SEKTÖRDEN HABERLER
Yeşil Dönüşüm için 9 Milyar TL’nin Üzerinde Kredi Sağlanacak

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati özel sektöre 250 milyar TL’lik kredi sağlanacak Hazine Destekli Kefalet Sistemi’nin ayrıntılarını kamuoyu ile paylaştı.
Bakan Nebati’nin Dolmabahçe Çalışma Ofisinde düzenlenen basın toplantısında yaptığı sunuma göre iş dünyasına 14 ayrı paket ile Hazine destekli kredi desteği sunulacak. Sunuma göre Yeşil Dönüşüm ve Enerji Verimliliği Destek Paketi başlığını taşıyan 9 nolu paket ile KOBİ ve KOBİ dışı yatırımcıların yeşil dönüşüme yönelik yatırımları için 8,9 milyar TL kredi sağlanabilecek. Kredilerde azami miktarlar ise KOBİ’ler için 25 milyon TL, KOBİ dışı yatırımcılar ise 66,6 milyon TL olacak. Bu krediler için Hazine’nin sağlayacağı kefalet oranları ise KOBİ’ler için yüzde 80, KOBİ dışı yatırımcılar için ise yüzde 75 olarak uygulanacak. Bununla birlikte sistem içindeki iki paket ile de yeşil dönüşüme yönelik yatırımlar destek sağlayabilecek. 15 milyar TL bütçesi olacak İmalat Sanayi Destek Paketi kapsamında yeşil dönüşüme yönelik cam ve toprak sanayi yatırımları için KOBİ’lere 13 milyon TL’ye kadar, KOBİ dışı yatırımcılara ise 29 milyon TL’ye kadar destek sağlanabilecek. 11 milyar TL bütçesi olacak Bölgesel Odaklı KOBİ Destek Paketi kapsamında da yeşil dönüşüm çalışmaları için kaynak sağlanabilecek.
Bu paket kapsamında işletmelerin yeşil dönüşüm ve kaynak verimliliklerinin güçlendirilmesi sağlayabilecek projelere ya da KOSGEB ve Kalkınma Ajansları işbirliği ile yürütülen ortak finansman destek programlarında yer almaya hak kazanan belirli kriterlere sahip projelere KOBİ başına 5,5 milyon TL kredi desteği sağlanacak.
Bakan Nureddin Nebati açıklamasında sistem kapsamında firmaların finansal sağlamlık, geçmiş borç ödeme davranışları ve teminat ihtiyaçları olmak üzere üç ayrı kritere göre 5 grup halinde sınıflandırıldığı bilgisini verdi. Buna göre kredibilitesi yüksek, dolayısı ile krediye erişme sorunu olmayan ilk gruptaki firmalar ile kredibilitesi en düşük beşinci gruptaki firmalara kredi kullandırılmayacak. Buna karşın krediler, kredibilitesi olan ancak teminat yetersizliği bulunan üçüncü grup ağırlıklı olmak üzere, ikinci, üçüncü ve dördüncü gruptaki firmalara kullandırılacak. 250 milyar TL’lik paketin yüzde 60’lık bölümü 3’üncü grup, yüzde 30’u ikinci grup ve yüzde 10’u da dördüncü grup şirketlere kullandırılacak.

Kaynak: YEŞİLEKONOMİ

Atıl Hazine Arazilerine Yenilenebilir Enerji Yatırımı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, resma sosyal medya hesabından, hazine arazilerinin ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili bir paylaşımda bulunarak, “Hem çevre dostu hem ekonomik! Atıl durumda, tarıma elverişsiz 300 milyon metrekare hazine arazisini ekonomimize kazandırıyoruz. Bu arazilere rüzgar ve güneş enerjisi santralleri kurulacak. Böylelikle 20 bin megavat yenilenebilir enerji üretimi sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Bakanlığa bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğünce, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında çevre dostu enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması amacıyla yeni bir proje gerçekleştiriyor.  Buna göre, tarımsal üretime uygun olmayan ve atıl durumda olan hazine taşınmazları üzerinde güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları ile lisanssız elektrik üretimi yapılabilecek.

Kaynak: MİLLİYET

“YEK-G Sistemi Türkiye’nin Sürdürülebilirlik Yolculuğuna Katkı Sağlıyor”

InBusiness Dergisi tarafından, Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi ve Ödül Töreninde “Kamu ve İş Dünyası Perspektifinden Türkiye’nin Sürdürülebilirlik Yol Haritası” başlıklı panele konuşmacı olarak katılan EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, sürdürülebilirlik çerçevesinde enerji ticareti konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Moderatörlüğünü Dr. Erkin Erimez’in yürüttüğü panelde; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İlkim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Dr. Abdulkadir Bektaş, Tarım ve Orman Bakanlığı Uluslararası Kuruluşlar Daire Başkanı Özge İmamoğlu, Türk Girişim ve İş Dünyası TÜRKONFED Yeşil Dönüşüm Komisyonu Başkanı Onur Ünlü ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Ebru Dildar Edin; sürdürülebilirlik konusunda Türkiye’nin geldiği durum ve önümüzdeki süreçte yapılacakları kurumlarının çerçevesinden değerlendirdiler.
Panelde konuşan EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, “EPİAŞ olarak sürdürülebilirlik konusunda enerji sektörünün kilit bir noktada yer aldığının farkındayız. Bu kapsamda misyonumuzda da yer verdiğimiz “sürdürülebilirlik” kavramına uygun olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu bağlamda, Avrupa’da yer alan GO (Guarantees of Origin) sistemi ve Avrupa enerji sertifika sistemi kuralları kapsamında geliştirilen Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi ve Organize YEK-G Piyasası ile  yenilenebilir enerjinin kullanımını yaygınlaştırmaya katkıda bulunuyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üreten üreticiler, tüketicilere kullandıkları elektriğin bir miktarının veya tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini YEK-G vasıtasıyla ifşa edebiliyor. Son tüketiciler ise, yenilenebilir enerjinin üretiminden tüketimine kadarki aşamalarını, YEK-G Belgesiyle şeffaf bir şekilde görebiliyor. Bunlara ek olarak sınırda karbon düzenlemesine ilişkin gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu kapsamda Ticaret bakanlığımızın yayımlamış olduğu yeşil mutabakat eylem planında da yer alan Türkiye’nin Yeşil Sertifikası YEK-G belgesinin dolaylı emisyonlar kapsamında kullanılabileceğini değerlendiriyoruz. Tüm bu gelişmelerin yanı sıra EPİAŞ olarak “Karbon nötr şirket” sertifikası ile dünyaya ve geleceğe katkı sunmak adına sürdürülebilir bir çevre için, doğrudan ve dolaylı etkilerinden kaynaklanan karbon emisyonlarımızı sıfırlayarak sürdürülebilir bir dünyaya katkı sunmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda herkesi aktivist değil aksiyonist olmaya davet ediyoruz” dedi.

Kaynak: EPİAŞ

“Türkiye’de 54 GW Deniz Üstü Rüzgar Santrali Kurulumu Mümkün”

Dünya Bankası tarafından hazırlanan “Türkiye için Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Gelişimi Yol Haritası” raporunun sonuçları, çevrim içi olarak düzenlenen toplantıda paylaşıldı.
Rapora göre, Türkiye’de yüzer ve sabit temelli kurulumlar için dört potansiyel alan bulunuyor. Karadeniz’de yüzer kurulumlar için 13,9 GW ve sabit temelli kurulumlar için 1,3 GW’lık bir potansiyel tespit edilirken, Marmara Denizi’nde yüzer kurulumlar için 19,2 GW ve sabit temelli kurulumlar için 2,8 GW’lık bir potansiyel mevcut. Çanakkale’de 7,5 GW yüzer ve 1,6 GW sabit temelli kurulumların, Ayvalık’ta da 2,8 GW yüzer ve 1 GW sabit temelli kurulumların yapılabileceği hesaplanıyor.
Böylece, diğer küçük alanlarla birlikte, Türkiye’nin dört bölgesinde yüzer olarak toplamda 47 GW ve sabit temelli 7 GW olmak üzere toplamda 54 GW’lık deniz üstü rüzgar santralinin kurulabileceği öngörülüyor.
Türkiye’nin mevcut karasal rüzgar enerjisi tedarik zincirinden yararlanabileceği hem iç pazar hem de Akdeniz ve Karadeniz bölgeleri için denizaşırı bir tedarik zinciri geliştirebileceği ve özellikle yüzer deniz üstü rüzgar enerjisi sistemlerinde daha fazla potansiyelin bulunduğu tahmin ediliyor.
Toplantıda konuşma yapan Dünya Bankası Baş Enerji Uzmanı Yasemin Örücü, raporun üzerinde pek çok paydaşla birlikte yaklaşık 3 yıldır çalıştıklarını belirterek, “Türkiye’nin yeni açıkladığı 2035’e kadar 5 GW’lık deniz üstü rüzgar enerjisi kurulum hedefini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu oldukça büyük bir adım. Biz de yol haritamızda bazı senaryolara yer verdik ve 2022 ile 2030 arasındaki dönem bu sektörün gelişimi açısından oldukça kilit bir öneme sahip” dedi.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durak ise Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve özellikle de rüzgar enerjisinde bir başarı hikayesi yazdığını ifade etti.
Türkiye’de tüketilen enerjinin neredeyse yarısının yenilenebilir enerjiden geldiğini anımsatan Durak, “Ancak deniz üstü rüzgar enerjisi Danimarka’da yaklaşık 20 yıl önce başladı ve şu anda da dünyada gelişiyor. Türkiye de son derece rüzgarlı denizlerle çevrili ve rüzgar enerjisi sektörü de dahil olmak üzere olgunlaşmış bir endüstriye sahip. Dolayısıyla bizim için bu know-how’ı deniz üstü rüzgar enerjisi sektörüne aktarmanın çok da zor olmayacağını düşünüyorum. Tedarik zinciri olarak da çevremizdeki ülkelere rahatlıkla ekipman ve know-how ihraç edebiliriz” diye konuştu.
COWI Rüzgar ve Yenilenebilir Enerji Departmanı Başkanı Erik Mohr, raporun Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisindeki potansiyelinin bağımsız olarak değerlendirilmesi, sektörün gelişimindeki zorluklar ve fırsatların ele alınması ve politika oluşturulmasına yönelik pratik bir yol haritasının oluşturulması için hazırlandığını belirtti. Deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün hızla olgunlaşmaya başladığına işaret eden Mohr, “Son 10 yılda, bu sektör küresel olarak 10 kat büyüme gösterdi” ifadesini kullandı.
Mohr, AB’nin deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerinde Akdeniz’in de 50 ila 100 GW potansiyel ile yer aldığını sözlerine ekledi.

