ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, sisteme giren elektriğin artık daha fazla kontrol edildiğini belirterek, “Kayıp kaçakta teknolojik yöntemlerle, başarı oranımızı artırıyoruz” dedi.

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, Türkiye genelinde yapılan yatırımların kayıp kaçak oranlarını önemli ölçüde aşağı çektiğini belirtti. Çeçen, “Kayıp kaçak oranı dağıtım ihaleleri olduğundan bugüne Türkiye genelinde, yüzde 25’lerden yüzde 14-15’lere çekildi. Tahsilat oranlarının artmasıyla ve teknolojik yatırımlarla bu oranlar sağlandı.” diye konuştu. Daha fazla bilgiye ulaşılabilir bir alt yapı oluşturulduğunu belirten Çeçen, “Kayıp kaçak yüzde 14-15’lerden yüzde 8’lere indi. OECD rakamları yakalandı” ifadelerini kullandı.

Yatırımların hızlı bir şekilde ilerlediğini belirten ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Çeçen şu ifadeleri kullandı: “Bunun sonuçları özellikle 2020’den sonra nihai tüketiciye olumlu şekilde yansıyacak. Ağırlıklı altyapı şebeke sistemleri, trafo hatların yenilenmesi, yer altı organizasyonları, şehirleşmenin de bir değişim sürecinde gerçekleştiriyoruz. Yatırımlar lokal bankalardan satın alma kredisi dışında borçlanarak sağlanıyor. Bu da tarifeden geri ödenecek şekilde modelleniyor. Tarife üzerinden 10 yılda geri alıyoruz.”

FATURALANDIRMA ORANI ARTIRILDI

Kayıp kaçakta, faturalandırma oranının arttığını belirten Çeçen, “Geçmiş yıllarda, sisteme giren 100 birim elektriğin 30 birimi faturalandırılabiliyordu. Mücadele yöntemlerimizi geliştirerek, sisteme giren elektriği 80 birime kadar faturalandırabiliyoruz.” dedi. Çengel atıp enerji alma durumunun kalmadığını kaydeden Çeçen sözlerini şöyle sürdürdü: “Dicle’de oran hızlı düşmedi ama giren enerji azaldığı için rakamsal bir performans var. Van Gölü’nün sorunlu olan bölgesi Dicle EDAŞ’a göre daha az olduğundan burada hızlı bir düşüş gözlemlendi. Çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı sürdürerek, bu sorunu en az kayıpla atlatacağız.”

Elektrik dağıtım şirketleri, yatırım dönemi için onaylanmış şebeke işletme yatırımlarını, EPDK onaylı olmaksızın yüzde 5 oranında aşabilecek.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Elektrik Piyasası Dağıtım Sistemi Yatırımlarına İlişkin Usul ve Esaslar’da yaptığı değişiklikler Resmî Gazete’de yayımlandı.

Değişikliğe göre elektrik dağıtım şirketleri, bir uygulama döneminde yapacakları yatırım harcamaları miktarının, toplam şebeke yatırımlarının yüzde 1’ini geçeceğini öngörmeleri halinde, bunun için proje bazında değişiklik taleplerini gerekçeleriyle birlikte EPDK’ya sunacak.

Buna göre, elektrik dağıtımında yatırım planı revizyonu, EPDK yetkisinde olacak ve Kurul tarafından proje bazında uygun görülen bütçe başka bir bütçe için kullanılamayacak.

YÜZDE 5'E KADAR ONAYSIZ YATIRIM

Bu arada elektrik dağıtım şirketlerine (EDAŞ), şebeke işletme yatırımları için EPDK tarafından onaylanmış yatırım tutarı tavanını aşma konusunda da bir marj tanındı. EDAŞ'lar, söz konusu yatırımları uygulama dönemi için belirlenmiş tavanı EPDK onayı olmadan yüzde 5 oranında aşabilecek. Bu tavan aşma marjı, daha önce dağıtım sistemi yatırımları konusunda da sağlanmıştı.  

YEDAŞ Genel Müdürü Rıdvan Aktürk, yatırımların yüzde 36’sını kırsaldaki elektrik dağıtım hatlarını ve aydınlatma tesislerini geliştirmeye ayırdıklarını söyledi.

