SEKTÖRDEN HABERLER
Dönmez: “Karadeniz Gazı Daha Ekonomik Olarak Vatandaşa Yansıtılacak”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, özel bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda Karadeniz doğal gazının iletim hattına verilmeye başlandığını kaydetti. Dönmez, “Dün gece itibarıyla kuyulardan vanaları açarak deniz altındaki ana iletim hattına gazı basmaya başladık. 30 saatte karaya çıkacak. Perşembe onu karaya çıkaracağız” dedi. 

Doğal gaz fiyatlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Dönmez, “Gazı sisteme verdikten sonra vatandaşlar faydayı fiilen yaşayarak görecek. Cumhurbaşkanımızın müjdeleri olacak. İthal ettiğimiz gazı hala konuta sübvansiyon uygulayarak veriyoruz. Daha ekonomik bir şekilde vatandaşa yansıtacak bir müjdeyi paylaşacağız" diye konuştu.

Karadeniz’in gaz potansiyelinin yüksek olduğunu ifade eden Dönmez, “Karadeniz'in batısından doğusuna kadar her alanı tek tek karış karış arıyoruz. Ümitliyiz” ifadesini kullandı.

Kaynak: ENERJİGÜNLÜĞÜ

Türkiye'nin Güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı, BM Sekretaryası’na Sunuldu

Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, sera gazı emisyon azaltımı hedeflerini içeren ve Paris Anlaşması’nın uygulanmasında dönüm noktası olan güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı, Birleşmiş Milletler (BM) Sekretaryası’na sunuldu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2022’nin kasım ayında Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen 27. Taraflar Konferansı (COP27) Bakanlar Zirvesi’nde, Türkiye'nin iklim eylem planını anlattı ve güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı’nı uluslararası kamuoyuyla paylaştı.

Kurum, Türkiye'nin 2015'te açıkladığı emisyon artışını yüzde 21 azaltma taahhüdünü, 2030 için yüzde 41’e yükselttiğini duyurdu. AA muhabirinin İklim Değişikliği Başkanlığından aldığı bilgiye göre, bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu bünyesindeki kurum ve kuruluşların katkılarıyla Türkiye'nin güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı (Nationally Determined Contribution/NDC) hazırlanarak, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryası NDC siciline kaydedildi.

Böylece, Türkiye'nin, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşması yolunda önemli bir adım atılarak, iklim değişikliği konusunda ulusal eylemler için yol haritası sunulmuş oldu.

Türkiye’nin 2030 yılı itibarıyla sera gazı emisyonlarını referans senaryoya kıyasla yüzde 41 azaltacağı ve en geç 2038'de emisyonları tepe noktaya ulaştıracağı beyan edildi.

Kaynak: AA

Türkiye’den Bulgaristan’a Gaz Sevkiyatı Başladı

Türkiye ile Bulgaristan arasında imzalanan 13 yıllık anlaşma kapsamında Marmara Ereğlisi LNG Terminali'nden Bulgaristan'a ilk gaz sevkiyatı yapıldı. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'ye (BOTAŞ) ait Marmara Ereğlisi LNG Terminali'nde düzenlenen törene, Bulgaristan Enerji Bakanı Rosen Hristov, BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan ve Bulgargaz Genel Müdürü Denitsa Zlateva katıldı.

BOTAŞ Genel Müdürü Özcan, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, bugünün Türkiye ve Bulgaristan açısından oldukça önemli bir gün olduğunu söyledi. Özcan, 9 Aralık 2022'de Türkiye ve Bulgaristan Cumhurbaşkanlarının görevlendirmesiyle Bulgargaz ile sıkı bir çalışma yürütmeye başladıklarını belirterek, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Bulgaristan Enerji Bakanının da yoğun desteğiyle 3 Ocak'ta bu önemli anlaşmayı imzaladık. Bugün itibarıyla da bu anlaşma kapsamında ilk LNG yükleme işlemini gerçekleştiriyoruz. Bu sadece ülkemiz açısından değil, Bulgaristan'ın yanı sıra Avrupa'nın enerji arz güvenliğine de çok önemli katkıda bulunacak bir çalışmanın ilk halkası diyebiliriz. Bu gerçekleştireceğimiz çalışmanın ülkemize, Bulgaristan'a ve Avrupa'ya hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bundan sonraki süreçte de belirli bir periyot dahilinde bu yüklemeler devam edecek” dedi.

Bulgaristan'a gerçekleştirilen ilk doğal gaz teslimatına ilişkin bilgi veren Özcan, “Bugünkü teslimat yaklaşık 55 milyon metreküp düzeyinde gerçekleşecek ama toplamda yıllık 1,5 milyar metreküpü bulan bir teslimatımız olacak. Bu kapasite, taleplerin artmasıyla beraber yukarı yönlü gelişebilecek durumda. Teknik olarak bu imkana sahibiz” diye konuştu.

Bulgaristan Enerji Bakanı Rosen Hristov da Bulgargaz'ın Amerikan Chenier şirketinden temin ettiği ilk LNG tankerinin Marmara Ereğlisi LNG Terminali'ne yanaştığını belirterek, “Buradaki LNG, BOTAŞ iş birliğiyle yeniden gazlaştırılacak, depolanacak ve Bulgaristan'a iletilecek. Bu iş birliği, Bulgaristan'ın enerji güvenliği açısından büyük önem arz ediyor. Sadece Bulgaristan için değil, tüm Güneydoğu ve Orta Avrupa için önemli” dedi.

Enerji güvenliği denildiğinde sadece bir ülkeden değil, tüm bölgeden bahsedilmesi gerektiğini söyleyen Hristov, “Bu nedenle BOTAŞ ile iş birliğimiz, pratikte Avrupa'nın tamamının enerji güvenliğini sağlamaktadır” ifadesini kullandı.

Hristov, bu sevkiyatın bir başlangıç olduğuna işaret ederek, "Şu anda doğal gaz ve enerji alanında bir bütün olarak iş birliği yapabileceğimiz diğer projeler için de çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye'yi güvenilir bir ortak olarak görüyoruz ve iş birliğimizi kesinlikle genişleteceğiz. 25-26 Nisan'da Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Slovakya'nın altyapısını genişletecek, Güneydoğu ve Orta Avrupa'nın Azerbaycan'dan artan miktarlarda gaz teminine olanak sağlayacak bir anlaşmaya daha imza atacağız" diye konuştu.

Kaynak: HABERTÜRK

Türkiye Elektriğinin Yüzde 41’ini HES’lerden Üretti

Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre, 16 Nisan 2023 Pazar günü ülke genelindeki tüm kaynaklardan 716 bin 616 MWh elektrik üretildi. Biyokütle, jeotermal, hidroelektrik, güneş ve rüzgar enerji santrallerinden oluşan yenilenebilir enerji santralleri ise 456 bin MWh’in üzerinde elektrik üretimiyle ulusal üretimin yüzde 63,69’unu karşıladı. Hidroelektrik santrallerden (HES) toplam 294 bin 617 MWh elektrik üretilirken, HES’ler toplam elektrik üretiminin yüzde 41,1’lik bölümünü sağladı. 

Verilere göre, 16 Nisan günü toplam 260 bin MWh elektrik üreten fosil yakıtlara dayalı tesislerin ulusal üretimdeki payı ise yüzde 36,31 oldu, ülke genelinde ise toplam 719 bin MWh elektrik tüketildi.

Kaynak: ENERJİGÜNLÜĞÜ

TREDAŞ, Sürdürebilir Gelecek için Plastik Azaltım Taahhüdü Verdi

Trakya Elektrik Dağıtım AŞ (TREDAŞ), plastik tüketimini azaltmayı amaçlayan İş Dünyası Plastik Girişimi’ne (İPG) imza atan Türkiye’deki ilk elektrik dağıtım şirketi olmasının ardından 2023 yılı için plastiklerini 1,8 ton azaltılması yönünde taahhüt verdi.

Plastik ambalajların çeşitli sebeplerle deniz ekosistemlerine karıştığını, yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atığın denizlere ve okyanuslara ulaştığını gösteren rapor ve araştırmalar olduğunu belirten TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, “Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya hedefine ulaşabilmemiz için çok geçmeden plastik kullanımını azaltmamız ve var olan kaynaklarımızı çok daha verimli bir şekilde kullanmaya başlamamız gerekiyor. Bizler de iyi yaşama ve sürdürülebilir yarınlara öncülük etme misyonumuz çerçevesinde 2023 yılı için de 1,8 tonu aşkın plastiği dönüştürmeyi hedefliyoruz” dedi.

TREDAŞ, hedeflerinin çeşitli projelerle plastik atıkların azaltılması, ekonomiye kazandırılması ve insan sağlığına katkı sağlanması olduğu belirtilirken, taahhütler sonucunda yapılan çalışmalar kamuoyuna sunularak raporlanacak.

OEDAŞ’a “Kadın Dostu Marka” Ödülü

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak illerinin elektrik dağıtım hizmetini sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki Enerjimiz Eşit projesiyle aldığı ödüllere bir yenisini ekledi. 2021 yılında EBRD’nin düzenlediği Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde gümüş madalyaya, 2022 yılında ise T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni’nde Enerjide Örnek Şirket ödülüne layık görülen OEDAŞ bu kez de Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından gerçekleştirilen ödül programında, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bilinci kategorisinde Kadın Dostu Markalar 2023 Farkındalık Ödülü’nü kazandı. Ödül, 24 Mayıs Çarşamba günü İstanbul’da İş Sanat Kültür Merkezi’nde düzenlenecek törende takdim edilecek.

2019 yılında hayata geçirdikleri Enerjimiz Eşit projesiyle kadın istihdamının az olduğu enerji sektöründe toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalık yaratmayı hedeflediklerini belirten OEDAŞ Genel Müdürü Fuat Celepci, çalışmaların ödüllerle taçlandırılması da toplumsal cinsiyet eşitliği alanına güçlü bir şekilde eğilmemiz noktasında kendilerine güç verdiğini söyledi.

DÜNYADAN HABERLER
Almanya’da "Nükleer Enerji" Dönemi Sona Erdi

Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya’da 60 yılın ardından nükleer enerji dönemi sona erdi. Bavyera’daki Isar 2, Baden-Württemberg’deki Neckarwestheim 2 ve ülkenin kuzey batısında yer alan Emsland nükleer santralinin işletmecilerinin yaptıkları açıklamaya göre, bu üç nükleer santralde 16 Nisan Cumartesi gecesi saat 12:00’den önce tüm reaktörler devre dışı bırakıldı. Böylece, Almanya'da elektrik üretiminde nükleerden çıkış süreci tamamlandı. Söz konusu nükleer santraller artık elektrik şebekeye bağlı olmazken, bu santraller geçen yıl ülkenin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 6'sını karşılamıştı.

Almanya Çevre Bakanlığı Nükleer Güvenlik Departmanı Başkanı Gerrit Niehaus, “Yasalara uygun olarak çalışıyoruz ve 16 Nisan'dan itibaren nükleer elektrik işletmeciliğinin cezai bir suç olacağı açık” ifadesini kullandı.

Ülkede nükleer enerjinin sona ermesiyle birlikte bu konuda tehlikenin sona erdiğine dikkat çekilirken Fransa ve İsviçre gibi ülkelerdeki nükleer tesislerin ülkeye yakın coğrafyada yer alması da sızıntı endişelerinin sürmesine neden oluyor.

Elektrik şebekesiyle bağlantısı kesildikten sonra reaktörün yaklaşık on beş dakika içinde kapatılması gerekiyor. Bundan sonra reaktör soğutularak, sistemdeki sıcaklığın yaklaşık on iki saat içinde ortam sıcaklığına düşürülmesi gerekiyor. Kapatma işleminden yaklaşık dokuz saat sonra soğutma kulesi üzerinde artık buhar görülmüyor.

Ülkede nükleer enerjiden çıkıştan sonra bile yüksek riskli teknolojiyle mücadelenin zorlukları devam ediyor. Alman hükümetinin önünde devre dışı bırakılmış 30’a yakın nükleer santrali sökmek gibi zorlu bir görev de bulunuyor. Bir nükleer santralin sökülme süreci yaklaşık 15 yıl sürüyor. Öte yandan, Alman yetkililer, çok uzun yıllar ölümcül olabilen radyoaktif atıkların depolanması için de henüz kesin bir çözüm bulabilmiş değil.

Almanya'da onlarca yıl süren nükleer karşıtı protestoların ardından 2011’de yaşanan Fukuşima nükleer faciası ülkede nükleer enerjiye karşı eylemeleri hızlandırdı. Eski Başbakan Angela Merkel döneminde, nükleer enerji kaynaklı risklerin güvenli şekilde kontrol edilemeyeceği gerekçesiyle nükleer enerjiyi terk etme kararı alındı. Hükümet, nükleer santralleri devre dışı bırakma kararı sonrası Rusya ile enerji anlaşmaları yaptı.

Söz konusu facia sonrası nükleer enerjiden çıkış yasası uyarınca, 2021’de 30 yıldır aktif olan üç nükleer santral kapatılmış ve aktif durumdaki son üç nükleer enerji santralinin de 2022 sonuna kadar kapatılacağı duyurulmuştu. Ancak Rusya'nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrası yaşanan enerji krizi derinleşince hükümet kapatma kararını ertelemişti.

Nükleer santrallerin ömrünün uzatılması koalisyon ortakları arasında tartışmalara yol açmasının ardından Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 17 Ekim 2022’de bakanlara ülkenin kalan üç nükleer santralini nisan ayı ortasına kadar çalışır durumda tutmaları talimatını vermişti. Son üç nükleer santralin dün gece devre dışı kalmasına rağmen Alman hükümeti enerji arz güvenliğinin garanti altında olduğunu belirtti. Ülkede nükleerden kaynaklanan açığın yenilenebilir enerjiyle kapatılması bekleniyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

G-7 Bakanları, Kömür Santrallerinin Devreden Çıkarılmasında "Tarihe Takıldı"

G-7 bakanları, kömür yakıtlı santrallerin aşamalı olarak devre dışı bırakılmasına yönelik son hedef tarih belirlenmesinde anlaşamaya varamadı. G7 Enerji ve İklim Bakanları, Japonya’nın dönem başkanlığında, ülkenin en kuzeyindeki Hokkaido’nın Sapporo kentinde bir araya geldi. İki gün süren görüşmeye ilişkin yayınlanan ortak bildiriye göre G7 bakanları, kömür yakıtlı santrallerin kademeli olarak devre dışı bırakılmasına yönelik son hedef tarih belirleyemedi.

Bildiriye göre, G-7 ülkelerinin, “2035’e kadar tamamen veya ağırlıklı olarak karbondan arındırılmış bir elektrik sektörü” oluşturulması taahhüdü yeniden teyit edildi.

Enerji sistemlerinde en geç 2050’ye kadar net sıfır hedefine ulaşılması amacıyla, azaltılamayan fosil yakıtların kademeli devreden çıkarılmasının hızlandırılması taahhüt edildi. Araç stoku kaynaklı karbondioksit emisyonlarını, 2000 yılı oranına kıyasla, 2035’e kadar ya da daha önce, en az yüzde 50 oranında, toplu olarak azaltılmasında mutabık kalındı. Doğal gaz tüketiminin azaltılması ihtiyacı vurgulanırken, bu sektöre yapılacak yatırımların, potansiyel enerji açıklarının giderilmesine yardımcı olabileceği de belirtildi.

Yenilenebilir enerjiler tarafından üretilen elektriğin büyük ölçüde artırılacağı ve 2030’a kadar açık deniz rüzgar kapasitesinin 150 GW’a kadar çıkarılması sözü verildi.

Kaynak: AA

Temiz Enerjideki Yükseliş 2022’de Şebeke Bağlantısı Talebini Yüzde 40 Artırdı

Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı tarafından yapılan yeni araştırmaya göre, ABD genelindeki iletim ara bağlantı kuyruklarındaki yeni güç üretimi ve enerji depolama miktarı, şu anda şebekeye bağlanmak isteyen 2.000 GW’tan fazla toplam üretim ve depolama kapasitesiyle artmaya devam ediyor. Araştırmaya göre, 2022’nin sonunda yaklaşık 1 TW güneş enerjisi kapasitesi ABD ara bağlantı kuyruğundaydı. Bağlanmayı bekleyen 947 GW’lık üretim kapasitesi ile güneş enerjisi en büyük paya sahip olurken rüzgarla birleştiğinde her iki teknoloji de iletim erişimini bekleyen 1.250 GW’tan fazla kapasiteye ulaştı.

Toplamda, yenilenebilir enerji kaynakları ve depolama, 2022’nin sonuna kadar yaklaşık 2 TW ara bağlantı kuyruğuna ulaştı ve bu geçtiğimiz yıla göre yüzde 40 arttı. Bir bağlantı için kuyruğa giren güneş, rüzgar ve depolama kapasitesinin toplamının, ABD’nin 2035 yılına kadar sıfır karbonlu kaynaklardan elde ettiği elektriğin yüzde 90’ına ulaşması için gereken miktarı aşması bekleniyor.

Berkeley Lab’de Enerji Politikası Araştırmacısı ve çalışmanın baş yazarı Joseph Rand, “Ara bağlantı kuyrukları, ABD’de elektrik sektörü karbonsuzlaştırmanın hem fırsatlarını hem de zorluklarını inanılmaz bir şekilde gösteriyor. Bir yandan, temiz enerji gelişimine eşi görülmemiş bir ilgi ve yatırım görüyoruz. Öte yandan, artan gecikmeler ve yüksek geri çekilme oranları, bu projelerin geliştiricileri için büyük bir engel teşkil ediyor” açıklamasını yaptı.

Kaynak: TEMİZENERJİ

İngiltere, Yenilenebilir Enerji Destek Programını Genişletmeyi Planlıyor

İngiltere, sektördeki yatırımı teşvik etmek için amiral gemisi yenilenebilir enerji destek planını genişletmeyi planlıyor. İngiltere’de yürütülen Fark Sözleşmeler (CfD) planı, açık deniz rüzgar ve güneş projeleri gibi yeni İngiliz düşük karbonlu elektrik üretim projelerini desteklemek için hükümetin kurduğu bir mekanizma.

CfD kapsamında, üreticilere sözleşme süresi boyunca sağladıkları elektrik için sabit, önceden kararlaştırılmış bir fiyat garanti ediliyor ve düşük karbonlu enerjilerini piyasaya satabiliyorlar.

Program ile bugüne kadar 26,1 gigawatt (GW) düşük karbon projesini desteklense de hükümet "şu anda yenilenebilir enerji endüstrisinin karşı karşıya olduğu dağıtım zorlukları karşısında" değişikliklere ihtiyaç olduğunu bildirdi.

İş, Enerji ve Sanayi Stratejisi Departmanı tarafından yapılan açıklamada, programda gerçekleştirilecek potansiyel bir reformun, başvuru sahiplerinin tedarik zinciri sürdürülebilirliği veya beceri eksikliklerini ve yenilikçiliği ele alma gibi "fiyat dışı" faktörler için de ödüllendirilebileceği kaydedildi. Bunun sektöre yatırımı artırmaya, ekonomiyi büyütmeye ve İngiltere'nin enerji güvenliğini artırmaya yardımcı olabileceğinin de altı çizildi.

Geçtiğimiz ay İngiltere, enerji güvenliğini artırmak ve emisyonlarla mücadele etmek için daha fazla plan ortaya koydu. Ancak eleştirmenler, yeni yatırım ve teşvik eksikliğinin, ülkenin yeşil enerji sektörü için herhangi bir yeni destek sağlayamadığı anlamına geldiğini ileri sürüyor.     

Kaynak: REUTERS

HAFTANIN RAPORU

Küresel Elektrik İncelemesi Raporu

Ember'in 78 ülkenin elektrik verilerine dayanan Küresel Elektrik İncelemesi, 2022'de yüzde 24 artışla güneş enerjisinin üst üste on sekizinci yılda en hızlı büyüyen elektrik kaynağı olduğunu, rüzgar üretiminin ise yüzde 17 arttığını gösterdi. Altmıştan fazla ülkenin şu anda elektriğinin yüzde 10'dan fazlasını rüzgar ve güneşten ürettiğine işaret edilen raporda, tüm temiz elektrik kaynaklarının küresel elektriğin yüzde 39'una ulaşarak yeni bir rekor seviyeye çıktığı belirtildi.

Rapor, 2022'nin elektrik emisyonlarının "zirvesi" ve fosil enerji büyümesinin son yılı olabileceğini ve temiz enerjinin bu yılki tüm talep artışını karşılayacağını öngörüyor. Raporda aynı zamanda 2022'de yüzde 12 olan rüzgar ve güneş enerjisinin 2030'a kadar küresel elektriğin yüzde 41'ine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK