Enerji Dönüşümünün Omurgasında
Elektrik Dağıtım Şirketleri Var
2022 Birleşmiş Milletler İklim
Değişikliği Konferansı-COP27 için Mısır’da bulunan Elder Yönetim Kurulu Başkanı
ve Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler, COP27’ye ilişkin
gözlemlerini paylaştı. COP27’nin verilen sözlerin çok az tutulduğu COP26’nın
gölgesinde devam ettiğini belirten Zaimler, bu yılki zirvenin odağında da
ekonomide trilemma adı verilen imkansız üçlü kavramının olduğunu söyledi.
Zaimler, “Buradaki devletler, karar
vericiler, bütün buradaki paydaşlar şu üç soruna çözüm bulmaya çalışıyorlar:
İlki enerji arz güvenliğini sağlamak. İkincisi bunun maliyeti. Bu ikisini
sağladıktan sonra son olarak bunların iklim etkisi. Bu üçü sürekli çeliştiği
için çözümler sürekli erteleniyor” dedi.
Zaimler, Türkiye’nin de bu trilama
içinde bir yandan enerji arz güvenliğini sağlamaya, bir yandan bunun
ödenebilirliğini, ucuzluğunu sağlamaya çalışırken, bir yandan da iklim etkisini
azaltmaya çalıştığını ifade etti. Arz güvenliği konusunda bundan sonraki
süreçte ciddi bir yenilenebilir enerji kapasitesi devreye gireceğine vurgu
yapan Zaimler, “Elektrik değer zincirine baktığımızda elektriğin üretimi,
iletimi, dağıtımı ve tüketimi şekil değiştirecek. Bugün yenilenebilir,
verimlilik ve dağıtım şebekelerinden bahsediyoruz” diye konuştu.
Enerji dönüşümünün omurgasında
elektrik dağıtım şirketlerinin olduğunu ifade eden Zaimler, “Dağıtım şirketleri
kendileri emisyonu yaymasalar da dekarbonizasyonda iki tane çok önemli rolleri
var. Biri bu dönüşümün içinde yenilenebilir enerjiyi taleple buluşturmak gibi
bir yükümlülükleri. İkincisi de teknik ve teknik olmayan kayıpları azaltmak.
Geçtiğimiz 9 senede bu kayıplar Türkiye’de yüzde 18,2’den yüzde 11,9’a düşmüş
durumda. Dolayısıyla biz bir yandan şebekemizi daha fazla yenilenebilir
enerjiye uyumlu hale getireceğiz, bir yandan da kayıpları azaltarak verimlilik
dediğimiz faaliyeti yürüteceğiz. Dolayısıyla bu dönüşümde dağıtım şirketlerinin
de çok önemli rolleri var” ifadesini kulandı.
Gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelere bir kaynak aktarımının bu ülkelerin bazı
yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini belirten Zaimler, “Gelişmekte
olan bir ülke olarak Türkiye’nin de kendi sorumluluklarını, kendi yol
haritasını ve kendi ara hedeflerini bilimsel temelli hedefe dayanan bir yol haritasını
hızlı bir şekilde hayata geçirmesi gerekiyor. Bizim özellikle yenilenebilir
enerji kapasitemizi artırmak konusunda önemli inisiyatiflerimiz var. Bu
kapasiteyi artık stratejik planlardan sahada gerçekten tüketicinin hizmetine
sunacak şekilde hızlıca hayata geçirmemiz lazım. Dolayısıyla bütün paydaşların
üzerine bir görev düşüyor” dedi.