Elektrik Dağıtım Sektörü, İSG’de “Önleme Kültürüne Giden Yolu” Oluşturuyor
Elektrik
Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin (Elder), iş sağlığı ve güvenliğinde sektörün
standartlarını çok daha yukarıya taşımak hedefiyle iki yılda bir düzenlediği
Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin 4’üncüsü
Antalya’da gerçekleştirildi. Bu yıl “Önleme Kültürüne Giden Yol” temasının
işlendiği kongrede alanında uzman yerli ve yabancı 22 konuşmacı yer aldı.
Elder Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler,
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı nedeniyle Mısır’da bulunduğundan kongreye
bir video mesajı gönderdi. Zaimler, “İklim değişikliğinin sonuçlarını;
olağanüstü iklim olayları, sel ve orman yangını gibi afetleri hep birlikte
yaşayarak gördük. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler İklim Konferansı ve buradan
çıkacak sonuçlar, iklim koşullarından yoğun olarak etkilenen sektörümüz ve
hizmet verdiğimiz 48 milyon kullanıcı için de çok önemli. Türkiye’nin her
noktasına kesintisiz, kaliteli ve çevreyle uyumlu elektrik dağıtım hizmeti
sunma hedefiyle çalışırken sorumluluğumuz çalışanlarımızın sağlığını korumak ve
onlara güvenli çalışma ortamları sağlamak. Sektörümüzün tamamında yönetici
seviyesinden, saha çalışanlarına kadar tüm bileşenlerin belirli bir iş sağlığı
ve güvenliği (İSG) olgunluğuna erişmesi ve her dağıtım şirketinde İSG
kültürünün yerleşmesi için bu iş birliğine ve sinerjiye ihtiyacımız var. Bu
kültüre ve yolculuğa katkı sağlayan değerli konuşmacılarımıza, sektör
çalışanlarımıza ve organizasyonumuza destek veren tüm firmalara değerli
katılımlarından ötürü teşekkür ediyorum” dedi.
Kongrenin
açılış konuşmacılarından olan ve konuşmasında iş sağlığı ve güvenliğinin her
sektör için öncelikli bir konu olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür
Yardımcısı Levent Kenan Kibar “İnsanı merkeze alan politikalar çerçevesinde
insana yakışır çalışma koşulları sağlamanın en temel görev olduğu bilinciyle
aşılması gereken küresel sorunlardan biri de iş sağlığıdır. Yöneticilerin ve
tüm çalışanların katılımını gerektiren önleme kültürü, iş kazalarını ve meslek
hastalıklarını azalttığı gibi; çalışan memnuniyetini ve yaşam kalitesini de
yükseltiyor. Bu ülkemizin en önemli hedeflerindendir” diyerek konuya verdikleri
önemi vurguladı.
TEDAŞ Genel
Müdür Yardımcısı Bora Ülker de “Sektörde nitelikli personelin istihdamına önem
verilmesi, yetenek ve becerilerinin artırılmasıyla iş yüküne uygun yeterli
personelin bulundurulması gerekiyor. İş yerlerinde önce insan, önce sağlık
anlayışıyla hareket edilmesi ve bu duyarlılığın geliştirilmesi bir
zorunluluktur” ifadesini kullandı.
Uluslararası
Sosyal Güvenlik Derneği (ISSA) Önleme Özel Komisyonu Başkanı Jens Jühling
sosyal güvenlik alanında en öncelikli konularının iş sağlığı olduğunu belirterek
bu kapsamda gerçekleştirdikleri çalışmaları aktardı. Jühling, “İş sağlığını ve
güvenliğini dünya genelinde artırmayı hedefliyoruz. Uluslararası iş birlikleri
bizler için en önemli faaliyetler arasında yer alıyor. Elektrik dediğimizde
bizim için en önemli kavramlar iş sağlığı, önleme ve başarı oluyor. Güvenlik
için birlikte çalışmayı önemsiyoruz. Elder bizim bu konuda en aktif
üyelerimizden biri” diye konuştu.
Kongrenin
açılış konuşmasını yapan Elder Genel Sekreteri Özge Özden de “21 elektrik
dağıtım şirketinin tamamını temsil eden Elder olarak, yetkin insan kaynağının
önemini biliyor; tüm süreçlerimizin ve hedeflerimizin odağına insanı alıyoruz.
Doğrudan ve dolaylı olarak istihdam ettiğimiz 100 bini aşkın çalışanımızın, iş
sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve yetkinliklerinin geliştirilmesini en
öncelikli sorumluluğumuz olarak görüyoruz.” ifadesini kullandı.
2020 yılında
kongrenin ana temasının ‘Vizyon Sıfır’ olduğunu anımsatan Özge Özden, sözlerine
şöyle devam etti: “Vizyon sıfıra giden yolda çok tehlikeli işler sınıfına giren
elektrik dağıtım faaliyetlerinde, kamu ve özel sektör başta olmak üzere tüm
paydaşların iş birliklerinin ne kadar önemli olduğunun altını çizmiştik. Bu yıl
ise kongremizin temasını bir adım daha öteye götürerek “Önleme Kültürüne Giden
Yol” olarak belirledik. Yöneticilerin ve tüm çalışanların katılımını gerektiren
önleme kültürü, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azalttığı gibi; çalışan
memnuniyetini ve yaşam kalitesini de yükseltiyor. Böylelikle güvenli bir
çalışma hayatının da temelini oluşturuyor. Sektör olarak hedefimiz, elektrik
dağıtım faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliği koşullarını uluslararası
standartların üzerine çıkarmak. Yapılan araştırmalara göre, iş kazalarının
yüzde 98’i tehlikeli davranış veya tehlikeli durumlar nedeniyle meydana
geliyor. Bu istatistikler bize gerekli tedbirleri aldığımızda kazaların
neredeyse tamamını önleyebileceğimizi gösteriyor. Biz de sektör olarak iş
kazalarını azaltmak için risk değerlendirmeleri, İSG eğitimleri, etkin saha
denetimleri, kaza analiz çalıştayları ve Türkiye’de ilk kez devreye alınan
görüntülü teyit uygulaması gibi pek çok değerli çalışmayı yürütüyoruz.”
İki gün
boyunca devam eden kongrenin ilk gününde “Dağıtım Şebekesinde Mahalli
Topraklama Yöntemleri”, “Üst Yönetimin İSG’de Rolü ve Önemi”, “İSG İletişimi”;
ikinci gününde ise “Trafik Güvenliği”, “Kurallara Neden Uymayız”, “İSG’de
Dijitalleşme” konulu oturumlar ve kongre altın sponsorları olan Arıteks,
DuPont, Işıkkaya Enerji, Kıvanç Group, Küre 1 İş Güvenliği, PollyBoot Çizme
Sanayi ve TED Bilişim sektöre yönelik sundukları malzeme ve teknolojik çözüm
sunumlarını gerçekleştirdi.
KONGRE SONUÇ
BİLDİRGESİNDE NELER VAR?
Elektrik
Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin ardından yayınlanan
sonuç bildirgesinde şu tespitlere yer verildi:
§ Bir şirkette
iş sağlığı ve güvenliği (İSG) kültürü oluşturmak samimi bir niyet, kararlılık
ve tutarlılık ister. Bunun için de hissedarlar ve üst düzey yöneticiler İSG’ye
tüm kalbiyle inanmalı, bu konudaki samimiyet ve adanmışlığını yöneticilere,
mühendislere ve çalışanlara göstermelidir. Sonrasında ise İSG algısının üst
yönetim tarafından şirket içerisinde hep diri ve canlı tutulması kalıcılık
bakımından büyük önem arz etmektedir. İSG kültürünün, sorunları hep çalışanlara
yükleyen bir anlayışla değil sorunu yönetim olarak sahiplenen ve çözmeye
çalışan bir yaklaşımla geliştirileceği asla unutulmamalıdır.
§ İSG kültürünü
geliştirmek için şirket yöneticilerinin İSG ile ilgili yıllık hedefleri ve bu
hedeflere ulaşmak için somut aksiyon planları olmalıdır.
§ Dağıtım
şebekelerinde mahalli topraklama iş sağlığı ve güvenliği açısından çok kritik
ve hayati öneme haiz bir konudur. Özellikle son yıllarda jeneratör kaynaklı
geri besleme nedeniyle yaşanan kaza veya ramak kala sayılarındaki artış dikkat
çekmektedir. Jeneratörler ve dağıtıma gömülü santraller başta olmak üzere
şebekeye enerji gelebilecek durumlar için sahadaki tüm çalışma senaryolarımızda
alınacak mahalli topraklama önlemleri ve etkinlikleri konusunda her dağıtım şirketinin
teknik analizler yapması veya yaptığı çalışmaları gözden geçirmesi
gerekmektedir.
§ Mahalli
topraklama konusunda yapılacak çalışmalar, saha çalışanlarının kolaylıkla
anlayabileceği doküman veya çizimlerle onlara aktarılmalıdır. Bu kapsamda
çalışanların sahada AG veya YG’deki farklı çalışma senaryolarına göre nerede
hangi topraklama aparatını kullanacağını bilmeleri gerekmektedir. Bu bilgilere
dayanarak saha çalışanlarının işe başlamadan önce iş öncesi risk analizinde
lokasyona özgü topraklama uygulamasına karar verip uygulaması sağlanmalıdır.
§ Mahalli
topraklama aparatları seçilirken kesit hesapları bilimsel verilerle hesaplanmalı
hem topraklama aparatı hem de ıstankalar uluslararası standartlara (EN 61230 ve
o standartta belirtilen diğer ilgili standartlara) uygun olmalı ve bu durum
sertifikalandırılmalıdır.
§ İletişim
hayatımızın her alanında olduğu gibi İSG’de de çok önemli bir konu. Saha
denetimlerinde, eğitimlerde veya İSG toplantılarında çalışanlarla iletişim
kurarken aşağıdaki temel prensipler asla göz ardı edilmemelidir.
§ İletişim çift
yönlü olmalı, tek taraflı bilgi iletimi değil karşılıklı bilgi paylaşımı
yapıldığı akıldan çıkarılmamalıdır.
§ Çalışanlarla
olan diyaloglarda dinleme türlerinden en etkilisi olan aktif dinleme tercih
edilmelidir.
§ Çalışanlarla
iletişim kurarken açık uçlu sorular sorulmalı ve onların konuya katılımı
sağlanmalıdır.
§ Çalışanlarımızın
önemli bir bölümünü oluşturan Z kuşağının özelliklerini bilerek onlarla
iletişim kurmak İSG iletişiminin daha etkili yapılmasını sağlayacaktır.
§ Çalışanların
neden İSG kurallarına uymadığını anlamak için davranış bilimleri veya psikoloji
perspektifinden yapılacak çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda
yapılacak çalışmalar sadece sektörümüze değil ülkemizdeki İSG kültürünün
gelişimine de çok ciddi katkı sağlayacaktır.
§ Ülkemizde her
yıl yaklaşık 5 bin insanın ölümüne neden olan ve çok mobil bir çalışma doğasına
sahip sektörümüzdeki ölümlü kazalarda da önemli paya sahip olan trafik
kazalarını azaltmak için bu konuyu odağımıza almalı ve daha sistematik
yaklaşmalıyız. Sektörümüzde 10 binden fazla araçla her gün hareket halinde
olduğumuzu düşünecek olursak bu konunun sektörümüz açısından önemi daha da iyi
anlaşılacaktır. Bu kapsamda dağıtım şirketlerinin ISO 39001 Yol ve Trafik
Güvenliği Yönetim Sistemi’ni kurması ve işletmesi trafik kazalarını azaltmada
çok etkili olacaktır.
§ Trafikteki
güvensiz davranışları sadece çalışanın bireysel davranışı olarak görmek eksik
ve yetersiz bir bakış açısıdır. Şirket kültüründe yer etmiş yazılı olan ya da
olmayan kabuller, yetersiz izleme ve kontrol, iş ve zaman baskısı gibi
çalışanın haricindeki unsurların trafikteki güvensiz davranışları tetiklediği
unutulmamalıdır.
§ Trafik
kazalarını azaltmak ve ölümleri önlemek için araçlara kamera konması ve
kameralardan alınan verilerle beslenen yapay zeka uygulamaları trafik
kazalarının kök neden analizindeki çaresizliği ortadan kaldıracak ve
iyileştirici faaliyetlerin önünü açacaktır.
Kongre
kapsamında hazırlanan sonuç bildirgesinin tamamına, paylaşımına izin verilen
sunumlara ve fotoğraflara ulaşmak için lütfen
tıklayınız.