Türkiye Elektrik İletişim A.Ş. (TEİAŞ) üretilen, tüketilen, ithal ve ihraç edilen elektrik istatistiklerini açıkladı. Buna göre elektrik ihracatı yüzde 148 oranında arttı.

TEİAŞ verilerine göre, elektrik üretiminden geçen yıla kıyaslama yapıldığında yüzde 14 oranında bir artış meydana geldiği belirtildi. Bu oran ile birlikte bir yılda elektrik üretimi 23 milyar 789 milyon 528 bin kilovatsaat oldu. Elektrik üretimi doğalgaz, linyit kömürü, hidroelektrik santraller, rüzgâr enerjisi, güneş, jeotermal, biyokütle gibi kaynaklardan sağlanıyor. Elektrik üretiminin yüzde 41,8’lik kısmı doğalgazdan elde edilirken, yüzde 18’lik kısmı ithal kömürden yüzde 16’lık kısmı ise yerli kömürden sağlanıyor. Hidroelektrik santrallerin payı üretimde yüzde 15,9 olurken rüzgâr enerjisi yüzde 5,4 olarak üretime katkı sağladı.

Türkiye’nin elektrik ithalatından geçen yıla oranla yüzde 45’lik bir düşüş oldu. Bu oran dahilinde ithalat 260 milyon 497 bin kilovatsaate geriledi. Elektrik ihracatındaysa geçen yıla kıyaslama yapıldığında yüzde 148 oranında bir artış meydana geldi. Bu artış ile ihracat 97 milyon 480 bin kilovatsaatten 242 milyon 190 bin kilovatsaate çıktı. Elektrik üretimi ve elektrik tüketimi hemen hemen eşit olduğu sonuçlara yansıdı. Buna göre, elektrik tüketimi 23 milyar 807 milyon 834 bin kilovatsaat iken elektrik üretimi 23 milyar 789 milyon 528 bin kilovatsaat olarak açıklandı.

Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY, Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi (RECAI) sonuçlarını açıkladı. 40 ülkenin yenilenebilir enerji yatırımları bakımından sıralandığı endekste Türkiye, 2017’de bir önceki yıla göre 3 basamak birden yükselerek 16. sırada yer aldı. Raporda; Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesinin bir yılda üç kat artarak 1.5 GW’ye ulaştığı belirtilirken, yabancı yatırımcıların rüzgâr enerjisi başta olmak üzere Türkiye’deki yenilenebilir enerji fırsatlarına daha fazla ilgi gösterdiği vurgulanıyor.

EY Türkiye Enerji Sektör Lideri Erkan Baykuş, Türkiye’nin, yerli ve yabancı yatırımcılar için özellikle rüzgâr ve güneş enerjisi alanlarında cazip yatırım fırsatları sunduğunu ifade etti. İhalelere yüksek miktarlarda talep gelmesinin, Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında yatırım ve uygulamalar için güçlü bir iştah olduğunu gösterdiğini belirten Baykuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Bununla birlikte hem ülkemizde hem de dünyada akıllı ölçüm sistemleri ve şebekelerin gelişimi, dijitalleşme, müşteri çözümleri alanlarında pek çok yeni gelişme yaşanıyor ve bunun sonucu olarak Türkiye’nin enerji verimliliği olgunluğu giderek yükseliyor. Güneş enerjisi özelinde bakıldığında, yüz ölçümü büyüklüğü ve güneşlenme süresi uzunluğu dolayısıyla Türkiye yüksek potansiyel taşıyan ülkeler arasında yer alıyor. Yatırım ortamının iyileşmesini sağlayan gelişmeler ve enerji reformları alanında gösterilen kararlı duruşun, önümüzdeki dönemde Türkiye’yi yatırımcılar için giderek daha cazip bir pazar haline getireceğini öngörüyoruz”

YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARINDA ÇİN İLK SIRADA

Yenilebilir enerji yatırımlarında Çin, Hindistan ve ABD’yi geride bırakarak EY’nin Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi’nde birinci sıradaki yerini korudu. Endekste ikinci sırada yer alan Hindistan’ın ise önümüzdeki dönemde yenilebilir enerji yatırımlarında düşüş gösterebileceğine işaret ediliyor. Endekste; Hindistan’da gerçekleşmesi planlanan bazı rüzgâr enerjisi anlaşmalarının iptal edilmesinin, ülkenin güneş enerjisi kapasitesini 2022 yılında 100 GW’ye yükseltme hedefine gölge düşürdüğü ifade ediliyor. Öte yandan ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadeleye ilişkin politikalarında değişikliğe gitmesi ve ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu’nun Eylül ayında ithal edilen güneş panellerinde yaşanan artışa ilişkin olarak yurtiçi piyasaya zarar verebileceği açıklamasında bulunması, ülkenin yenilenebilir enerji yatırımlarındaki çekiciliği üzerinde olumlu bir etki yaratmıyor.

SEDAŞ, 1924 yılından bu yana kutlanan, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü hakkında bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, hayatın her anında, yaşadığımız her yerde enerjiye ihtiyaç duyduğumuza ve günümüzde neredeyse hava ve su kadar önemli olan elektrik enerjisinin olmazsa olmazımız haline dönüştüğüne dikkat çekilirken, enerjide sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için tasarrufun çok önemli olduğu vurgulandı.

TÜKETİMDE TASARRUFA ÖZEN GÖSTERİN

Açıklamada ayrıca enerji alanında da dünya kaynaklarının kullanılması nedeniyle sürdürülebilirliğin dikkate alınması gerektiği belirtilerek şöyle denildi: "Enerjide sürdürülebilirlik üç ana ilkeye dayanıyor, birincisi, enerjinin etkin kullanımı ve enerji tasarrufu, ikincisi, özellikle son dönemde ülkemizde de önemle ele alınan yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının arttırılması, üçüncüsü ise yeni enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması. Sadece evimizde kullandığımız elektrikli eşyalarımızı göz önünde bulundursak dahi enerji tasarrufu yöntemleri izlendiğinde ciddi oranda enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Enerjide üretimi yaparken verimli, tüketimde ise tasarruflu olmaya her zaman özen gösterilmesi gerekir.”

TASARRUF YARIŞMASINA DAVET

SEDAŞ 31 Ekim tasarruf günü nedeniyle, tüm elektrik kullanıcılarını, enerji verimliliğine özendirme amacıyla düzenlediği ve web sayfasından başvurularını aldığı "Enerjimi verimli kullanıyor, kazanıyorum. Ülkeme de kazandırıyorum" isimli yarışmasına katılmaya davet etti.

Avrupa Komisyonu, 2030 iklim ve enerji hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerjinin payının en az yüzde 35 olması gerektiğini belirterek, üye ülkelerden hedef yükseltmelerini istedi.

Avrupa Parlamentosu, üye ülkelerinden yenilenebilir enerji hedeflerini yükseltmesini talep etti. Yapılan açıklamada, güneş enerjisi ya da rüzgâr enerjisi gibi alternatif kaynakların toplam enerji içindeki payının, birliğin 2030 yılındaki nihai tüketiminin en az yüzde 35'i olması gerektiği belirtildi. Parlamento üyeleri, AB'nin yüzde 35'lik hedefini gerçekleştirmek için zorunlu ulusal hedefleri yeniden belirlenmesini istedi.

Bu öneriyle hayata geçirilecek yasa tasarısıyla, biyoyakıtların kara ve demiryolu taşımacılığında nihai enerji tüketimindeki payının yüzde 7'yi aşmamasını zorunlu kılınıyor.

AB, 2009 yılında 2020 yılı için yüzde 20 hedefi koymuştu. Avrupa Komisyonu, daha sonra yenilediği 2030 için iklim ve enerji hedeflerinde yenilenebilir enerji için en az yüzde 27 önermiş ancak tam bir bağlayıcılığı olmayacağını belirtmişti. Her AB üyesi devlet için ayrı hedefler bulunuyor.

MAKALE

İngiltere'de elektrik dağıtım şebekelerinde yenilik için koruyucu alan yaratmak: Kurumsal değişim politikası

Matthew Lockwood

Elektrik dağıtım şebekelerinde yenilik, sürdürülebilir bir düşük karbonlu enerji sistemine geçişte önemli bir unsur olacaktır. Şebekelerin düzenlenmiş tekeller olarak doğası, yenilik için koruyucu alanın evriminin yerinin düzenleyici kurumlar olduğu ve koruyucu alan yaratma politikasının kurumsal değişim politikası olduğu anlamına gelir. Bu makalede, 2000'li yılların başında, düzenleyici rejimde fonlama mekanizmaları şeklinde araştırma, geliştirme ve tanıtım projeleri için koruyucu alan yaratılmış olan Britanya örneğini inceliyoruz.

Makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Elektrik Gündemi

  • İngiltere’de enerji şirketleri ürün inovasyonu yerine spesifik markalaşmayı kullanıyor. Yapılan bir araştırmaya göre marka ile özdeşleştirmenin önemli olduğu belirtiliyor. İngiltere’de enerji tedariğinin yüzde 90’ı “Big Six”in elinde. Bunun yanı sıra, EDF Energy en az tedarikçi değişimine sahip.
  • Asya’da Hindistan hariç herkes kömür alımlarını arttırdı. Çin, yüzde 13,7 daha fazla kömür ithalatı yaptı. Bir yıl önce 72 dolardan alınan kömür, şimdi 100 dolar civarına yaklaştı. Kömürde 22,7 milyon ton arz eksiği var.
  • Almanya’daki elektrik dağıtım operatörleri; iletim işletmecilerinin dağıtım sistemine müdahalelerine sınır getirecek bir reform istiyorlar. Artan dağıtık üretim ile dağıtım sistemi yönetimi zorlaştı.
  • Çin kömür fiyatlarını düşürmeye çalışacak. Fiyatların yüzde 10 azalacağı söyleniyor. Kömür piyasasındaki stokçulara karşı soruşturma başlatılıyor. Kışın kömür ve doğalgaz arzı konusunda da bazı endişeler var.
  • ABD’de enerji başta olmak üzere altyapılara siber saldırı uyarısında bulunuldu. İnternetten açık erişilen bilgiler (facebook, twitter bilgilerinden iletişim), bilinmeyen mailler ve SCADA sistemlerinin saldırıda kullanıldığı belirtiliyor.
  • Yakın zamanda, 2021 yılı Kasım ayında devreye girecek emisyon sınırları açıklanacak. Köln enstitüsüne göre Alman şirketler iklim ve çevre ile alakalı işlerden 66 milyar euro kazandı.

Kaynak:
http://barissanli.com/eak/