Zorlu Enerji Grubu, 2 Şubat 2017 tarihinde imzalanan anlaşmayla Osmangazi Elektrik Dağıtım Bölgesi’nde elektrik dağıtım ve satış faaliyetlerini resmi olarak üstlendi. Zorlu Enerji Grubu, bu devralmayla birlikte Eskişehir, Bilecik, Uşak, Afyon ve Kütahya’yı içine alan ve Türkiye elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 4’ünü gerçekleştiren dağıtım bölgesinde 1,5 milyonu aşkın aboneye elektrik dağıtım hizmeti sunacak.

Enerji sektöründe 25 yıla yaklaşan deneyim ve uzmanlığa sahip Zorlu Enerji Grubu, 2 Şubat 2017 itibarıyla Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ ve Osmangazi Elektrik Perakende Satış AŞ. şirketlerinin yönetimine geçti. Şirketlerin devri ile ilgili imzaları Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ve Yıldızlar SSS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Yıldız atarken törene Yönetim Kurulu Üyeleri, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Zorlu Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak ve konuklar katıldı.

“Yatırım yapmaya devam edeceğiz”

İmza töreninde konuşan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu “Elektrik dağıtımı ve ticareti ile doğal gaz dağıtımı ve ticareti dahil olmak üzere verimli ve sürdürülebilir olan alanlara yatırım yapmaya önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz” dedi.

 “Kalitemizi ve yenilikçi uygularımızı elektrik dağıtım ve satış hizmetlerine de taşıyacağız”

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Zorlu Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak, “Zorlu Enerji Grubu olarak 25 yıla yaklaşan deneyim ve uzmanlığımızı, Osmangazi Elektrik Dağıtım Bölgesi ile buluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bugüne kadar hizmet kalitesi, sürdürülebilirlik anlayışı ve uygulamadaki tecrübesiyle fark yaratan Zorlu Grubu, üstlendiği tüm sorumluluklarda ve altına imza attığı tüm yatırımlarda olduğu gibi en iyisini sunma azmini elektrik dağıtım ve satış hizmetlerinde de ortaya koyacak. Enerji alanındaki faaliyetlerimizi elektrik üretimi, satışı ve ticaretindeki yenilikçi hizmetlerimizle zenginleştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Zorlu Enerji Grubu hakkında…

Santral kurulumu ve enerji üretiminden, elektrik ticareti ve doğal gaz dağıtımına kadar sektörün birçok temel alanında faaliyet gösteren Zorlu Enerji Grubu, sahip olduğu 6 doğal gaz, 7 hidroelektrik, 3 jeotermal ve 4 rüzgâr santralinden oluşan üretim portföyüyle toplam 991 MW kurulu güce sahip. Zorlu Enerji, Türkiye’de sahip olduğu 644 MW kurulu gücünün yüzde 73’ünü yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlıyor. Zorlu Enerji Grubu, GAZDAŞ şirketiyle Trakya ve Gaziantep bölgelerinde doğal gaz dağıtım hizmetini üstlenirken; Zorlu Elektrik şirketiyle de Türkiye genelindeki serbest tüketicilere elektrik satış hizmeti de sunuyor.    

Kaynak: Zorlu Enerji

2017 yılının, insansız hava araçlarının, diğer adıyla Drone’ların yılı olacağı ifade ediliyor. Kişisel ve ticari amaçlarla kullanılmaya başlanan Drone’ların, elektrik dağıtım şebekelerinin performansını artıran coğrafi bilgi sistemlerinin daha verimli çalışmasını sağlayacağı belirtiliyor. Drone’lar ile gerçek zamanlı, 2D ve 3D formatında fotoğraflar çekmek ve sahayla ilgili bilgi sahibi olmak mümkün olabiliyor. Droneların coğrafi bilgi sistemleri uygulamalarında nasıl kullanıldığını videomuzdan izleyebilirsiniz.

Ortakları içerisinde Avrupa’nın 5 büyük elektrik dağıtım şirketinin de yer aldığı 23 milyon Avro (24.7 milyon dolar) bütçeli akıllı şebeke projesi “InterFlex” Fransa’da tanıtıldı. Ufuk 2020 Programı kapsamında hayata geçen proje, önümüzdeki üç yıl boyunca, yerel ölçekte enerji sistemlerini optimize etmenin yeni yollarını araştıracak.

Almanya'daki RWTH Aachen Üniversitesi tarafından koordine edilen Interflex projesi, akıllı şebekeler, enerji depolama, elektrikli araçlar, talep yanıtı ve şebeke otomasyonu üzerine odaklanacak. Akıllı şebeke uygulamalarını sanayi ölçeğinde uygulamayı ve böylece yenilenebilir enerjiden daha yüksek oranda faydalanmayı hedefleyen projeye, dağıtım şirketleri, üreticiler ve araştırma merkezleri de dahil edildi.

20 ortaklı proje

Önümüzdeki 3 yıl boyunca, ČEZ Distribuce, Enedis, E.ON, Enexis ve Avacon elektrik dağıtım şirketlerinin de dahil olduğu 20 proje ortağı,  Çek Cumhuriyeti, Fransa, İsveç, Hollanda ve Almanya’da yerel ölçekte enerji sistemlerini optimize etmenin yeni yollarını araştıracak.

Yapılan açıklamada, “Bugün, yenilenebilir enerji kaynaklarının büyük çoğunluğu dağıtım şebekesine zaten bağlı. Önümüzdeki birkaç yıl içinde Avrupa'nın dört bir yanındaki milyonlarca elektrikli araç şarj istasyonu muhtemelen aynı şebekeye yerleştirilecek. Bu nedenle, dağıtım şebekelerinin hızla değişen enerji akışlarına uyum sağlamaları gerekecek” denildi.

Kaynak: www.powerengineeringint.com

Elektrik sektörünün küresel oyuncuları 31 Ocak – 02 Şubat 2017 tarihleri arasında Kaliforniya’da DistribuTECH Konferans ve Fuarı’nda bir araya geldi. Kongreye elektrik şebekelerinin günümüz ve geleceğin ihtiyaçlarına yönelik değişimi konuları damgasını vurdu.
Konferansın açılışında konuşan New York Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Audrey Zibelman, dağıtım şebekelerinin rollerinin değişmesi gerektiğini ve tüketicilerin enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanmasına yardımcı olması gerektiğini vurguladı. Zibelman, şunları söyledi:
“Geleceğin şebekesinden söz ettiğimizde, saatlerden milisaniyelere geçmekten, talebin dinamik bir şekilde okunmasından ve bu talebi karşılamak için dinamik bir operasyon becerisine sahip olmaktan bahsediyoruz. Bu sadece mühendislik ve teknolojiyle ilgili değil. Burada önemli olan unsur iş modelidir” dedi. Zibelman, sektördeki bu dönüşümün çok uzak olmadığını, çok yakın bir gelecekte bu değişimin oluşacağını sözlerine ekledi.

“Ulaştırma sektörü büyük fırsatlar barındırıyor”

San Diego Doğal Gaz ve Elektrik İdaresi Başkanı Scott Drury, ulaştırma sektörünün elektrik sektörü için hem maddi açıdan, hem de dünyayı daha temiz bir yer yapmak adına çok büyük fırsatlar barındırdığına işaret ederek “Ulaştırma sektörü, hava kirliliğine en fazla sebep olan sektör olmaya devam ediyor. Kaliforniya’daki araçların yarısı elektrikli araçlardır” dedi. Kendisinin de elektrikli araç kullandığını söyleyen Drury, DistribuTECH gibi forumların sektörün gelişimi ve bilgi aktarımı açısından çok önemli olduğunu ifade etti.

Kaynak: www.elp.com

Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının ağırlığı artarken, rüzgâr enerjisi aldığı yatırımlarla ve yıllar içerisine kat ettiği mesafe ile dikkat çekiyor. Türkiye, 2023 yılında rüzgâr enerjisi kurulu kapasitesini 20 bin MW’a çıkarmayı hedefliyor. EPDK’nın 2016 yılı Kasım Ayı Elektrik Piyasası Sektör Raporu’na göre, Kasım ayında Türkiye’de elektrik üretiminin %6,18’si rüzgâr  enerjisinden karşılandı.

Avrupa’da ülkelerden arka arkaya rüzgâr enerjisinde rekor haberleri geliyor. Ocak ayında yapılan açıklamaya göre, 2016 yılında Birleşik Krallık genelinde, rüzgâr santralları, kömür santrallarına göre ilk kez daha fazla elektrik üretimi gerçekleştirdi. (1) Büyük rüzgâr çiftliklerine sahip olan İsveç, ülkede hizmette bulunan 6 nükleer santralin sağlayacağı enerjiye denk geldiği belirtilen 5.7 milyon KWh düzeyinde elektrik üretimini sadece rüzgâr enerjisinden gerçekleştirdi.  (2) Petrol ülkesi Suudi Arabistan ise ilk rüzgâr enerjisi santralini kuruyor. (3)

Rüzgâr enerjisinin bir parçası olan açık deniz rüzgâr santralleri de şirketler tarafından ilgi gören bir sektör.  Wind Europe’un istatistiklerine göre, 2016 yılı sonu itibariyle, Avrupa’da 10 ülkenin şebekeye bağlı ve toplam 12 bin 631 MW kapasiteye sahip 3 bin 589 açık deniz rüzgâr türbini bulunuyor. (4) Sektör, yapılan yatırımlarla her geçen sene büyüyor. Özellikle Avrupa’da 7’inci Çerçeve Programı, Ufuk 2020 ve diğer programlar tarafından fonlanarak hayata geçirilen Ar-Ge projeleri, açık deniz rüzgâr santrallerinin gelişimine ve dolayısıyla rüzgâr sektörüne büyük katkı sağlıyor. Bu projelerden birkaçına hep birlikte bakalım.

Türbinlerin test ve denetimine standardizasyon geliyor

AB tarafından finanse edilen ve bu sene tamamlanacak olan TOWERPOWER projesi, açık deniz rüzgâr türbinlerinin yapısal durumunu sürekli izlemek için güvenilir yeni teknikler geliştirmeyi hedefliyor. Daha etkin bir denetim, türbinlerde oluşabilecek arızaların daha erken fark edilmesine ve müdahalesine olanak sağlıyor. Bu durum, sektörün maliyet-etkin bir yapıya kavuşması açısından önem kazanıyor. Projenin en önemli çıktılarından bir tanesi, türbinlerin test ve bakım yöntemlerine standardizasyon getirilmesi olarak öne çıkıyor. Proje Koordinatörü Dr. Celine Auger, “Bu zamana kadar türbinlerin denetiminde herhangi bir standart bulunmuyordu. Projemizin getireceği bu standardizasyon rüzgâr sektörüne büyük değer katacaktır” dedi.

Akademi ve sanayi el ele

Sektörün gelişiminde en önemli faktörlerden bir tanesinin o alandaki kaliteli iş gücünün artması olmasından yola çıkarak hayata geçirilen MEDOW (Açık deniz rüzgâr türbinleri için çok terminalli doğru akım (MTDC) şebekeleri / Multi-terminal DC (MTDC) grid for offshore wind) projesi, 5’i üniversite ve 6’sı sanayi kuruluşu olmak üzere 11 partner tarafından oluşturuldu. AB 7’inci Çerçeve Programı tarafından fonlanan projenin 2 ana hedefi bulunuyor; sanayi ve üniversiteyi bir araya getirerek DC Şebekelerinde uzmanlığı artırmak ve alternatif akıma (AC) göre daha modern ve avantajlı olan DC şebekelerin açık deniz rüzgâr türbinlerinde kullanımı üzerinde çalışmalar yürütmek. MEDOW Proje Koordinatörü Jun Liang, şunları söylüyor; “Projenin sektöre en önemli katkısı akademi ve endüstriyi bir araya getirmeyi ve istikrarlı bir Avrupa için MTDC üzerinde çalışmalarını sağlamasıdır. Projenin çıktılarının bir yol haritası olarak kullanılabileceğine inanıyorum.”

Denizaltına dönüşebilen sürat teknesi geliştirildi

2009 yılında İngiltere’de bir KOBİ tarafından, denizaltına dönüşebilen bir sürat teknesi olan Scubacraft tasarlandı. 7 yıl sonrasında ise bu proje, enerji sektörüne, özellikle de açık deniz rüzgâr türbinlerinin bakımı için geliştirildi.  Patentli Scubacraft, deniz yüzeyinin altına dalıyor, suyun altında çalışabiliyor ve sonrasında suyun üzerine tekrar geri çıkabiliyor, bu sayede bakım ve onarım çalışmalarının daha hızlı yapılmasını sağlıyor. (5)

Yapılan yatırımlar ve geliştirilen Ar-Ge projeleri, rüzgâr enerjisi sektörünün çok daha hızlı gelişmesini sağlıyor. Bu gelişmeler ışığında dünya ülkeleri rüzgâr enerjisine verdiği önemi artırıyor. Önümüzdeki yıllarda, yenilenebilir enerji sektöründe rüzgârın daha güçlü eseceğinden hiç şüphe yok.

Projelerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Haftanın Makalesi
Akıllı İletim Şebekeleri: Vizyon ve Çerçeve
Yazarlar: (IEEE Üyeleri) Fangxing (Fran) Li, Wei Qiao, Hongbin Sun, Hui Wan, Jianhui Wang, Yan Xia, Zhao Xu, ve Pei Zhang

Modern bir elektrik şebekesinin, ekonomik, güvenilir ve sürdürülebilir elektrik enerjisi sağlamak için daha akıllı hale gelmesi gerekmektedir. Gelecekte akıllı elektrik şebekelerinin geliştirilmesi için bir vizyon oluşturmak ve de teşvik etmek için ABD ve Avrupa'da önemli faaliyetler gerçekleştiriliyor. Bununla birlikte, bu faaliyetlerin çoğunluğu yalnızca dağıtım şebekesine ve talep tarafına vurgu yapıyor ve iletim şebekesini büyük resmin dışında bırakarak akıllı şebekeler bağlamında belirsiz bırakıyor.
Bu rapor, akıllı iletim şebekelerinin ana özelliklerini tanımlarken bir yandan da gelecek için özel bir vizyon ortaya koymaktadır. Bu vizyonda, her akıllı iletim şebekesi, işlevsel olarak akıllı kontrol merkezleri, akıllı aktarım şebekeleri ve akıllı trafo merkezleri olmak üzere üç interaktif, akıllı komponentten oluşan entegre bir sistem olarak kabul edilir. Üç işlevsel bileşenin her birinin özellikleri ve işlevleri bu raporda ayrıntılı olarak çerçevelendirilmektedir.
(Tercüme hataları olabileceğinden anlam ve içerik tereddütlerinde orijinal dokümana başvurulmalıdır.)

Makalenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Elektrik Gündemi

  • OFGEM’in uyarılarına rağmen İngiliz Npower 1.4 milyon tüketicisine gelecek aydan itibaren elektrikte %15, gaz da %4.8 zam yapacak. OFGEM patronu Dermot Bolan tedarikçileri sert bir uyarı ile artış yapmamaları için uyarmıştı.
  • Trump’un EPA’daki geçiş dönemi ekibi lideri Myron Ebell’in açıklamaları : “Çevresel hareket, benim görüşüme göre, modern dünyadaki zenginlik ve özgürlüğe en büyük tehdit”. “Çinliler güneş paneli ve rüzgâr değirmenleri üretmek için büyük yatırımlar yapıyorlar, batı dünyasındaki saftirik müşterilere satmak için. Bu şekilde onların elektrik fiyatları artacak, Çin daha rekabetçi olacak”
  • İngiltere’de elektrik kesintileri kriz ihtimalinin abartıldığı, kapasite mekanizmalarının bunu sağladığı tartışılıyor. “Sektör düşük yedek kapasite sebebiyle çok gürültü yapsa da, ihtiyaç olduğunda fazlaca kapasiteyi sağlayabiliyor” demiş. Kim? Energy Intensive Users Group başkanı. Kapasite açık arttırmaları 2-3 milyar sterlin/yıl’a mal oluyor.
  • ABD’de önümüzdeki iki yılda 2017’de 11.2 GW, 2018’de 25.4 GW doğalgaz santrali devreye girmesi bekleniyor. Kömür kapasitesi 47.2 GW azalmıştı. ABD enerji görünüm raporunda ise bu gelen talebin fiyatı arttıracağı, kömürün 2016’daki %30’dan 2017-2018’de %32’ye çıkacağı öngörülmüş. Doğal gazın da %34’ten %32’ye düşüşü bekleniyor.

Grafik

  • kWh başına (dolar sent olarak) iletim, dağıtım ve diğer hizmet bedelleri (IEEE)
    http://barissanli.com/eak/wp-content/uploads/2017/01/img_58878672e7019.png

Kaynak: http://barissanli.com/eak/