Kaynak: TEMİZENERJİ

Dicle Elektrik İSG Yarışmasında Dereceye Girenlere Ödülleri Verildi

Dicle Elektrik hizmet bölgesindeki 49 ilçede düzenlenen İSG konulu video yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Yaklaşık bin çalışan ve ailelerinin katılımıyla düzenlenen yarışmada finale kalan 16 video arasından seçim yapıldı. Jürinin yaptığı değerlendirme sonucunda dereceye giren toplam 4 video için para ödülü törenle verildi.
Törende finale kalan videolar, EPDK Elektrik Dairesi Grup Başkanı Ahmet Sait Akboğa, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş (TEDAŞ) Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Yağız, TEDAŞ Dicle 10. Bölge Müdürü Veysel Sınanmış, Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Depsaş Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, Dicle Elektrik Regülasyon Başkanı Nedim Korkutata, Dicle Elektrik Genel Müdür Yardımcıları Nedim Tüzün, Ahmet Kırat ve Şeref Korhan’dan oluşan jüri üyeleri tarafından oylandı.
Yapılan oylama sonucunda, birincilik ödülünü Dicle Elektrik İnşaat ve Emlak Müdürü Veysi Kozan ile Eğil İşletme Yöneticisi Özgür Erken tarafından ailelerin de katılımıyla hazırlanan video kazandı. Birinci olan videoya 50 bin liralık para ödülü verildi.
Yarışmada ikincilik ödülü ise; oylamada aynı puanları alan Silopi, Kulp ve Midyat ilçelerindeki çalışanlar tarafından hazırlanan üç video arasında paylaşıldı. 30 bin lira para ödülü verilen videolar; Kalite Kontrol Müdürü Mehmet Türk, Büyük Veri ve Yapay Zeka Müdürü Baran Bereket Yıldız, Kulp İlçe İşletme Yöneticisi Hanifi Ertokuş, Silopi İlçe İşletme Yöneticisi Engin Aktulum ve Midyat İlçe İşletme Yöneticisi Rojin Temiz tarafından ve çalışanların katılımıyla hazırlandı.
Birincilik ödülünü takdim eden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Elektrik Dairesi Grup Başkanı Ahmet Sait Akboğa yaptığı konuşmada, elektrik dağıtım sektörünün çok tehlikeli iş kolu sınıfında yer aldığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Hayatımızın her alanında ihtiyaç duyulan elektriğin kesintisiz, sürekli ve kaliteli şekilde bizlere ulaştırılmasını sağlayan sektör çalışanlarının güvenli ve sağlıklı iş ortamında görev yapması birinci sorumluğumuz olmalıdır. Sağlıklı ve güvenli iş ortamı sağlanması temel insan hakkı olarak tanımlanmıştır. Bunun sağlanması için kamu olsun, özel olsun ayrım olmaksızın sürekli olarak gayret etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Sektörümüzün tamamında yöneticisinden saha çalışanına kadar tüm bileşenlerin belli bir İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kültürü olgunluğuna erişmesi ve her dağıtım şirketinde İSG kültürünün yerleşmesi için iş birliğine ve sinerjiye ihtiyacımız var. İş kazalarını önleme çalışmalarını dinamik bir yaklaşımla sürekli geliştirmek zorundayız. İş kazalarını önlemek sadece koruyucu ekipmanların kullanılması ya da yasal zorunlulukların uygulanmasıyla mümkün değildir. Kazaların mağduru olan çalışanlarımız aynı zamanda kazaların önlenmesinde de en önemli belirleyici rolü üstlenmelidir. Gördüğümüz, duyduğumuz, okuduğumuz raporlar veriler ışığında iş kazalarına baktığımızda tedbir almanın çok değerli olduğunu görüyoruz.  Bu nedenle İSG kültürü olgunluk seviyesine gelmesine çok büyük önem veriyoruz. İSG konusunda yöneticilerin liderlik yapmasının ne kadar değerli olduğunu bu salonda açıkça görüyoruz.”
İkincilik ödülünü veren TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Yağız ise konuşmasında, elektrik ile ilgili yapılacak işlerde acele edilmemesi gerektiğini belirterek, “Almanya’da örneğin iş kazalarında 5 altın kural var. Bu kurallardan asla taviz vermiyorlar ve iş kazası olmuyor. Demek ki, iş kazası kader değil, kurallara uyduğunuz zaman olmuyor” dedi.
Etkinlikte konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas ise, İSG konusunu şirketin tüm kademeleriyle çok önemsediklerini söyledi. Özellikle son 3 yıldır bu konuya öncelik verdiklerini de kaydeden Arvas, “Bugün bu seviyeye çıkmış olmasını görmek ise gerçekten çok memnuniyet verici. İnşallah çıtayı her sene daha yukarı taşıyacağız. Bugün Dicle Elektrik olarak her seviyedeki arkadaşımızın bütün önceliğinin İSG olduğunu çok iyi biliyorum. Katılımcılara ve etkinliğe katkıda bulunan bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyor, hepimize kazasız belasız bir 2023 temenni ediyorum” ifadesini kullandı.
Video etkinliğinin organize eden Dicle Elektrik İSG ve Çevre Müdürü Ahmet Seçkin Türk ise, “İş sağlığı ve güvenliği konusunun şirketimizde bir kültür haline gelmesini sağlamak için çalışıyoruz. Bu konuda çalışan odaklı bir süreç yerine çalışanların ailelerinin de dahil edildiği 7’den 70’e Dicle Elektrik ailesinin tümünde İSG kültürünü oluşturmak istiyoruz. Bu tür çalışmaların yanında eğitim programları, yenilikçi ve teknolojik yatırımlarla riskleri azaltmak arzusundayız” diye konuştu.

OEDAŞ'ın Projesine Uluslararası Ödül

Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), hizmet bölgesindeki sokak hayvanlarının beslenme, barınma ve başta kısırlaştırma olmak üzere tedavi ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2021 yılında hayata geçirdiği ve süreklilik kazandırdığı “Can Dostlar” sosyal sorumluluk projesi ile ödüle layık görüldü. İngiltere’nin özel sektör ve kamunun katılımına açık olan en prestijli ödülleri arasında yer alan Best Business Awards’ta OEDAŞ, “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kategorisinde “En İyi İşletme” ödülünün sahibi oldu.
Can Dostlar sosyal sorumluluk projesi hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Pandemi dönemindeki kısıtlamalarda saha çalışanlarımızın önerisiyle hayata geçirdiğimiz projemiz; HAYTAP, kamu kurumları ve bölge halkının desteğiyle her geçen gün büyüdü. Projemizin uluslararası bir yarışmadan ödülle dönmesinden büyük mutluluk duyduk. Başta çalışanlarımız olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
OEDAŞ’ı ödüle layık gören bağımsız ve alanında uzman isimlerden oluşan jüri heyetinin başkanı Ian Hughes ise şu açıklamayı yaptı; “Can Dostlar projesi için OEDAŞ'ı tebrik ediyoruz. Proje kapsamında hurda malzemeleri barınağa dönüştürmelerinin de son derece parlak bir fikir olduğuna inanıyoruz.”

DÜNYADAN HABERLER
IEA: “Dünya Temiz Enerji Teknolojilerinde Yeni Bir Sanayi Dönemine Giriyor”

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Enerji Teknolojileri Perspektifi 2023 raporuna göre, temiz enerji teknolojilerindeki yeni dönemde milyonlarca yeni istihdam fırsatı oluşacak.
Ülkelerin iklim ve enerji taahhütlerini tamamen hayata geçirmeleri durumunda, temiz enerji teknolojileri seri üretiminde küresel pazar büyüklüğünün 2030 itibarıyla yıllık 650 milyar dolara ulaşacağı hesaplanıyor.
Bu rakam, temiz enerji teknolojilerinin üretimindeki mevcut küresel pazar büyüklüğünün üç katından fazla. Dünya temiz enerji teknolojilerinde yeni bir sanayi dönemine giriyor. Temiz enerji teknolojileri üretiminde 6 milyon olan mevcut istihdamın 2030’da 14 milyona yükseleceği tahmin ediliyor. Dönüşüm hızlandıkça, bu alandaki istihdam sayısının da artması bekleniyor. Öte yandan, şu anda temiz enerji teknolojilerinin tedarik zincirinde başta Çin olmak üzere bazı ülkelere olan yüksek bağımlılık riskler oluşturuyor ve üretimin çeşitlendirilmesine ihtiyaç duyuluyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, son iki yıldır yeni bir küresel enerji ekonomisinin doğduğunu söyledi.
Enerji teknolojilerinin bugünkü ekonomik stratejinin temel taşı haline geldiğini belirten Birol, şöyle devam etti: “Her ülke bu alandaki fırsatlardan nasıl yararlanabileceğini ve zorlukları da nasıl yönetebileceğini belirlemeli. Milyarlarca dolar ekonomik büyüklüğe ve milyonlarca istihdam fırsatına sahip bir piyasadan bahsediyoruz. İyi haber şu ki, küresel çapta temiz enerji teknolojileri üretimine yönelik projeler giderek büyüyor. Eğer mevcut açıklanan tüm taahhütler hayata geçirilirse, temiz enerji teknolojilerinin üretimine yapılan yatırımlar, sıfır emisyona ulaşmak için gereken adımların üçte ikisini oluşturacak. Şu andaki eğilim bizi uluslararası iklim hedeflerimize yaklaştırıyor.”

Kaynak: TEMİZENERJİ

Mısır Açıklarında Yeni Doğal Gaz Keşfi

İtalyan enerji şirketi Eni ve Amerikan enerji şirketi Chevron, Mısır'ın Doğu Akdeniz'deki bir açık deniz sahasında yeni bir doğal gaz rezervi keşfetti. 
İtalyan enerji şirketi Eni, Doğu Akdeniz'de, Mısır açıklarında, Nergis Açık Deniz Bölgesi İmtiyazında bulunan Nergis-1 arama kuyusunda önemli bir yeni gaz keşfini duyurdu. Açıklamaya göre, Stena Forth sondaj gemisi tarafından açılan Nergis-1 kuyusunda 309 metre derinlikte yaklaşık 200 net fit (61 m) Miyosen ve Oligosen gazı taşıyan kumtaşlarına rastlandı. Keşif, Eni'nin mevcut tesislerine olan yakınlığından yararlanılarak geliştirilebilecek. Mısır’ın en büyük gaz keşfi olan Zohr alanında bulunan ve 1.800 km2 alana yayılan Nergis Açık Deniz Bölgesi’nde Chevron yüzde 45 pay ile işletmeci şirket konumunda. Bölgede Eni yüzde 45 ve Mısırlı Tharwa Petroleum da yüzde 10 hisseye sahip. 

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Almanya, İlk Özel Yüzer LNG Terminalini Açtı

Almanya'nın Baltık Denizi kıyısındaki Lubmin bölgesinde ilk özel sektör tarafından finanse edilen yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi (FSRU), Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti Başbakanı Manuela Schwesig ile Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı Parlamento Sekreteri Michael Kellner’in katılımıyla hizmete açıldı. Scholz, açılışta, “Bu kışı atlatıyoruz. Gaz arzı kesintiye uğramadı ve Almanya'nın her yerinde, birçok kişinin uzun süredir arzda endişelenmesinden farklı olarak gaz tedarikini sağlayabiliyoruz” ifadesini kullandı.
Alman hükümetinin, enerji arzını güvence altına almak için yoğun çabalarına ve küresel piyasalarda doğal gaz fiyatlarının düştüğüne işaret eden Scholz, “Almanya'da da bir ekonomik kriz gerçekleşmedi” dedi.
Bölgede Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin endişeler enerji kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Alman hükümeti, bu kış sanayinin çarklarının dönmesi, ışıkların açık, evlerin sıcak kalmasını sağlamak için çabalıyor. Alman hükümeti, Moskova'nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği enerji kriziyle mücadele ederken, Scholz, söz konusu savaşın ardından Alman hükümetinin ülkede ilk LNG terminallerini hızla inşa etmeye karar verdiğini duyurdu. Almanya'nın bir dizi LNG ithalat terminali inşa etme çabaları, Rusya'nın Avrupa’ya gaz arzını azaltmasının ardından yoğunlaştı. Rekor yüksek gaz fiyatlarına rağmen Alman hükümetinin gaz depolama tesislerini doldurmak ve LNG ithalat altyapısını kurmak için acele etmesiyle, gaz tedarik güvenliği Almanya'nın en önemli siyasi önceliklerinden biri oldu. Deutsche ReGas tarafından işletilen Lubmin tesisi, Almanya'daki operasyonel durumdaki ikinci FSRU tabanlı terminal özelliğini taşıyor. Alman enerji şirketi Uniper ve ortaklarının Wilhelmshaven'da Almanya'nın ilk FSRU tabanlı LNG tesisi, 17 Aralık 2022'de hizmete açılmıştı. 2 FSRU gemisinin bu yıl içinde Aşağı Saksonya'daki Wilhelmshaven'da ve Schleswig-Holstein'daki Brunsbüttel'de faaliyete geçmesi planlanıyor. Stade şehrine de 2023'ün sonuna kadar bir FSRU yerleştirilecek. Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığına göre, söz konusu LNG terminalleri Almanya'nın doğal gaz ihtiyacının üçte birini karşılayabilecek.

Kaynak: AA

Çin'de Elektrikli Şarj Kapasitesi 2022'de İkiye Katlandı

Çin'de elektrikli otomobiller için üretilen lityum iyon pillerinin toplam şarj kapasitesi, 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 130,2 artış gösterdi. Çin Otomotiv Bataryası İnovasyon Birliğinin verilerine göre, 2022'de “yeni enerji aracı” (NEV) olarak adlandırılan, şarj edilebilen pilli, hibrit ve yakıt hücreli elektrikli otomobiller için toplam 183,8 GWh kapasiteli pil üretimi gerçekleştirildi. Yıl boyunca elektrikli otomobiller için üretilen toplam şarj kapasitesi, 2021’e göre yüzde 130,2 arttı. Bu, toplam lityum iyon pil kapasitesinin yüzde 62,4’ünü oluşturdu.
Çin Otomobil Üreticileri Birliği’nin (CAAM) verilerine göre, 2022’de NEV üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 96,9, satışları yüzde 93,4, ihracatı da yüzde 120,2 artış kaydetti.

Kaynak: BLOOMBERGHT

HAFTANIN RAPORU

Sağlığa Enerji Vermek: Sağlık Tesislerinde Elektrik Erişimini Hızlandırmak

Güvenilir elektrik olamadan evrensel sağlık güvencesine de ulaşmanın mümkün olmayacağı biliniyor. Sağlığa Enerji Vermek: Sağlık Tesislerinde Elektrik Erişimini Hızlandırmak Raporu’na göre çeşitli temel tıbbi ekipmanın yanı sıra temel bilgi ve iletişim teknolojilerini çalıştırmak için güvenilir elektriğe erişim gerekli. Güvenilir erişim, sağlık tesislerinde soğutma ve aydınlatmadan temiz ve güvenli suya, uygun sanitasyon, havalandırma ve soğutmaya kadar birçok temel altyapı hizmetinin kalitesini, güvenilirliğini ve kullanılabilirliğini büyük ölçüde artıyor. Bu nedenle güvenilir güç, sağlık hizmeti sunumu için kritik öneme sahip. Rapora göre dünya çapında yaklaşık 1 milyar insana hala herhangi bir elektriğe ve güvenilir elektriğe erişimi olmayan sağlık tesisleri tarafından hizmet verildiği tahmin ediliyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK