TES-İŞ Sendikası arasında Sakarya, Kocaeli, Bolu ve Düzce’deki 1.300 işçiyi kapsayan imza töreninin ardından SEDAŞ ve TES-İŞ yöneticileri, 7. kez bir araya gelerek (İTİS) işletme toplu iş sözleşmesini tamamladılar. Yeni dönem Toplu İş Sözleşmesinin, 01 Ocak 2022 ile 31 Aralık 2023 tarihlerini kapsayacağı belirtildi. 

İmza töreninde konuşan SEDAŞ Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanmasından mutluluk duyduklarını belirtti. Odyakmaz; “SEDAŞ olarak bugüne kadar sendika ile iş birliğimizi iyi niyet ve diyalog çerçevesinde sürdürdük. Sendika yönetimi ile oluşturulan çalışma grubunda tüm arkadaşlarımız görüşme sürecini etkin bir iletişim ile gerçekleştirdiler. Emeği geçen arkadaşlarımıza, bu süreci en iyi şekilde sürdürdükleri ve sonuçlandırmaları nedeniyle teşekkür ediyoruz. Çalışanlarımızın memnun olacağını düşündüğümüz bir sözleşmeye imza attık. Bölgemizde 4 ilde, 2 milyonu aşan müşteriye ve 3,8 milyon nüfusa elektrik dağıtım hizmeti veriyoruz. Bu işi kaliteli bir şekilde ve layıkıyla yapma sorumluluğumuz var. Yapılan iyileştirmeler ile inanıyoruz ki çalışanlarımız daha yüksek performans ve gayret ile çalışmaya devam edecekler. Toplu iş sözleşmesinin tüm SEDAŞ ailesine hem şirketimiz için hem de çalışanlarımız için hayırlı olmasını diliyorum.” dedi. 

TES-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ersin Akma imza töreninde yaptığı konuşmasında, “SEDAŞ ile sosyal haklar ve ücretlerde enflasyon karşısında belirgin bir ücret artışıyla birlikte günümüz ekonomik koşullarında sürdürülebilir iş ve ücret anlayışını öne çıkaran bir anlaşma imzalanmıştır. SEDAŞ mensubu değerli üyelerimizin haklarını korumak bizim için en önemli konudur. Sözleşmede emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyor, tüm arkadaşlarımıza sözleşmenin hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

Akma’nın ardından söz alan TES-İŞ Sendikası Adapazarı Şube Başkanı İrfan Kabaloğlu ise “Üyelerimizin hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi bizim en önemli görevimiz. Bu noktada SEDAŞ yetkililerinin bizlerle aynı hassasiyete sahip olması bizim için son derece önemliydi. Sendikamız ve SEDAŞ yetkilileri arasında bir süredir devam eden Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerini bu karşılıklı hassasiyetten hareketle, ortak memnuniyet paydasında sona erdirip, bugün imza altına almış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İş barışına katkı sağlayacak olan idari, sosyal haklar ve ücret artışlarında mutabakatı sağladık. Yeni dönemin hem SEDAŞ’a hem de sendikamıza hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

SEDAŞ İnsan Kaynakları ve Kurumsal Yetkinlikler Direktörü Sinem Yorulmaz ise “Koşullar nasıl olursa olsun, bizim en değerli varlığımız olan SEDAŞ’lılara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeyi sürdüreceğiz. Çalışan haklarının sürdürülebilirliği en temel prensiplerimiz arasında yer alıyor. Bu konuda çalışanlarımıza karşı görevimizi başarıyla yerine getirdiğimize inanıyorum. Hizmet sürdürülebilirliğimizi korumak için görüşmeleri karşılıklı saygı ve anlayışıyla en güzel şekilde sonuçlandırdık. Emeği geçen başta ekibime ve herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

TREDAŞ, Leyleklerin Can Güvenliği için Bakım Çalışmalarını Drone ile Belirliyor

Trakya Elektrik Dağıtım AŞ (TREDAŞ), kilometrelerce uzunluktaki hatlarda bakım çalışmalarını termal kameralı drone aracılığıyla yapmasının yanında, teknolojik alt yapısını mevsimsel göçlerini yerine getirmek için bölgeye gelecek leyleklerin yuvaları için de kullanıyor. TREDAŞ ekipleri, elektrik hizmeti sağladığı Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli'nde 300 bin direk, 20 bin kilometre hat ve 10 binden fazla trafoyla müşterilerine elektrik enerjisi sunmasının yanında,  gelecek için çevreye duyarlı sürdürülebilir sosyal projelerle de desteklerini sürdürüyor. Bu kapsamda, kuş göç yollarının ana güzergahında bulunan Trakya Bölgesinde gerek Ar Ge, gerekse bakım çalışmalarında leyleklerin hayatına özel önem veren TREDAŞ, son olarak bölgeye gelecek leyleklerin yuvalarının varlığını devam ettirmesi ve enerji güvenliği için yerinde tespitlerini gerçekleştirdi.

Leylek yuvası bakım çalışmalarını teknolojik alt yapısını kullanarak, termal kameralı drone aracılığıyla yapan TREDAŞ ekipleri, bozulan yuvaları tekrar yerlerine yerleştirdi. Yüzlerce yuvaya bakım yapan TREDAŞ ekipleri, 2022 yılında da insansız hava araçları drone ile bu sayıyı daha da arttırmayı hedefliyor. TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, Trakya’nın Avrupa ve Asya arasında çok önemli bir kuş yolu güzergahı olduğunu belirterek, sürdürülebilir gelecek için çalışmalarda leylek ve diğer canlıların yaşam alanlarına da dikkat ettiklerini söyledi. Bilgili, “Yaklaşık 5 yıldır Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlükleri ile leylek popülasyonunu koruma projesi kapsamında koordineli şekilde çalışıyoruz. Bugüne kadar 600’ü aşkın yuvayı leyleklerimiz ile buluşturduk. Bundan sonra da buluşturmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

DÜNYADAN HABERLER
Almanya Yeşil Enerjiye Geçişi Hızlandırıyor

Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı, enerjide Rusya'ya bağımlılıktan kurtulmaya yönelik yenilenebilir enerjinin genişlemesini hızlandırmak için yasa paketi açıkladı. Almanya Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 600 sayfalık “Paskalya Yasası” ülkenin elektrik tüketimindeki yenilenebilir enerji payını, 2030'a kadar yüzde 80'e çıkarmayı hedefliyor.

Avrupa'nın en yüksek enerji tüketimine sahip ülkesi ülkede şu anda elektrik üretiminin yüzde 40’tan fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Alman hükümeti daha önce elektrik tüketimindeki yenilenebilir enerji payını 2030'a kadar yüzde 65'e çıkarmayı hedefliyordu. Söz konusu yasada, yenilenebilir enerji kullanımının kamu güvenliği yararına olduğuna vurgu yapılarak, açık rüzgar deniz gücünün genişletilmesi için iddialı hedefler bulunuyor.

Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasında Kasım 2021’de yapılan protokolde, iklim kriziyle mücadele "insanlık görevi" olarak nitelendirilerek, yenilenebilir enerjinin geliştirilmesi ve bu bağlamda yatırım yapılması gerekliliğine işaret edilmişti.

Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında Ukrayna-Rusya savaşının Alman hükümetinin yenilenebilir enerjinin genişletilmesi planının önemini ortaya koyduğunu belirtti. Habeck, "Bir yandan iklim krizi doruk noktasına çıkıyor öte yandan Rusya'nın Ukrayna’daki savaşı, fosil yakıtları kademeli olarak terk etmenin ve yenilenebilir kaynakların genişlemesini teşvik etmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" dedi.

Söz konusu yeni yasa paketinin yenilenebilir enerjide önemli bir genişlemeye yol açacağına işaret eden Habeck, Almanya'nın Rusya'dan enerji ithalatındaki düşüşün neden olduğu boşluğu doldurmak için daha fazla yerli kömür kullanmasının "Almanya'nın Sera Gazı Emisyonları ve Enerji Dönüşüm Hedeflerini" etkileyeceğini de belirtti.

Robert Habeck, Almanya’nın Rusya’dan ham petrol ve kömür ithalatını bu yıl sonlandıracağını ve 2024 ortalarına kadar ülkesinin Rus gazından neredeyse bağımsız olabileceğini sözlerine ekledi. Uzmanlar, yenilenebilir enerjiye yönelik söz konusu değişikliklerin 1 Temmuz'da yürürlüğe girmesini beklerken, özellikle binalarda enerji verimliliği ve ulaştırma sektöründe sera gazı azaltımına ilişkin bu yıl içinde başka yasa değişiklikleri de bekliyor. Almanya, ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55'ini, ham petrolün yüzde 35'ini ve kömürün yüzde 45'ini Rusya'dan alıyor. Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı verilerine göre, Rusya'nın Kırım'ı ilhakından (2014) bu yana Almanya, Rusya'dan 170 milyar Euro’dan fazla enerji ithalatı yaptı.

Kaynak: BLOOMBERG HT

BM İklim Raporu, Çin’i Karbonsuzlaştırmaya Çağırdı

Birleşmiş Milletler (BM) iklim raporuna göre, dünyanın en büyük sera gazı yayıcısı olan Çin’in kömür tüketimini azaltmak da dahil olmak üzere karbondan arındırma çabalarını hızlandırması gerekiyor. Çin, enerji güvenliğine öncelik verdiği için en azından önümüzdeki birkaç yıl içinde kömür üretimine ve kömürle çalışan üretime önem verdi. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) bu hafta yayınladığı rapor, dünyanın otuz yıl içinde feci bir küresel ısınmadan kurtulma şansı varsa, şimdi harekete geçme zamanının geldiğini söyledi. Raporda ayrıca “2030 yılına kadar emisyonları en az yarıya indirmek için tüm sektörlerde seçeneklerimiz var” deniyor.

Yüzlerce bilim insanı tarafından değerlendirilen senaryolarda, ısınmayı yaklaşık 1,5° santigrat derece ile sınırlamak, küresel sera gazı emisyonlarının en geç 2025’ten önce zirveye ulaşmasını ve 2030 yılına kadar yüzde 43 oranında azaltılmasını gerektiriyor. IPCC Çalışma Grubu III Eş Başkanı Jim Skea, “Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak istiyorsak, ya şimdi ya asla” dedi. “Tüm sektörlerde acil ve derin emisyon azaltımları olmadan, imkansız olacak” diye sözlerine devam etti.

Rapor, 2050 yılına kadar kömür tüketiminin yüzde 65 ile yüzde 95 arasında azaltılmasını istiyor. Bu bağlamda, elektrik üretimi için hala büyük ölçüde kömüre bağımlı olan Çin, çevrecilerin incelemesi altında. Raporun yazarlarından biri, Çin’in emisyon azaltımlarında geride kalan ülkelerden biri olduğunu ve kısa vadeli enerji politikalarının küresel hedeflerle uyumlu olmadığını söyledi.

Bu yılın başlarında Çin, emisyonları azaltmaya yönelik küresel çabalara katkıda bulunma taahhütlerine rağmen, enerji güvenliğini sağladığı için önümüzdeki yıllarda kömür kullanımını en üst düzeye çıkarmaya devam edeceğini söyledi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, en büyük kömür üreten bölgesi İç Moğolistan’dan temsilcilere, Çin’in “gerçeklerden ayrılamayacağını” ve “kömür açısından zengin, petrol açısından fakir ve gaz sıkıntısı çektiğini” söyledi. Xi’ye göre, enerji geçişi uzun bir süreç ve Çin kömüre sadece “son veremez”. Çin, 2021 sonbaharındaki elektrik krizinden ve son olarak Rusya’nın enerji emtia fiyatlarını çok yükseğe çıkaran Ukrayna’yı işgalinden sonra enerji güvenliği konusunda endişeli.

Kaynak: OIL PRICE

Yunanistan, Avrupa'nın En Büyük Çift Yüzeyli Güneş Paneli Tesisini Açtı

Avrupa'nın en büyük çift yüzeyli güneş paneli tesisi Yunanistan'da açıldı. Açılışı yapan Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, proje sayesinde 75 bin haneye elektrik sağlanacağını belirtti ve yenilenebilir enerji projeleri için izin sürecini hızlandırmayı vaat etti. Yunanistan, 2030'a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini 19 gigawatt (GW) ile iki katına çıkarmayı hedefliyor. Avrupa Komisyonu'nun yeşil enerjiye geçişi hızlandırması ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından 2027 yılına kadar Rus gazına olan bağımlılığı sona erdirme yönündeki yeni hamlesi sonrası Yunanistan'da yenilenebilir enerji projelerine hız verildi. Ülkenin kuzeyindeki Kozani kasabasındaki 204 megavat kapasiteli güneş parkının inşaatını Balkanların en büyük petrol şirketlerinden Hellenic Petroleum üstlendi. Şirket parkın yanında bir enerji depolama alanının da inşa edilebileceğini belirtiyor. Elektrik şebekesine bağlanması planlanan çevreci park 75 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak.

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi'ne (Eurostat) göre Yunanistan, 2020'de belirlediği hedefleri aşarak tüketiminin yüzde 21,7'sini yenilenebilir kaynaklardan karşıladı. Atina yönetimi 2030'a kadar bu rakamı yüzde 35'e çıkarmayı hedefliyor. Ancak, kurulumlardaki ve büyük ölçekli depolamadaki gecikmelerin üstesinden gelmek için ülkedeki bürokratik sürecin hızlanması gerekiyor. Miçotakis, hükümetinin lisans prosedürlerini hızlandıracağını ve büyük ölçekli açık deniz rüzgar parklarının inşası için izinleri belirlemeye hazır olduğunu söyledi. Yunanistan'da açılan güneş paneli tesisleri 'bifacial' olarak bilinen çift yüzeyli panel özelliğini taşıyor. Camdan üretilen çift taraflı bu çerçevesiz panellerden, doğru uygulama ile diğer panellerden daha fazla verim alındığı belirtiliyor. Çift yüzey panellerde, arka yüzey ile ön panellerdeki plakalarda gölgeleme en aza indiriliyor.

Kaynak: EURONEWS

Hindistan’ın Kömür Üretimi Yüzde 8,6 Arttı

Hindistan’ın kömür üretimi Mart 2022’de yüzde 8,6 artarak 777,2 milyon tona yükseldi. Bu artış, koronavirüs ile ilgili kısıtlamaların gevşetilmesinden sonra ekonomik toparlanmaya bağlı olarak güç talebindeki artıştan kaynaklandı. Hükümet, 2021/22 mali yılında Hindistan’ın kömür arzının yüzde18,4 artarak 818 milyon tona yükseldiğini söyledi. Elektrik sektörü, Hindistan’ın kömür tüketiminin dörtte üçünden fazlasını oluşturuyor ve kömür, Hindistan’ın elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini oluşturuyor. Dünyanın en büyük ikinci yakıt üreticisi, tüketicisi ve ithalatçısı olan Hindistan’ın kömür tüketimi, 2021/22 mali yılında ilk kez 1 milyar ton sınırını geçecek.

Kaynak: REUTERS

HAFTANIN RAPORU

BM: Küresel Sıcaklık Artışını Sınırlandırmak ve Korumak Mümkün

Birleşmiş Milletler(BM) raporuna göre, küresel sıcaklık artışını sınırlandırmak ve korumak mümkün olabilir. Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) emisyon azaltımına odaklanan "İklim Değişikliği 2022: İklim Değişikliğinin Azaltılması" raporunda, küresel sıcaklık artışını sınırlandırmanın ve korumanın mümkün olabileceği belirtildi. Raporda, küresel sıcaklığın 2015'te Paris İklim Anlaşması'nda belirlenen 1,5 derece sınırına ulaşmaya devam ettiği aktarıldı. Uzmanlar, söz konusu küresel sıcaklık artışının 10 yıl içinde sınırlandırılmasının ve sınırın korunmasının mümkün olduğunu belirtti.

Rapora göre, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için 2030'a kadar emisyonların en az yüzde 43 (24 gigaton) düşürülmesi gerekiyor. Emisyon azaltımında bu oranın başarılabilmesi için kömür kullanımının 2030'a kadar yüzde 75 gerilemesine, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin ise hızla artmasına ihtiyaç duyuluyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK