ELDER E-Bülten

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın ABD ziyareti, stratejik bir imza törenine sahne oldu. Bakan Bayraktar, BOTAŞ ile ABD’li enerji şirketi ExxonMobil arasında Washington'da düzenlenen imza törenine katıldı. BOTAŞ Genel Müdürü Abdulvahit Fidan ile ExxonMobil LNG Global Başkanı Matthew R. Chandler, iş birliği anlaşmasını imza altına aldı. İmzalanan anlaşma ile Türkiye’nin, 10 yıl süreyle her yıl yaklaşık 2,5 milyon tona kadar LNG tedarik etmesi planlanıyor.

Bakan Bayraktar, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiğimiz Washington’da BOTAŞ ve ExxonMobil arasında LNG ticaretine ilişkin bir iş birliği anlaşması imzaladık. ABD, halihazırda LNG tedariki sağladığımız önemli ülkelerden bir tanesi. Uzun vadeli olması planlanan bu anlaşma ile kaynaklarımızı çeşitlendirme noktasında bir adım daha atmış olacağız. Gazlaştırma kapasitesiyle dünyada sayılı ülkeler arasında yer alıyoruz. Hem ülkemizin hem bölgemizin enerji arz güvenliğine katkı sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bakan Bayraktar, ABD programında Caspian Policy Center Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya gelerek Türkiye ve ABD arasındaki enerji ilişkilerini değerlendirdi. Batı Virginia eyaletini temsil eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Komitesi Başkanı Senatör Joe Manchin ile de bir görüşme yapan Bayraktar, iki ülke ilişkilerini geliştirecek konu başlıklarını ele aldı.

Bakan Bayraktar, ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm ile de görüştü. Görüşmede, iki ülke arasında Enerji ve İklim Diyaloğu Programı başlatıldı. Görüşme, aynı zamanda diyalog programının ilk toplantısı oldu. İki ülke bakanının başkanlığında toplanacak diyalog programında çalışma grupları belli aralıklarla toplantı yapacak.

Diyalog ile Türkiye ile ABD arasındaki enerji iş birliklerinin geliştirilmesi amacıyla ortaklaşa atılması gereken adımlar masaya yatırılacak ve bu yönde faaliyetler yürütülecek. Ayrıca iki ülkenin kamu ve özel sektör temsilcilerinin bir araya gelmesi sağlanacak.

Kaynak: ETKB

Türkiye, Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisini Açıklamaya Hazırlanıyor

Almanya'nın başkenti Berlin’de düzenlenen 15. Petersberg İklim Diyaloğu toplantısına Türkiye adına katılan Türkiye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı ve İklim Başmüzakerecisi Fatma Varank, toplantıya ve Türkiye’nin iklim hedeflerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

İklim değişikliğiyle mücadelede kararların uluslararası çerçevede alındığını belirten Varank, bu yıl 11-22 Kasım 2024 tarihlerinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 29. Taraflar Konferansı'nın (COP29) Bakü’de yapılacağını anımsattı. Bu toplantıya Azerbaycan Ekoloji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev’ın başkanlık edeceğini dile getiren Varank, şöyle devam etti:

“İklim zirveleri son yıllarda en geniş çaplı toplantılarının başında geliyor. Bu nedenle bu sene Türk dünyasının uluslararası alanda en görünür olacağı küresel bir etkinlik, dost ve kardeş ülkemiz Azerbaycan’da yapılacak. İklim müzakerelerinde uzun yıllardır deneyimli ve zorlu müzakereleri yürütmüş bir taraf ülke olarak bizlerin özel önem atfettiği bir yıl 2024. Berlin’de Bakü süreci öncesinde ülkelerin iklim bakanları bir araya gelerek bu seneki iklim gündeminin iki önemli konusu olan iklim eylemi ve iklim finansmanı konusunda politik diyalog yürütüyor.”

Varank, Türkiye’nin özellikle gelişmekte olan ekonomilerin yaşadığı zorlukları, bunların çözüm yollarını ve alınan dersleri dikkate aldığını ve bunları dile getirdiğini belirterek, küresel sıcaklık artışını sınırlandırmak için etkili ve hızlı bir iklim eylemi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye gibi hem deprem hem de iklim kaynaklı birden çok afet yaşayan ülkelerin daha çok finans ve teknoloji desteğine ihtiyacı olduğuna işaret eden Varank, Türkiye’nin bu temel endişeleri dile getirdiğini söyledi. Varank, Türkiye’nin G20 ülkesi olsa da iklim değişikliğinde tarihi sorumluluğu en az ülkelerden biri olduğunu ifade ederek, ülkenin (emisyonlardaki) güncel sorumluluğunun da yüzde 1 civarında olduğunu ve buna rağmen Türkiye’nin üzerine düşen görevleri fazlasıyla yerine getirdiğini kaydetti.

Paris Anlaşması kapsamında 2030 hedefli bir iklim planını ilgili bakanlıklarla birlikte hazırlayarak Birleşmiş Milletler’e (BM) sunduklarını dile getiren Varank, şu bilgileri paylaştı:

"Bu planda kendimize çok önemli hedefler koyduk. Bu hedefimizle, alacağımız iklim politikası önlemleriyle olağan senaryoda salacağımızı öngördüğümüz sera gazı emisyonlarımızı 2030’a kadar yüzde 41 azaltacağız. Burada ekonomi genelinde, enerjiden tarıma, sanayiden ulaştırmaya yedi sektöre ilişkin hedeflerin yer aldığı ve 2024-2030 dönemini kapsayan İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı'mızdan da bahsetmek isterim. Burada 49 strateji ve 200’den fazla eylemi ilgili Bakanlıklarımızla hayata geçirerek izleyeceğiz ve hedeflerimize ulaşmamıza ilişkin süreci verilerle takip edeceğiz. Bildiğiniz gibi ülkemiz yenilenebilir enerjide ciddi bir potansiyele sahip. Burada da çok iddialı hedeflerimiz var. Ülkemizin kurulu güç elektrik üretim kapasitesi 107,2 gigavata ulaşırken, kapasitenin yüzde 56’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. 2035’e kadar ilave 68 gigavatlık yeni yenilenebilir enerji üretim kapasitesi artışını başta rüzgar ve güneş kaynaklı olmak üzere planlıyoruz."

Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021’de Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefini ve yeşil dönüşüm vizyonunu BM Genel Kurulu’nda açıkladığını anımsatarak, "Bu kapsamda da 2053 net sıfır hedefimizi gerçekleştirmeye yönelik uzun dönemli iklim değişikliği stratejimizi hazırlıyoruz ve bu sene COP29 öncesinde tamamlayarak Bakü’de bu yol haritamızı açıklamak istiyoruz” dedi.

Paris Anlaşması’nda gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerin önündeki engelleri kaldırmak için destek vermesi yönünde bir gerekliliği olduğunun ortaya koyulduğunu kaydeden Varank, bu desteklerin finanstan teknoloji transferine kadar kapsamlı olması gerektiğini belirtti. Varank, geçen yıl iklim değişikliğine karşı en kırılgan ülkelerin kayıp ve zararlarının tanzimi için bir fon kurulduğunu ve bu fona 700 milyon doların üzerinde katkının tahsis edildiğini anımsatarak, "Bu fonu bir yönetim kurulu idare edecek. Ülkemiz de bu kurulun gelişme yolundaki ülkeler kapsamında bir parçası olmaya yönelik çalışmalarını kararlı şekilde ilerletiyor. Afetlerden iyileşme konusundaki deneyimimizi bu fonun kullanılması sürecinde alınacak kararlara yansıtmak istiyoruz. İklim değişikliğiyle mücadele mimarisinin etkin bir aktörü olarak bütün süreçlerde aktif bir şekilde yer alıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi'ni almaya hak kazandı.

EPDK'den yapılan açıklamaya göre, söz konusu belge, kurum ve kuruluşların enerji politikalarını belirlemesi, enerji tüketimini yönetmesi ve enerji yönetim sisteminin performansını değerlendirerek iyileştirmelerin sağlanması esasına dayanıyor. ISO 50001 Enerji Yönetimi Sistemi, enerji verimliliği ve sürdürülebilir çevre anlayışı için büyük önem taşıyor.

Yaptığı uygulamalar neticesinde TS EN 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi'ne değer görülen EPDK'nin, enerji tüketiminin azaltılmasını, enerjiden kaynaklanan masrafların kontrol altında tutularak azaltılmasını, verimliliğin artırılmasını ve israftan kaynaklanan olumsuz çevre etkisinin azaltılmasını sağladığı tescillenmiş oldu.

Kaynak: DÜNYA

Türkiye'nin güneş enerjisi kurulu gücü nisanda önceki aya göre yaklaşık 1,3 gigawatt (GW) artış kaydederek rekor kırdı. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerinden derlenen bilgilere göre, ülkenin güneş enerjisi kurulu gücü nisan sonunda önceki aya göre 1,3 GW artışla 13,9’a ulaştı. Böylece, Türkiye'de güneş enerjisi kurulu gücünde bir ayda rekor kapasite artışı gerçekleşti.

Türkiye, enerji alanında dışa bağımlılığını azaltma ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla ağırlık veriyor. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan, Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği'ndeki değişikliğin söz konusu artışta önemli rol oynadığını söyledi. Önceki yönetmeliğe göre lisanssız elektrik üretim tesisleriyle tüketim tesislerinin aynı dağıtım lisansı bölgesinde bulunması gerekirken bu kısıtlamanın kaldırıldığını anımsatan Erkan, ilgili tesislere, üretim fazlasını satma imkanı tanındığını ifade etti. Tesislerin kurulu gücünün iki katı kadar kurulum yapabildiği bilgisini de paylaşan Erkan, "Bu düzenleme ile kurulumlar hızlandı. 100 ila 500 MW hatta daha büyük güçlerde lisanssız santral kurulum hakları verildi. Bu artışın lisanssız santrallerin devreye girmesiyle görüldüğünü düşünüyoruz" dedi.

Erkan, Avrupa Birliğinin "Yeşil Mutabakat" programı çerçevesinde Türkiye'nin sanayi sektörünün de üretim yaparken karbon salımı yapmayarak veya nötrleyerek faaliyet göstermeyi amaçladığını, ihracat yapan firmaların ihtiyacı olan elektriği yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya yöneldiğini aktardı. Fabrikaların karbon ayak izini düşürmesinde en hızlı yollardan birinin bu olduğunu ifade eden Erkan, "Bu sebeple özellikle ihracat yapan firmalar 1 Ocak 2026'dan önce elektrik ihtiyacını yenilenebilir enerjiden karşılamak için lisanssız güneş santralleri kurmaya başladı" değerlendirmesinde bulundu.

Erkan, bu gelişmelerle ilerleyen zamanlarda güneş enerjisi kurulu gücünde yeni rekor artışların olacağına dikkati çekerek, "Yatırımcıların aldığı çağrı mektupları neticesinde yüksek güçlerde santraller devreye girecek ve artışlar hız kesmeden devam edecek. Sayın Bakanımızın dile getirdiği her yıl 3,5 GW güneş ve 1,5 rüzgar santrali devreye alma hedefine bu şekilde çok rahat ulaşabileceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Enerjisa Dağıtım Şirketleri Toroslar EDAŞ ve Başkent EDAŞ, elektrik dağıtımı yaptıkları illerde sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla 2024 yılının ilk 3 ayında bakım, onarım ve yatırım hizmetlerini sürdürdü.  Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Bartın, Kastamonu, Zonguldak ve Karabük illerinde faaliyetlerini sürdüren Başkent EDAŞ, Ankara ve Zonguldak’ta gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toroslar EDAŞ ise Mersin ilinde elektrik dağıtım çalışmalarının kesintisiz sürmesi için yaptığı çalışmaları paylaştı.

Başkent EDAŞ, Ankara’da hizmet verdiği 3 milyondan fazla müşterisine daha iyi hizmet vermek amacıyla 21.439 trafo ve 67.113 kilometre hat uzunluğunda bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürdü. Beypazarı, Nallıhan, Elmadağ, Çankaya, Altındağ, Polatlı, Gölbaşı, Şereflikoçhisar, Etimesgut, Bala, Haymana, Ayaş, Güdül, Kızılcahamam, Çamlıdere, Kazan, Sincan, Çubuk, Akyurt, Kalecik ve Pursaklar’da 3.748 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren Başkent EDAŞ ekipleri, bölgede 149 pano ile 21 trafo ve 390 dağıtım merkezini de elden geçirdi. Ayrıca kentte 1.902 Km’lik hattın bakımı yapıldı. Toplam 32 kilometrelik yeni kablo döşeyen Başkent EDAŞ ekipleri, kentte 66 yeni aydınlatma armatürünün montajını da tamamladı. Ayrıca yeni 8 elektrik panosu ile 9 trafo montajı da bitirildi.

Başkent EDAŞ, Zonguldak’ta hizmet verdiği 418 binden fazla müşterisine daha iyi hizmet vermek amacıyla toplam 5 kilometrelik yeni kablo döşeyen Başkent EDAŞ ekipleri, kentte 151 yeni aydınlatma armatürünün montajını da tamamladı. Ayrıca yeni 4 elektrik panosu montajı da tamamlandı. Merkez, Kozlu, Kilimli, Devrek, Alaplı, Gökçebey, Çaycuma, Ereğli’de 1.598 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren Başkent EDAŞ ekipleri, bölgede 14 pano ile 13 trafo ve 76 dağıtım merkezi bakımını tamamladı. Ayrıca kentte 179 Km’lik hattın bakımı yapıldı.

Toroslar EDAŞ, Mersin’de hizmet verdiği 12.234 trafo ve 43.550 kilometre hat uzunluğunda sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürdü. Akdeniz, Erdemli, Toroslar, Mezitli, Yenişehir, Tarsus, Çamlıyayla, Gülnar, Aydıncık, Silifke, Anamur, Bozyazı ve Mut’ ta 4.507 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren Toroslar EDAŞ ekipleri, bölgede 10 pano ile 69 trafo ve 197 dağıtım merkezini de elden geçirdi. Ayrıca kentte 933 Km’lik hattın bakımı tamamlandı. Toroslar EDAŞ, Mersin’de hizmet verdiği 1 milyondan fazla müşterisine daha iyi hizmet vermek amacıyla toplam 17 kilometrelik yeni yer altı hattı tesis eden Toroslar EDAŞ ekipleri, kentte 84 yeni aydınlatma armatürünün montajını yaparken ayrıca yeni 23 elektrik panosu ve 3 trafo merkezi montajı da gerçekleştirdi.

Dünyanın geleceğini tehdit eden iklim değişikliği, doğal yaşamdaki canlıların davranışlarında da değişikliklere yol açarken, Trakya Elektrik Dağıtım AŞ (TREDAŞ) ile Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü, iklim değişikliği ve insanın leyleklerin yaşamı üzerindeki etkisini araştırmak üzere bir çalışma başlattı.

Bu amaçla 20 yıldır Tekirdağ Süleymanpaşa’nın kırsal bölgesindeki Naip Mahallesi’ni mesken tutan ve bölge vatandaşlarının “Gelendost” adını verdiği leyleğin hareketlerini takip etmek üzere, leyleğin yuvasının bulunduğu platforma kamera sistemi kuruldu. Söz konusu kamera sistemi ile Gelendost’un hareketleri https://www.youtube.com/watch?v=_75yyCciTZY  adresi üzerinden 24 saat canlı yayın ile izlenmeye başlandı.

İklim değişikliği gibi küresel bir soruna dikkat çekmeyi ve doğal yaşamı korumayı toplumsal sorumluluklarının bir parçası olarak gördüklerini dile getiren TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Elektrik dağıtım hizmeti verdiğimiz Trakya, göçmen kuşların ve leyleklerin konakladığı bölgeler arasında yer alıyor. Biz de bazı direklerin üzerine platformlar kurarak onlara zarar görmeyecekleri yaşam alanları sunmaya gayret ediyoruz. Yıllardır Naip Mahallesi’ne gelen bir leyleğimiz için de 2017 yılında ona özel bir platform oluşturmuştuk.  Bu platformu yuvası olarak benimseyen leyleğin hareketlerini takip edebilmek hedefiyle geçtiğimiz günlerde Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile ortak bir çalışma başlatarak kamera sistemi kurduk. Bu çalışmanın, leyleklerin davranışlarını inceleyerek, çevresel değişikliklere nasıl tepki verdiklerini anlamak, gelecekte alınması gereken önlemleri belirlemede önemli bir veri sağlayacak diye düşünüyoruz” dedi.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember tarafından yayınlanan bir rapora göre, 2023 yılı yenilenebilir enerji kaynaklarının rekor kırdığı bir yıl oldu. Güneş ve rüzgar çiftliklerinin sayısının hızla artmaya devam etmesiyle ilk kez dünya genelinde üretilen elektriğin yüzde 30'u temiz enerji kaynaklarından elde edildi.

Raporda tüketicilerin geçen yıl her zamankinden daha fazla elektrik kullandığına dikkat çekilerek yaklaşık Kanada'nın bir yılda kullandığı kadar bir artış yaşandığına işaret edildi. Bu yeni talebin bir kısmı binaları ısıtmak ve soğutmak için etkili bir yol olan ısı pompaları ve elektrikli araçlardan geldi. Artan diğer talep ise dünya ısındıkça yeni veri merkezlerini beslemek için elektriğe ve iklimlendirmeye yönelik oldu.

Geçen yıl yeni temiz enerjinin en büyük payını güneş enerjisi oluşturdu. Kömür enerjisinin iki katından fazla güneş enerjisi eklendi. Güneş enerjisinin elektrik üretiminde en hızlı büyüyen kaynak olduğu üst üste 19. yıl oldu. Yılsonunda güneş enerjisi kurulumlarında bir artış yaşandı ve raporda, 2024'te daha da büyük bir artış yaşanacağı öngörüldü.

Kaynak: INC

Irak Petrol Bakanı Hayan Abdul Ghani, hidrokarbon arama ruhsatlandırma turunun ikinci gününde Çinli şirketlerin Irak'ın petrol ve gaz sahalarını keşfetmek için beş teklif daha kazandığını açıkladı. Çinli şirketler, 11 Mayıs Cumartesi gününden bu yana 10 petrol ve gaz sahasını kapsayan lisansları alarak şu ana kadar ihaleleri kazanan tek yabancı oyuncular olurken, Kuzey Irak merkezli KAR Group iki lisans aldı. Aralarında Avrupalı, Çinli, Arap ve Iraklı grupların da bulunduğu 20'den fazla şirketin ön yeterlilik aldığı toplam 29 proje için verilen petrol ve doğal gaz lisansları, esas olarak yurt içi kullanım için üretimi artırmayı amaçlıyor.

Petrol Bakanı Ghani'nın verdiği bilgilere göre, Çinli CNOOC Irak'ın, ülkenin orta ve güney vilayetleri Divaniye, Babil, Necef, Wasit ve Muthanna'yı kapsayan Irak'ın Blok 7'sini petrol arama amacıyla geliştirme ihalesini kazandı. ZhenHua, Anton Oilfield Services ve Sinopec'in sırasıyla Muthanna'daki Abu Khaymah petrol sahasını, Wasit'teki Dhufriya sahasını ve Muthanna'daki Sumer sahasını geliştirme ihalelerini kazandıkları da açıklandı. Irak Petrol Bakanı, Çin'in Geo-Jade şirketinin Irak'ın Basra vilayetindeki Jabal Sanam sahasında petrol arama ihalesini kazandığı belirtti. 

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Küresel elektrikli araç (EV) satışları 2023'te 13 milyon adedin üzerine çıkarak dünya çapında satılan yeni hafif ticari araçların (LDV'ler) yüzde15'inden fazlasını oluşturdu. Çin, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan toplu olarak küresel olarak satılan elektrikli araçların yaklaşık yüzde 88'ini temsil ediyor. Çin, 7 milyondan fazla satışla en büyük EV pazarı olmaya devam ederken Avrupa yüzde 21 ile sabit kaldı. Amerika Birleşik Devletleri ise ilk kez 1 milyon adedi aşarak yılsonunda 1,4 milyon adede ulaştı. Hindistan da satışlarını ikiye katlayarak 100 bin EV'ye çıkardı.

Pazar payı farklılık gösterse de 2023 yılında tüm pazarlarda akülü elektrikli araçlar (BEV'ler) satışları da dikkat çekti. Çin, daha fazla plug-in hibrit teklifinin yanı sıra BEV'lerin payının yüzde 78'den yüzde 69'a düştüğünü görüldü. Buna karşılık Avrupa'da yüzde 60'tan yüzde 68'e bir artış yaşandı. BEV'ler ABD (yüzde 80) ve Hindistan'da (yüzde 99) herhangi bir değişiklik olmadan baskınlığını sürdürdü.

Kaynak: THEICCT

ABD'li elektrikli otomobil ve pil üreticisi Tesla'nın, enerji depolama ünitesi üretimi amacıyla Çin'de kuracağı fabrika için inşaat izni aldığı bildirildi. Fabrikanın kurulacağı Şanghay şehrindeki Lingang Özel Bölge'nin İdare Komitesi yaptığı açıklamada, şirkete arazi tahsisinin ardından inşaat izninin verildiği duyurdu. Şirket, fabrikaya arazi tahsisi için Aralık 2023'te Şanghay yerel yönetimi ile anlaşma imzalamıştı.

Fabrikada Tesla'nın "Megapack" adı verilen 4 megavat saat elektrik depolayabilen lityum-iyon batarya üniteleri üretilecek. Bu yıl inşaatının tamamlanması planlanan fabrikanın 2025'in ilk çeyreğinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Fabrikada yılda 10 bin ünite ile toplam 40 gigavat saat enerji depolama kapasitesinin üretilmesi hedefleniyor.

Tesla'nın halen ABD'nin California eyaletinin Lathrop şehrinde yılda 10 bin Megapack üretme kapasitesine sahip bir "mega fabrikası" bulunuyor. Şirket, Şanghay'daki yılda 1 milyon elektrikli otomobil üretebilen "giga fabrikasını" da 450 bin ilave kapasite ile genişletmeyi planlıyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

AB’de Fosil Yakıtlardan Elektrik Üretimi İlk Kez Yüzde 25’in Altına İndi

Ember'in Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin elektrik üretim ve talep verilerini analiz ettiği Avrupa Elektrik Değerlendirmesi raporuna göre, Nisan'da, AB'nin elektrik üretiminin yaklaşık dörtte biri, yani yüzde 23'ü fosil kaynaklarla sağlandı. Böylece AB ülkelerinin elektrik üretiminde fosil yakıtların payı, Nisan'da ilk kez yüzde 25'in altına düşmüş oldu.

Bu dönemde, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklar daha fazla pay alırken, fosil yakıtlardan elektrik üretimi ise yüzde 24 azaldı. Özellikle kömür ve gaz kullanımı önemli ölçüde düştü. Kömürden elektrik üretimi yüzde 30 azalarak AB enerji sepetinde sadece yüzde 8,6'lık bir paya sahip oldu. Ayrıca, gazdan elektrik üretimi de yüzde 22 azalarak toplam üretim içindeki payı yüzde 12,1'e geriledi.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.