YEDAŞ Genel Müdürü Aktürk, Şehir ve kırsala aynı kalitede elektrik hizmeti sunmayı hedefliyor ve planlamalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz” dedi.

YEDAŞ, kırsalda artan elektrik talebini karşılamak için yatırımlarını artırdı. 2017 yılında özellikle kırsalda elektrik dağıtım hatlarını ve aydınlatma tesislerini geliştirmek amacıyla yaklaşık 170 milyon TL değerinde yatırım hayata geçirecek. Köylerde bakım onarım çalışmaları, ilave trafo ve aydınlatma tesisleriyle şebekenin daha güçlü hale getirilmesi hedefleniyor.

Köylerde tarımsal sulama, ürün muhafazası için kullanılan soğuk hava depoları, derin dondurucular, hayvancılık için kullanılmaya başlanan yeni nesil makinelerle birlikte artan elektrik talebini karşılamak amacıyla şebekede yenileştirme ve iyileştirme çalışmaları yapılıyor. İlave tesis, trafo güç veya iletken kesit artırımı, enerji nakil hatlarında yenileme ve bakım çalışmaları, işletme ömrünü tamamlamış trafo ve panoların yenilenmesi, armatür dönüşümü, ilave aydınlatma tesisi inşa edilmesi ve ağaç budama faaliyetleri ile kırsal şebeke daha da güçlü hale getiriliyor.

Köydeki vatandaşların elektrikli ev aletleri kullanması ve tarımsal faaliyetlerini eksiksiz yerine getirmesi için gerekli alt yapı çalışmaları sürdürülüyor. 2017 sonu itibariyle 5 ilde yaklaşık 300 köyde 170 milyon TL değerinde yatırımla; 7 bin km enerji nakil hattında bakım onarım, 151 ilave trafo tesis, 30 bin adet armatür dönüşümü çalışmalarını tamamlamış olacak.

“KÖYLERDEKİ ARTAN TALEBİ KARŞILAYACAĞIZ”

YEDAŞ Genel Müdürü Rıdvan Aktürk, “Bu yıl yatırımlarımızın yüzde 36’sını kırsaldaki elektrik dağıtım hatlarını ve aydınlatma tesislerini geliştirmeye ayırdık. Şehir ve kırsala aynı kalitede elektrik hizmeti sunmayı hedefliyor ve planlamalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.” dedi. Teknoloji, ulaşım ve sosyoekonomik gelişmeyle birlikte köylerdeki hanelerde de elektrikli araç gereç kullanımını artırdığını söyleyen Aktürk, “Modern tarım ve hayvancılığın gelişmesiyle köylerde vatandaşın işlerini daha verimli yürütebilmesi için elektrik büyük önem taşımaya başladı.” ifadelerini kullandı.

ABD Columbia Üniversitesi’nden bir ekip tarafından geliştirilen bir teknoloji ile göl, nehir ve baraj gibi su birikintilerinin üzerinde oluşan buhar elektrik enerjisine dönüştürülebilecek.

ABD Columbia Üniversitesi’nden Türk bilim insanı Doç. Dr. Özgür Şahin öncülüğündeki ekip tarafından, hidroelektrik enerjinin farklı bir formu olarak ifade edilebilecek, düşük sıcaklıklardaki su buharından elektrik üretimine dayanan teknoloji geliştirildi. Teknolojinin on yıldan az bir zaman zarfında yaygın olarak kullanılacağı tahmin ediliyor.

Rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına rakip olabileceği belirtilen teknoloji, güneş enerjisiyle su birikintileri üzerinde oluşan buharın, bakteriyel sporlar marifetiyle kuru kalabilen şeritleri bir kas gibi hareket ettirmesi esasına dayanıyor. Nemli ortamdaki değişim, şeritlerde yüksek miktarda itme ve çekme hareketleri oluşturuyor.

Ekip, kullanılabilecek motorlar için de birkaç prototip geliştirdi. Ekibin geliştirdiği prototip motorlar, söz konusu “kasların” tam su üzerine konumlandırılıyor. Motorun üzerindeki perdeler kapandığında nem yükseliyor ve materyal genişliyor. Sonrasında açılan perdeler kuruyarak tekrar kapanıyor ve bu açılıp kapanmayla enerji üretimi sağlanıyor.

MALİYETİ DAHA UCUZ OLACAK

Bu prensip çerçevesinde geliştirilecek buhar motorlarıyla, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki göl ve barajlardan, ülkenin yıllık elektrik üretiminin 3’te 2’sine karşılık gelen 2,8 milyon megavatsaatlik elektrik üretilebileceği tahmin ediliyor. Bu buhar motorlarının su birikintilerinin yanı sıra sulama alanları veya sera gibi alanlarda da çalışabileceği öngörülüyor. Söz konusu teknolojinin gelişebilmesi için günümüzde yüzer halde de kullanılabilen güneş panelleriyle rekabet edebilmesi gerekiyor. Buhar motorlarında kullanılacak ucuz biyolojik malzemelerin güneş panellerinden daha az maliyetle üretim yapılabileceği belirtiliyor. Buhardan bu yöntemle elektrik üretiminin, yüksek yağmur alan bölgelerde aşırı buharlaşmanın önüne geçmek için de kullanılabileceğine dikkat çekiliyor.

MAKALE

Michael G. Pollitt ESRC Electricity Policy Research Group and Judge Business School, University of Cambridge

Ağ düzenlenmesinde “en iyi uygulama” belirleyicilerini keşfetmek:
Elektrik sektörünün durumu
Bu makalede, elektrik ağı düzenlemesindeki sonuçların belirleyicilerini keşfetmek için 40 ülkedeki düzenleyici kurumların anket yanıtlarından oluşturulmuş en iyi uygulama indeksini kullanıyoruz. Açık bir davranış modeli oluşturduk; burada, en iyi uygulama düzenlemesinin derecesine bağlı olarak, endüstriyel düzenlemelerin, siyasi ve ekonomik ortamların etkisinin araştırılmasına ilgi duyuyoruz.

Makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Elektrik Gündemi

  • Teknoloji, ulaşım ve sosyoekonomik gelişmeyle birlikte köylerdeki hanelerde de elektrikli araç gereç kullanımı arttı. Ayrıca modern tarım ve hayvancılığın gelişmesiyle köylerde vatandaşın işlerini daha verimli yürütebilmesi için elektrik büyük önem taşımaya başladı.
  • ABD Enerji Bakanının FERC’den talep ettiği düzenleme ile kömür, nükleer gibi yatırımlara destek gelmesiyle, gazın payının etkileneceği, yenilenebilir enerjinin etki seviyesinin daha az olacağı belirtildi.
  • Statoil, 1972’de Norveç hükümeti tarafından kuruldu. Bugün devletin payı şirkette %67. Personeline iklim/yenilenebilir eğitimi ile kamu diplomasisi geliştirmeye çalışıyor. 2030’da sermayesinin %15-20’sini yenilenebilir ve düşük karbona harcayacak.
  • Fransa’da Tricastin nükleer santralindeki 4 reaktörün güvenlik sebebi ile kapatılması kış döneminde traderları endişelendiriyor. Ekim ve kasımda regülatör iznini bağlı 12 reaktör başlatılacak ama soru işaretleri var. Avrupa elektrik fiyatları yüksek seyredebilir.
  • 26 Ekim’de Tesla’nın elektrikli TIR Çekici (semi truck) açıklaması bekleniyor. Tesla çarşambaya kadar 3.çeyrek teslim rakamlarını verecek. Model 3’te de 1000 ünite/hafta ancak üretmiş olabilir.
  • Çin’deki yabancı araç üreticileri (yerlilerde var) en geç 2019’da ülkede elektrikli araba üretimine başlamak zorunda. Bir kota sistemi ile 2019’da ülkedeki üretim veya ülkeye ithalatı %10’u elektrikli olmak zorunda. 2020’de bu oran %12’ye çıkıyor.
  • Çin istatistiklerine göre temmuz sonunda Çin’deki güneş kurulu gücü 102 GW olarak 100 GW’ı geçti. İlk yarıda 24.4 GW yeni kapasite ekledi. Çin’deki güneş santralleri ilk 6 ayda 51,8 milyar kWh elektrik üretti.
  • ABD’de bu sene ilk defa şebekeye bağlı pil depolama sistemlerinin tüm pil depolamadaki payı %57 olarak, offgrid depolama sistemlerini geçecek. 2022’de %99’unun şebekeye bağlı depolama sistemi olması bekleniyor.

Kaynak:
http://barissanli.com/eak/