
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin büyükelçilerini bakanlıkta ağırladı. Görüşmede, Hazar Bölgesi’ndeki doğal gaz kaynaklarının Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması konusu gündeme geldi.
Toplantıya, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut ve AB ülkelerinin Ankara büyükelçileri katıldı. Görüşmede Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’ndan ve enerji dönüşümü hedeflerinden bahseden Bakan Bayraktar, Türkiye’nin gelişmiş enerji altyapısı ve çok yönlü uluslararası iş birlikleri ile Avrupa'nın enerji arz güvenliğine büyük bir katkı sunduğunu belirtti.
Bakan Bayraktar, doğal gaz arz güvenliği konusunda Türkiye ile Avrupa Birliği’nin birlikte çalışması gerektiğini vurguladı. Hazar bölgesindeki doğal gaz kaynaklarının Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması konusunun önemine işaret eden Bayraktar, bu alana uzun dönemli yatırım yapılması ve özellikle Yunanistan ve Bulgaristan ile enterkonneksiyon kapasitesinin arttırılması gerektiği mesajını verdi.
Bayraktar, enerji dönüşümünde doğal gazı geçiş yakıtı olarak gördüklerini anlatarak Sakarya Gaz Sahası’nda günlük 5 milyar metreküp üretimle 2 milyon hanenin ihtiyacını karşıladıklarını söyledi. Karadeniz’e komşu Bulgaristan ve Romanya ile iş birliğini geliştirmek istediklerine değinen Bayraktar, Türkiye’nin güçlü altyapısı ile ihtiyacının yarısını LNG olarak karşılayabildiğini dile getirdi. Bu sayede Avrupa’da birçok ülkeyle iş birliği yapabildiklerini vurguladı.
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebinin düzenli olarak arttığını kaydederek buna karşın enerjide dışa bağımlılık oranını yüzde 67’ye kadar düşürdüklerini ve bunu azaltmaya devam edeceklerini söyledi. Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu 2053 Net Sıfır Emisyon hedefinden bahsederek enerjide dönüşümü sağlamak için ulaşım, binalar, tarım ve sanayi gibi alanlarda büyük değişiklikler yapılması gerektiğini dile getirdi.
Yenilenebilir enerjinin, enerjide dışa bağımlılığa, arz güvenliğine ve artan enerji talebine çözüm olacağını vurgulayan Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilirde özellikle güneş ve rüzgarda büyük bir potansiyeli olduğunu söyledi. Bayraktar, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada 11’inci sıraya yükseldiğini, Avrupa’da ise 5’nci sırada yer aldığını vurgulayarak, “Önümüzdeki 12 yıl için çok iddialı hedeflerimiz var. Toplamda 60 gigavat güneş ve rüzgarda ekstra kapasite eklemek istiyoruz” dedi.
Eskişehir’de dünyanın tek sahadaki en büyük ikinci nadir toprak elementleri rezervini bulduklarını ifade eden Bayraktar, burada kurulması planlanan endüstriyel tesis konusunda Avrupa ile iş birliği yapabileceklerini söyledi.
Kaynak: ETKB

Türkiye, Milli Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde yenilenebilir enerji alanında devrim niteliğinde çalışmalara imza atarken, yapılan kapasite tahsislerinin daha hızlı yatırıma dönüşebilmesi için de "Süper İzin Mekanizması"nı devreye alacak.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, yenilenebilir enerji alanında alınan lisansların sahaya daha hızlı yansıması için "Süper İzin Mekanizması" kurulumunun çalışıldığını belirterek, "Enerji Bakanlığımız ilgili kurumlarla iş birliği içinde; izin süreçlerini kısaltıp daha kısa sürede daha fazla yatırımın sahaya yansımasının önünü açacak süper izin konusunu çalışıyor" dedi.
EPDK Başkanı Yılmaz, yaptığı değerlendirmede, bugün tüm lisanssız ve lisanslı güneş ve rüzgar enerji santrali projelerinin toplamının yaklaşık 86 bin 300 megavat düzeyinde olduğunu anlattı. Yılmaz, "Avrupa'da pek çok ülkenin kurulu gücünün üzerinde bir rakam bu. 31 bin 800 megavat depolamalı güneş ve rüzgar ön lisansımız bunun bir kısmı sahaya yansıdı, kalan kısmı ile ilgili çalışmalar devam ediyor. 14 bin 700 megavat düzeyinde olan işletmede RES ve 1.600 megavat işletmede GES lisansımız var. Bunlar ülkemizin enerjisine katkı sunmaya devam ediyor. Ayrıca 6 bin 720 megavat düzeyinde lisanslı GES ve RES'in de işlemleri sürüyor" diye konuştu.
Her sektörde olduğu gibi enerji sektöründe de yatırımların hayata geçmesinin belli bir zaman aldığını ifade eden Yılmaz, şunları anlattı: "Rüzgar yatırımlarında pek çok hassasiyeti gözetmeniz gerekiyor. Kamulaştırma ve ÇED süreçleri, Ama Avrupa'da mesela Almanya'da bu yatırımlar için izin süreçleri 7-7,5 yıl sürerken bizde 3 yıl içinde tamamlanıyor. Biz kurum olarak olabildiğince çok lisans veriyoruz ki, olabildiğince çok yatırım sahaya yansısın. Bakanlığımız halen ilgili kurumlarla iş birliği içinde; izin süreçlerini kısaltıp daha kısa sürede daha fazla yatırımın sahaya yansımasının önünü açacak süper izin konusunu çalışıyor."
Yılmaz, Türkiye'nin 5-10 yıl içinde yenilenebilir enerjide Avrupa'nın ekipman üretim merkezi olacağına inandığını söyledi.
Kaynak: SABAH

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, 2023 yılı istatistiklerini açıkladı. Türkiye, kurulu güç sıralamasında 11’inciliğe yükseldi. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın kurulu güç istatistiklerinde ilk sırada Çin, ABD ve Brezilya yer alıyor. Bu üçlüyü Hindistan, Almanya, Japonya, Kanada, İspanya, Fransa ve İtalya izliyor. Türkiye de 58 bin 462 MW ile 11’inci sırada yer alıyor. Türkiye’nin ardından da Rusya, İngiltere, Avustralya ve Vietnam geliyor. Türkiye, daha önceki sıralamada 12’nci durumdaydı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, son açıklanan istatistik ile ilgili değerlendirmede bulundu. Yenilenebilir enerji kurulu gücünde Türkiye’nin dünya ilk 11’ine girdiğini ifade eden Bayraktar, “Avrupa’da da 5’inci sıradayız. Türkiye; güneş kaynağını, rüzgârlarını, hidrolik kaynaklarını, jeotermal kaynaklarını bütün yenilenebilir kaynaklarını belli bir program dahilinde ekonomisine kazandırma hedefiyle hareket ediyor” dedi.
Yenilenebilir enerji alanında her yıl 5 bin MW'lık kurulu gücü devreye almak istediklerini anlatan Bayraktar, “Güneşte 3 bin 500 MW, rüzgarda da 1500 MW olacak şekilde 2035 yılına kadar 12 yıl boyunca toplam 60 bin MW'lık yeni kurulu güce ulaşmak istiyoruz. 2024 Nisan itibariyle bin 400 megavatı aşmış durumdayız. Yıl sonunda mutlaka 5 bin MW hedefini yakalayacağız” diye konuştu.
Bayraktar, Türkiye’nin elektrik üretimindeki kurulu gücünün 110 bin MW olduğunu, bunun 25 bin MW’ını yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşturduğunu ifade ederek “25 bin MW kurulu gücümüz, yıl sonunda 30 bine çıkacak, 2025’te 35 bine çıkacak ve böylece 2035’e kadar koyduğumuz hedef bu 25 bin MW’ın yaklaşık 90 bin MW’a kadar gitmesi. Yenilenebilir kaynaklarla ürettiğimiz elektrik ile hem ithalatı önlüyor hem de 2053 Net Sıfır Karbon hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Yenilenebilir bağlamında ürettiğimiz her kilovat saat elektrik, ithal ettiğimiz doğal gazın, kömürün ve petrolün azalması anlamına geliyor” dedi.
Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Elazığ'da Devlet Su İşleri (DSİ) 9. Bölge Müdürlüğünce Keban Baraj Gölü'ne kurulan 1 megavatlık Kuzova Yüzer Güneş Enerjisi Santrali (GES), haziran ayı içinde üretimine başlayacak.
DSİ 9. Bölge Müdürlüğünce Keban Baraj Gölü kıyısında bulunan 7 köyde 47 bin 830 dekarlık araziyi sulamada kullanılan Kuzova Pompaj Sulama Tesisinin yanına 2 MW kapasiteli GES kuruldu. Bu yatırıma, yenilenebilir güneş enerjisinden faydalanmak ve çiftçilerin arazilerini sulamak için kullandığı elektrikte maliyeti azaltmak amacıyla bir yenisi daha eklendi. DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından Fatmalı köyü Beşevler mezrası mevkisindeki Keban Baraj Gölü üzerine yüzer GES kuruldu. Türkiye'nin ilk yüzer güneş enerjisi santralinde yıllık 1 milyon 806 bin kWh enerji elde edilmesi hedefleniyor.
Yüzer GES'in 15 dönüme kurulan ve faaliyete geçen 2 MW kapasiteli karasal GES ile bölgedeki 47 bin 830 dekar arazinin sulanması için kullanılan enerjinin yaklaşık yüzde 40'ını karşılaması hedefleniyor.
DSİ 9. Bölge Müdürü Sebahattin Şamcı, AA muhabirine, Keban Baraj Gölü çevresinde tarımsal üretim yapan çiftçinin elektrik giderine katkı sunmak için bu çalışmanın hayata geçirildiğini söyledi. Kuzova bölgesindeki çiftçinin en büyük giderinin enerji olduğuna işaret eden Şamcı, "Güneş enerjisinden faydalanmak için kurum olarak bir proje gerçekleştirdik. Karasal ve yüzer GES olarak iki kısım halinde inşaatına başladık. Şu an 2 MW’lik karasal GES'in inşaatı tamamlandı. 1 MW’lik yüzer GES'i de şu anda tamamlamış, kabul aşamasına getirmiş durumdayız. Türkiye'de ilk defa yüzer GES projesini Elazığ'da uyguladık" dedi.
Bu projeden sonra Türkiye'nin diğer barajlarında da yüzer GES kurulmasının konuşulmaya başlandığını dile getiren Şamcı, çıkan kanunla da göl ve barajlarda yüzer sistem enerji tesisi kurulmasının önünün açıldığını bildirdi. Şamcı, "Türkiye'de ilk yapılan karasal GES'lerden biri de Kuzova'da yapıldı. Yüzer GES de Kuzova'da yapıldı. Amacımız aynı zamanda karasal GES ile yüzer GES arasında enerji üretimini de kıyaslayarak bundan sonra yapacağımız projeler için ön bir inceleme yapmak. Yüzer GES'lerin karasal GES'e göre maliyeti biraz daha yüksek ancak yaklaşık yüzde 15 daha fazla enerji elde ediliyor. Ayrıca karasal GES'de 1 MW için 15 dönüm yer işgal etmek zorunda kalınırken yüzer GES'te 6 dönüm alana sığmak mümkün" diye konuştu.
Yüzer GES sayesinde boş ve taşlık arazilerin de tarıma kazandırılabileceğini ifade eden Şamcı, yüzer GES'te 1.840 panel döşendiğini kaydetti. Şamcı, Türkiye'de daha önce yüzer GES sistemi konusunda çalışmaların olduğunu ancak başarıya ulaşmadığını ifade ederek, "Başarıya ulaşan ilk projemiz Kuzova yüzer GES. Yüzer GES'i özellikle Keban gibi güzel bir alanda yapmamızın amacı Keban'ın bundan sonraki gelişimini artırmak" ifadesini kullandı.
Bu sistemin yüzey alanının yaklaşık yüzde 25'inin suyla temas ettiğini, gerekli hava sirkülasyonunu sağlayarak sucul yaşama olan etkisini azaltmayı amaçladıklarını dile getiren Şamcı, bunun için de Kocaeli Üniversitesi ile çalışma yürüttüklerini kaydetti. Şamcı, belirli aralıklarla sudan numune alınarak canlıların araştırmasının yapıldığını ve şu ana kadar herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadığını belirtti.
Kaynak: AA

Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ), “Kadın Enerjisi Hareketi” kapsamında öğrenci buluşmalarını gerçekleştirdi. Programa katılan 17 öğrenci için ziyaretler bilgilendirici ve ilham verici bir deneyim fırsatı sundu. Holdingin Enerji Grubu çalışanlarının kız çocuklarına yönelik başlamış olan projeye geçtiğimiz yıl bölge meslek liselerinde eğitim alan kız öğrencilerini de dahil edilerek proje kapsamı genişletildi. SEDAŞ, etkinlikte eğitici ve eğlenceli sunumlarla öğrencilere enerji sektörünü yakından tanıttı.
Sepaş Enerji ile başlayan etkinlikte katılımcılar, elektrik perakende faaliyetlerini yerinde incelediler. Müşteri hizmetleri merkezini ziyaret eden öğrenciler, müşteri deneyiminin nasıl yönetildiğini ve faturalama işlemlerinin süreç adımlarını gözlemleme fırsatı yakaladı.
SEDAŞ Teknik Akademi merkezindeki oturumlar ile devam eden etkinlikte, öğrenciler şirketi yakından tanıma fırsatı yakalarken, sektörün kadın çalışanlar için neler sunduğuna dair aydınlatıcı bilgiler edindi. Ardından öğrenciler, uygulamalı eğitimlerle elektrikte üretim, iletim ve dağıtım süreçleri, yeni teknolojiler, güvenli kullanım için dikkat edilmesi gerekenler ve devre tasarımı hakkında bilgilendirildi.
SEDAŞ’ın kadın yöneticileri, ilham veren konuşmalarla katılımcılara kendi kariyer hikayelerini ve sektördeki deneyimlerini aktardılar. Günün sonunda düzenlenen “Hızlı olan kazansın” oyunu ile eğlenceli anlar yaşandı ve katılımcılar takım ruhunu ve iş birliğini pekiştirdiler. Etkinlik sonunda görüşlerini paylaşan katılımcı öğrenciler; enerji sektörünü ve mühendislik ile teknisyenlik branşlarını sevdiren keyifli organizasyon için emeği geçenlere teşekkür etti.

Elektrik dağıtımını dijitalleşme odaklı projeler ve yatırımlar ile gerçekleştiren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ, yılın ilk 3 ayında müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde başarılı çalışmalara imza attı.
Başkent EDAŞ (Başkent Elektrik Dağıtım AŞ), Ankara, Bartın, Çankırı, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale ve Zonguldak illerini kapsayan sorumluluk sahasındaki 36.794 trafo ve 139.480 kilometre hat uzunluğunda bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarına hız verdi. Başkent EDAŞ ekipleri tarafından 12.366 aydınlatma armatürü, 173 pano, 77 trafo, 567 dağıtım merkezi ve 17.292 km’lik hattın bakımını gerçekleştirdi. Çalışmalar kapsamında 66,82 kilometrelik yeni kablo döşenirken, 978 yeni aydınlatma armatürünün, 47 yeni elektrik panosunun ve 16 trafo merkezinin de montajı tamamlandı.
Türkiye’de tüketilen toplam elektrik enerjisinin önemli bir kısmının dağıtımında pay sahibi olan ve 3 milyondan fazla müşterisine hizmet veren Ayedaş (İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ) hizmet verdiği 8.273 trafo ve 34.297 kilometre hat uzunluğunda sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürdü. Ayedaş ekipleri daha aydınlık bir kent için 22.345 aydınlatma armatürü, 260 pano, 9 trafo ve 425 dağıtım merkezi ile 891 km’lik hattın bakım faaliyetlerini tamamladı. 102 kilometrelik yeni kablo döşeyip, 205 yeni aydınlatma armatürünün montajını tamamlayan ekipler yeni 47 elektrik panosu ile 15 trafo merkezinin de montajını gerçekleştirdi.
Toroslar EDAŞ (Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ) Adana, Osmaniye, Gaziantep, Mersin, Kilis ve Hatay olmak üzere sorumluluk bölgesindeki 6 ilde hizmet verdiği 50.842 trafo ve 153.802 kilometre hat uzunluğunda bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarına devam etti. Toroslar EDAŞ ekipleri sorumluluk sahasında 12.541 aydınlık armatürü, 12 pano, 187 trafo ve 679 dağıtım merkezi ile 15.969 km’lik hattın bakım faaliyetlerini tamamladı.90,3 kilometrelik yeni kablo döşeyip, 945 yeni aydınlatma armatürünün montajını tamamlayan ekipler yeni 85 elektrik panosu ile 29 trafo merkezinin de montajını gerçekleştirdi.

Almanya, İtalya ve Avusturya, Güney Akdeniz'den Kuzey Avrupa'ya hidrojen taşıma ağı geliştirilmesi konusunda iş birliği yapmak üzere anlaşma imzaladıklarını açıkladı.
Yapılan açıklamada, Güney Hidrojen Koridoru'nun özellikle Almanya sanayisinin büyük bölümüne ev sahipliği yapan ülkenin güney eyaletleri için önem taşıdığı ve sürdürülebilir enerji iş birliğine yönelik önemli bir adım olduğu belirtildi. Bir süredir konuşulan bir proje olan 3 bin 300 km'lik hidrojen boru hattı, üç ülkedeki “talep merkezlerine” Kuzey Afrika'dan yeşil hidrojen sağlayacak ve 2030 yılına kadar faaliyete geçecek.
Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, “Sınır ötesi bir Avrupa hidrojen pazarının geliştirilmesi, enerji dönüşümünün hızlandırılması ve özellikle de CO2 emisyonlarının azaltılması zor olan sektörlerin karbondan arındırılması için bir garantidir” dedi. Habeck, tamamen birbirine bağlı bir Avrupa hidrojen ağının Almanya'nın enerji güvenliğine önemli bir katkı sağlayacağını da sözlerine ekledi.
Yeşil hidrojen, çelik üretimi ve kimya endüstrisi gibi birçok zor sektörün karbondan arındırılmasında önemli bir rol oynayacak. Ancak Almanya'nın ya da bir bütün olarak Avrupa'nın öngörülen talebin tamamını yerel üretimle karşılaması pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle Afrika, Avustralya veya Güney Amerika gibi yenilenebilir elektrik üretimi açısından daha iyi potansiyele sahip bölgelerden ithalat yapmak, güvenilir bir tedarik için kilit önem taşıyacak.
Kaynak: CLEANENERGYWIRE

Düşünce kuruluşu Ember tarafından hazırlanan bir rapora göre, Avrupa Birliği'nde rüzgar ve güneş enerjisi üretimi, mevcut Avrupa Komisyonu'nun göreve geldiği 2019'dan 2023'e kadar yüzde 46 arttı ve bu durum bloğun fosil yakıt üretiminin beşte birinin yerini aldı. Komisyon, 2030 yılına kadar genel enerji karışımında yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 45'ini oluşturma hedefini önerdi.
Sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik pek çok AB politikası halihazırda mevcut olsa da bazı kanunların önümüzdeki beş yıl içinde gözden geçirilmesi bekleniyor ve daha iddialı mevzuatların yürürlüğe konması daha zor olabilir.
AB rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi 2019'dan bu yana yüzde 65 arttı. Rüzgar kapasitesi 2023'te yüzde 31 artışla 219 gigawatt'a (GW) yükselirken, güneş enerjisi kapasitesi iki kattan fazla artarak 257 GW'a ulaştı; bu, dört yıl boyunca her gün 230 binden fazla güneş paneli kurulumuna eşdeğer olarak görülüyor. Rapora göre, bu genişleme olmasaydı, fosil üretimi yüzde 22 yerine sadece yüzde 1,9 (21 TWh) düşmüş olacaktı. Çünkü düşük elektrik talebi, diğer temiz enerji kaynaklarından elde edilen üretimdeki düşüşle dengelendi.
Kaynak: REUTERS

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, AB ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nun (Euratom) enerji sektöründeki yatırımları koruyan Enerji Şartı Anlaşması'ndan ayrılmasına onay verdi.
AB Konseyi, üye ülkelerin AB ve Euratom’un Enerji Şartı Anlaşması’ndan çekilme kararını kabul ettiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, AB ve Euratom’un çekilmesinin ardından sözleşmeye taraf kalmak isteyen üye ülkelerin, yıl sonuna kadar gerçekleştirilecek olan Enerji Şartı Konferansı’nda anlaşmanın modernize edilmesini kabul edebileceği belirtildi.
1994 yılında imzalanan ve 1998’de yürürlüğe giren Enerji Şartı Anlaşması, enerji sektöründeki sınır ötesi yatırımları korumayı amaçlıyor. Anlaşma, fosil yakıtlar dahil olmak üzere enerji sektöründeki yabancı yatırımcılara kapsamlı haklar ve hukuki netlik sağlıyor. Şu anda 50 ülke tarafından onaylanmış olan bu anlaşma, AB ve Euratom’un da taraf olduğu bir sözleşme ve son zamanlarda yoğun tartışmalara konu oldu. Başlangıçta sektördeki yatırımları desteklemek için tasarlanan anlaşma, enerji şirketlerine yatırımlarına zarar veren politikalar nedeniyle ülkelere dava açma hakkı tanıyor. Bu durum, özellikle fosil yakıt şirketlerinin yatırımlarını koruma amacıyla anlaşmayı kullanmaları nedeniyle birçok ülkede eleştirildi.
Anlaşmada, AB ülkelerinin ayrılmaları durumunda dahi mevcut fosil yakıt yatırımlarını 20 yıl boyunca koruyacak bir sonlandırma hükmü bulunuyor. İtalya’nın 2016’da ayrıldığı anlaşmadan Almanya, Fransa, İspanya, Danimarka, Lüksemburg, Hollanda ve Polonya gibi ülkeler de çekilmeyi planlıyordu.
Geçen yıl, AB Komisyonu, iklim endişeleri nedeniyle üye ülkeler, AB ve Euratom’un Enerji Şartı Anlaşması’ndan koordineli şekilde çekilmesini önermişti. Avrupa Parlamentosu (AP) ise Nisan ayında anlaşmadan çıkışı onaylamıştı.
Kaynak: TEMİZENERJİ

OPEC+ olarak bilinen önde gelen petrol üreticilerinden oluşan grup, geçen yıl ilan edilen üretim kesintilerini 2025 yılına kadar uzatma konusunda anlaştı. Yapılan açıklamada Nisan 2023'te ilan edilen günlük 1,65 milyon varillik kesintinin 2025 sonuna kadar uzatılacağı bildirildi. Söz konusu kesinti bu yılın sonunda sona erecekti. Söz konusu karar, Suudi Arabistan ve Rusya'nın başını çektiği grubun yavaşlayan talebe ve ABD'nin artan üretimine karşı koymaya çalıştığı 2022 ve 2023 yıllarında ilan edilen günlük 3,66 milyon varillik daha önce kararlaştırılan kesintilerin üzerine geldi.
Grup ayrıca üye ve üye olmayan ülkeler için 2025 yılı üretim gereksinimlerini de açıkladı. Grup, artışın ocak ayından Eylül 2025'e kadar “aşamalı olarak gerçekleştirileceğini” bildirdi.
Söz konusu karar, OPEC+ grubunun en azından önümüzdeki 18 ay boyunca arzı kısıtlamaya devam edeceği ancak bu yılın ilerleyen dönemlerinde piyasaya kademeli olarak fazladan varil sürmeye başlayacağı anlamına geliyor.
Kaynak: CNN
Grid for Speed
‘Grid for Speed’ raporunda, Avrupa'nın Yeşil Dönüşüm hamlesi kapsamında elektrifikasyonun hızla artacağı ve bunun sürdürülebilmesi için elektrik altyapısına büyük yatırımlar yapılması gerektiği belirtilmektedir. Elektrikli araçlar, ısı pompaları ve güneş enerjisinin bu dönüşüme öncülük edeceği, ancak altyapının yaşlanması ve iklim değişikliği gibi zorluklarla karşılaşıldığı vurgulanmaktadır. Yıllık 67 milyar Euro yatırım gereksinimi ve yeni teknolojilerin maliyetleri düşürebileceği ifade edilmektedir.
Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.
Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası Brüksel ve/veya Çevrim içi
11 - 13 Haziran 2024
Küresel Enerji Dönüşümü 2024 New York, ABD
25 - 27 Haziran 2024
World Utilities Congress, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri
16 - 18 Eylül 2024
Küresel Yenilenebilir Enerji Zirvesi Venedik, İtalya
16 - 18 Eylül 2024
TESAB Enerji Stratejileri Konferansı, Ankara
2 - 3 Ekim 2024
Smart City Fuar ve Dünya Kongresi, Barselona, İspanya
5 - 7 Kasım 2024
Elder 5. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi - Antalya, Türkiye
22 – 23 Kasım 2024